JUDAS PRIEST – En İyi 10 Şarkı

2242
0
Paylaş:

Judas Priest’i çoğumuz fecaat kariyer hamleleri ve sansasyonlar ile hatırlıyoruz.
Her fırsatta Amerikan piyasasına yanlamak için yaptıkları ticari albümler…
Dijital teknoloji merakları yüzünden günümüzde kulağa sinek vızıltısı gibi gelen gitar tonu seçimleri…
“Jugulator” albümünün ön kapağındaki basım hatası…
Kadrolarında (en az) 3 cinsi ruh hastası barındırmaları…
İkonik gitaristleri K. K. Downing ayrıldıktan sonra gruba şekil olarak kendisinin genç versiyonunu alıp yola devam etmeleri…
“Nostradamus” albüm turnesinin ardından “Epitaph” adı altında turne yapıp “artık yorulduk, bırakıyoruz, bunlar son konserler, kaçırmayın” ayağına yattıktan sonra “gaza geldik, devam edicez” demeleri…

Bunlara rağmen bir grup Metal müziğin en büyük gruplarından biri olma ünvanını koruyabiliyorsa, bazı şeyler de fazlasıyla yolunda demektir:
– 1970’ler boyunca öyle albümler yapmışlardır ki ’80’lerde ortaya çıkan çoğu Metal türünün ilk örneklerine imza atmışlardır.
– Çift lead gitar mevzusunu Thin Lizzy ile beraber Metal müziğe başarılı biçimde ilk yediren gruptur.
– Rob Halford’un çivili bileklikleri ve deri giysileri ile Metal müziğe imajını vermişlerdir.
– Running Wild, Exciter, Sinner gibi sürüyle gruba isim babalığı etmişlerdir.
– Albümlerinde ne maço güç gösterilerinden, ne de köklere dönük hit şarkılardan ödün vermeyerek NWOBHM ile Klasik Rock arasındaki köprüyü kurmuşlardır.
– 1980’li yıllardaki Judas Priest konserlerini izleyin. O dönem akranları olan hiçbir grubun (Iron Maiden dahil) konser performansı bakımından Priest’in yanına bile yaklaşamadıklarını göreceksiniz. Ticari bir başarısızlık olan “Ram It Down” albümünün turnesinde bile ağızları açıkta bırakan performanslar sergilemişlerdir.
– Ve ne zaman fiyasko bir albüm yapsalar, ardından rotayı farklı bir yöne kırarak başyapıt ile gelmeyi başarmışlardır. (bkz. “Screaming For Vengeance,” bkz. “Painkiller”)
– Metal müziğin en iyi gitaristlerinden ikisine sahiplerdir ve zilyon tane genç gitariste ilham kaynağı olmuşlardır, Mustaine’den girer Kerry King’den çıkar bu olay.

Kısacası Metal tarihinin en renkli grubudur Judas Priest. Adeta GÖKKUŞAĞI gibi.
Biz de kariyerinin her bir dönemi farklı enteresanlıklar ve güzellikler ile dolu olan bu grubu masaya yatırdık, orasını burasını fazla kurcalamadan (maazallah, “Jawbreaker,” “Grinder” gibi şarkılar yapan adamlar bunlar) kişisel favorilerimizi seçtik. Çıkan liste ve parçaların listeye alınma sebepleri aşağıda. İyi okumalar (kişisel not: Bence en küsel “TAP TEN” listemiz bu oldu.)

(Mert Yıldız)

Judas Priest’in en iyi 10 şarkısı

10) Dreamer Deceiver

[youtube id=”GUQcPnjlvLY” width=”620″ height=”360″]

Burak Gülgüler: En sevdiğim Priest albümü olan “Sad Wings Of Destiny”‘nin en sevdiğim şarkısı Dreamer Deceiver. Halford “We are lost above…” diye çığlıklarına başladığı anda tüylerim her seferinde diken diken. Eğer şarkıyı ilk kez dinleyecekseniz özellikle soloya dikkat edin.

Emre Karacaoğlu: Bu şarkı “Victim of Changes” ve “Genocide“la beraber “Sad Wings of Destiny”nin epik parçalarından biri. Ve albüm kaydını ne kadar beğensem de şu videodaki yorumları, 70’lerde de Priest’in ne kadar kusursuz çalan bir grup olduğunu, Halford’un ne kadar üstün bir vokalist olduğunu ve Tipton’ın da ne kadar yaratıcı bir heavy metal gitaristi olduğunu daha ikinci albümlerinin zamanında gösteriyor. Priest’i deri kıyafetler, Harley Davidson ve çivilerle görmek güzel… Ama 70’lerde herkes punka dönmüşken onların yüksek topuklar ve ispanyol paça pantolonlarla böyle epik şarkılar yazabilen bir grup olduğunu bilmek muhteşem!

9) Painkiller

[youtube id=”WS6-vI70oc0″ width=”620″ height=”360″]

Özgür: Defenders of the Faith gibi dev bir albümden sonra grup Turbo ve Ram It Down ile düşüşteydi. Ta ki 1990 yılında Painkiller albümü çıkana dek. 70’lerin başından beri faal olan bir grubun inişli çıkışlı bir kariyerden sonra 90 yılında bu kadar iyi bir hit deposu ve beklenenden sert bir albümle dönmesi grubun birkaç yıldır çizilen karizmasını toplamaya fazlasıyla yetti. Albümle aynı adı taşıyan şarkı, agresif davul introsuyla öyle bir girişe sahip ki devamında bizi nasıl sert bir müziğin beklediğini ilan ediyor. Şarkının başından itibaren giren gitar rifi bugün heavy metal tarihinin en iyi gitar riflerinden biri olarak anılıyor. Rob Halford’un kendine has scream vokalleriyle iyice tavan yapan şarkı baştan sona adeta bir adrenalin bombası.

8) You’ve Got Another Thing Coming

[youtube id=”_4javSsseS8″ width=”620″ height=”360″]

Kerem Onan: Grubun en sevdiğim albümlerinden biri olan “Screaming For Vengeance”in marşlarından biri olan şarkının hayatımda unutulmazlar arasında yer almasının sebeplerinden biri de dünyada en sevdiğim grup olan Propagandhi’nin bu şarkıya “Today’s Empires Tomorrow’s Ashes” albümünde yaptığı göndermedir. Şarkının tam ortasında birdenbire You’ve Got’ın nakaratı girer ve sonra hiçbirşey yokmuş gibi şarkı devam eder, tıpkı yıllardır durup dururken, her yerde benim dilime dolandığı gibi..

Özgür: Judas’ın hem ticari hem de müzikal açıdan en başarılı albümlerinden Screaming for Vengeance’de parlayan bir cevher gibi dikkat çektikten sonra listelerde uzun zaman boy gösteren ve zaman içinde Breaking The Law gibi grubun ikonik şarkılarından biri olmayı başaran birkaç Judas şaheserinden biridir. Dinleyiciyi hiç sıkmadan defalarca tekrar ederek akıllara kazınan nakaratıyla “eğlenceli” bir heavy metal marşıdır. The Hellion/Electric Eye’la birlikte “Screaming…” albümündeki en sevdiğim iki şarkıdan biridir.

7) Heading Out To The Highway

[youtube id=”BE_kVDup2nc” width=”620″ height=”360″]

Mert Yıldız: Judas Priest gariplikler ile dolu bir gruptur. Tam dersiniz ki tarzı, kıvamı tutturdular, artık buradan yürürler, İTİN-KOPUĞUN gazına gelip garip olaylara girişirler. Alın size bunun bir örneği. “Sad Wings Of Destiny,” “Sin After Sin,” “Stained Class” ve “Killing Machine”in ardından bu albümlerdeki parçaların vahşi versiyonlarının bulunduğu “Unleashed In The East” isimli konser albümünü yayınlamışsın, en çok tutan albümün de bu olmuş. Normalde albümlere koyduğun ballad, akustik şarkı vs… hepsini atmışsın ve bir de bakmışsın ki kalan kısım daha çok tutmuş. Mantıklı hamle tabii ki bu vahşi, direkt sound’u sürdüreceğin bir albüm yapmak. Sonuç “British Steel.” Grubun o ana dek anavatanında en çok ilgi çeken albümü, hazır NWOBHM patlaması da yaşanmışken. Ama o zaman bile gariplikler silsilesi grubun yakasını bırakmıyor; “British Steel” turnesinin İngiltere ayağında albümden tek bir parça bile çalmıyorlar zira turne albümün çıkışından önce başlıyor ve “mehehe fanlara bildikleri şarkıları verelim nehehe” diyorlar.

Gelelim “Point Of Entry”e. Yahu, öküz gibi albüm yapmışsın, tutmuş da. Ama aklın fikrin Amerika’da pop yıldızı olmak olduğundan plak firması gelip “o derileri merileri çıkarın biraz daha insan gibi giyinin, tarzı da hafif radyo dostu yapın” diyor ve sen de kalkıp “AC/DC başardı, biz niye başaramayalım” diyorsun. AC/DC başarır çünkü onların kadrosunda iki tane BIYIKLI ADAM yok. Her neyse, “Point Of Entry” de Priest’in sonradan “deneysel” diye yutturmaya çalıştığı Hard Rock eğilimli ticari bir albümüdür ve işin aslı güzel albümdür de. Yine de o bıyıklı, sakallı adamların “You Say Yes,” “Don’t Go,” “Troubleshooter” ya da “All The Way” gibi KIVRAK şarkılar yapması, hele de “British Steel”in ardından, abese iştigal durumdur.

“Heading Out To The Highway” ise albümün “British Steel”daki NWOBHM tarzına en yakın duran iki parçasından biridir. “Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan metalci adam” temalı Priest parçalarının en harika örneğidir. Duygulu verse kısmından sonra hiç tatava yapmadan maço nakarata geçiş yapar. Gerçek anlamda solo kullanmak yerine de Thin Lizzy stili bir gitar armonisi olaya tat katar.

Diğer yandan klip için aynı şeyleri söylemek zor. 1950’ler stili arabalar ile ÖLÜM YARIŞI yapan Tipton / Downing ikilisine fularlı, KIVIRTKAN bir Halford eşlik eder, “ne işim var lan benim burda” bakışlı Ian Hill ve ruh hastası tipli Dave Holland (daha sonradan tecavüzden hapsi boylamıştır) arkada alakasız alakasız takılırlar. Zaten sırf o iki tip yüzünden dönemin ATEŞLİ GENÇLERİNE ulaşamayıp “Turbo” gibi pop denemeleri ellerinde patladı ya…

6) The Hellion / Electric Eye

[youtube id=”DUCRFMZ-hiY” width=”620″ height=”360″]

Özgür: Screaming for Vengeance albümünü benim için eşsiz kılan etkenlerin başında albümün introsu The Hellion geliyor. Introyu Electric Eye’a bağlayan gaz gitar rifi ise dinleyiciyi hazırlıksız yakalayıp pata küte dalıp ters yüz edecek kadar güçlü bir giriş yapıyor albüme. Electric Eye, başındaki The Hellion introsu ile birlikte british heavy metalin en nefis örneklerinden biri.

5) Night Comes Down

[youtube id=”TQKGzcHfUl0″ width=”620″ height=”360″]

Çağlar Neçelik: 1980’de çıkan British Steel albümü ile imajını ve müzikal formatını İngiltere’de oturtan Judas Priest bir sonraki hamle olarak Point Of Entry ile Amerika piyasasını hedef almıştı. Sonraki hamle Screaming for Vengeance ile de  Judas Priest  dünyanın en önemli metal gruplarından biri haline gelmişti.  1984 yılına gelindiğinde heavy metal tüm dünyayı etkisi alan ana akım müziklerden biriydi ve stadyumlar bu müziğin tutkunları tarafından hınca hınç doldurulmaktaydı. İşte bu doğru dönemde  mükemmel şarkılar barındıran  Defenders of the Faith ticari anlamda büyük bir başarı kazandı. Basit ve akılda kalıcı nakaratlar, kısa ama vurucu şarkılar ile beraber The Sentinel gibi epik, The Night Comes Down gibi ballad şarkılar da barındırmaktaydı bu albüm. The Night Comes Down; uzun zaman ballad yapmayan Judas Priest’in, Whitesnake vs. gibi grupların damgasını vurduğu tipik 80’ler balladlarına kendine has yorumudur bence.  Kulak dostu geri plandaki gitarlar ile açılan şarkı birden Rob Halford’un muazzam sesiyle birleşir ve tempo hızlanır, mükemmel nakarat ile zirve yapar.

Emre Karacaoğlu: 80’leri eleştiren, o dönemki kıyafetlerle birlikte müziğinin de kötü olduğunu iddia edenlerin yüzüne çalabileceğimiz albüm “Defenders of the Faith” ve albümdeki sekizinci parça “Night Comes Down”. Halford’ın vokaliyle büyük numaralara başvurmadan da nasıl duygulu şarkı söyleyebildiğini kanıtlayan, klas bir power ballad. Cayır cayır metal çalan gruplara hatırlatılması gerekiyor: Eğer Priest ayarında büyük bir grup olmak istiyorsanız, böyle en çarpıcı aşk şarkılarını da yazabilmeniz gerekiyor.

4) Rock Hard Ride Free

[youtube id=”mae5Ght8iBA” width=”620″ height=”360″]

Emre Karacaoğlu: En iyi heavy metal marşlarından birisi, hatta belki de en iyisi! Duymamış ya da fark etmemiş olanlar için enteresan bir detay: Bu parçanın kıta ve köprü kısımları “Screaming for Vengeance” döneminde kaydedilen “Fight for Your Life“ınkilerle aynı. Ama “Rock Hard Ride Free”nin korolu nakaratını daha çok sevdiğimi belirtmem lazım.

Mert Yıldız: Sene 1985 olabilir. Benim birader uluslararası bir öğrenci kampına gidiyor. O zamanlar da metal dinlemeye yeni başlamış, dinledikleri Maiden, Twisted Sister, Scorpions falan filan. Kampta Alman bir ablayla tanışıyor. Kız da metalci çıkıyor. Muhabbete başlıyorlar ve neticede kız bizimkine diyor ki, “Metal dinliyosan ve Judas Priest dinlememişsen çok şey kaybediyosun, en Metal grup Judas Priest’tir.”

Bizimki gaza geliyor, İzmit’e döndüğünde ilk iş Stüdyo Metal’e gidiyor ve son Judas Priest albümünü istiyor. (https://eksisozluk.com/studyo-metal–1313087) Adam da diyor ki “daha yeni albüm yayınladılar, ismi TÜRBO, istersen çekeyim.” Bizimki kaseti çektiriyor (diğer yüze de “Somewhere In Time” çektiriyor) ve geliyor eve. Böyle büyük bir gazla Priest tarafını koyuyor, acaba nasıl METALİK bir şey çıkacak diye. Karşısına VUJUUUUĞĞĞĞĞ, CİVUUUUOOOĞĞĞĞĞĞĞĞĞ, TA TA TA TA TA TA, CIGI TAKA CIGI TAKA CIGI TAKA CIGI TAKA, YUUU VOOONNN HİİİĞĞ MİİİİĞĞĞ, DIRAAĞĞNNN gibisinden pek de METALİK olmayan sesler ile TÜRBÖ LAVIR parçası çıkıyor. Böylelikle benim biraderin Almanya hayalleri yıkılıyor, kıza da sayıyor küfürleri.

Aslında kızcağızın günahı da yokmuş çünkü abime o tavsiyeyi verdiği zaman güncel olan Priest albümü “Defenders Of The Faith,” hakikaten sapına dek Heavy Metal bir albüm ve de bana göre 1980’ler Heavy Metal’inin “Somewhere In Time” ile beraber en iyi iki albümünden biri. “Point Of Entry” HEZİMETİNDEN sonra “Screaming For Vengeance”daki daha sert sound tutunca Priest diyor ki “ulan şu KARILI KIZLI şarkıları atıp komple MAÇO METAL yapalım, anlaşılan bize ekmek burada.” Tabii yazdıkları besteler o kadar MAÇO oluyor ki albümden basit, belirgin bir single çıkamıyor ve albüm ticari açıdan “Screaming”in gerisinde kalıyor.

Diğer yandan şu da bir gerçek, Tipton ve Downing’in gitarist olarak kendilerini aştıkları, Halford’un vokal olarak zirveye çıktığı, inanılmaz rifflerin hunharca döşendiği, finaldeki “Night Comes Down”a dek insanı tokat manyağına çeviren “Defenders Of The Faith,” 70’ler sonrası Priest’in kendini bulduğu, yeni çağa adapte ettiği albümdür. Hala da beste yaparken bu albümde açmış oldukları kapılara tekrar giderler zira “Painkiller” bile aslında bu albümün bir devamıdır. “Rock Hard Ride Free” de bana göre gelmiş geçmiş en iyi Priest nakaratıdır, gerçek anlamda bir metalci marşıdır.

3) Victim of Changes

[youtube id=”Rl2KTMXyH0M” width=”620″ height=”360″]

Alkan Karaçam: Judas Priest’i sıklıkla ve yanlış olarak NWOBHM grubu diye anarlar ancak Priest NWOBHM öncesi ilk ve tek “exact” heavy metal grubudur. Melodik çift gitar partisyonları ve bunun arasına sıkıştırdığı metal riffleriyle Victim of Changes bu müziğin ilk örneklerinden biri. Halford’un gençliğinden kaynaklı yüksek perdelerden söylemesi, Tipton ve Downing’in heavy metal gitarının temellerini attığı enteresan şarkı. Zaman zaman yavaşlayan, düşen temposunun hemen ardından patlayıveren çok özellikli bir Priest şarkısı.

Çağlar Neçelik: İlk albümünü güç bela ve türlü prodüksiyon aksaklıklarla tamamlayan Judas Priest gerçek soundunu bulma yolunda aslında ilk adımı attığı albümdür Sad Wings of Destiny. Tarihler 1976’yı gösterdiğinde progresif rock kaleleri punk adı verilen yeni müzik türü tarafından bombardıman altında tutulmaktaydı.  İngiltere’de yeni akım, uzun komplike ve derinliği olan şarkılar karşısına basit iki akorlu ve marş formatında sözlerle çıkagelmiş ve Britanya’dan umudu kesmiş, kayıp ve dumanlı İngiliz gençlerini esir almıştı.  Judas Priest ise bambaşka bir yolda ilerlemek istiyordu. Evet,  fakir bir mahallenin bir köşesinde büyüyen kayıp gençliğin bir parçasıydılar. Ama punk gruplarından büyük bir farkları vardı; enstrüman hakimiyetleri ve Freddy Mercury ile yarışabilecek kadar güçlü bir gırtlağa sahip vokalistleri! Sad Wings of Destiny  albümü aslında piyasadaki punk etkisiyle az satış rakamlarına ulaşsa da müzik çevrelerinden pozitif  geri bildirimler almıştı. Bu albümün açılışını yapan Victim of Changes ise 8 dakika uzunluğunda epik bir şarkıydı ve çift gitar partisyonları ve sanki derinden yüzeye çıkıyormuş hissi veren introsuyla Judas Priest’in hangi yolda ilerleyeceğini daha ilk dakikadan dinleyiciye sunuyordu. Victim of Changes progresif rock etkileri taşısa da farklı introsu, güçlü vokalleri, sert gitar atışmalarının olduğu soloları ve sürekli değişkenlik gösteren temposu ile heavy metal’in gerçek anlamda ilk ortaya çıktığı şarkılardan biridir.  Hala Judas Priest’in konser demirbaşı olan şarkı, yoğun alkol tüketen ve bundan dolayı erkeğini kaybeden bir kadını anlatmaktadır.

Dip not: Aslında bu şarkı Led Zeppelin’in Black Dog şarkısına trafik olarak çok benzetilmektedir.

2) Between The Hammer And The Anvil

[youtube id=”NOGMQ-ySqOY” width=”620″ height=”360″]

Alkan Karaçam: Esasında en sevdiğim Priest albümü Sad Wings of Destiny’dir ama en sevdiğim Priest şarkısı ise Between the Hammer and the Anvil. Bu şarkı hem müzikal olarak hem de lirik bazında tam bir heavy metal şarkısıdır. Üniversitede verdiğim konferanslarda ve derslerde heavy metal kültürünü anlatırken ilk atıf yaptığım şarkıdır. Halford’un “Storm warning but there is no fear” ile şarkıya girişi tamamen bir heavy metal destanıdır. Çekiç ve örs arasında yaşadığımız hayatlarımızın ifadesidir. Hep fırtınaların icinde yaşadık ama asla korku olmadı!

Kerem Onan: Bu şarkının yer aldığı “Painkiller” albümü, herhalde bir jenerasyonun heavy metal kültürüne giriş sebeplerinden biri. Eski toprakların soundu sebebiyle, kaşar heavy metal dinleyicisinin de popülerliği nedeniyle zaman zaman tükaka etmeye bayıldığı bu albüm bana kalırsa bir klasik. Gizli hiti ise “Between The Hammer And The Anvil”. Bana kalırsa tüm heavy metal tarihinde yazılmış en iyi şarkılardan biri.

1) Beyond The Realms Of Death

[youtube id=”y60Mo_Nmydg” width=”620″ height=”360″]

Çağlar Neçelik: Bazı şarkılar vardır, grubun tüm eserleri arasında çok farklı yerlerde olan; Led Zeppelin’in Stairway to Heaven, Doors’un The end, Deep Purple’ın Child in Time’ı gibi. İşte Judas Priest için de Beyond The Realms of Death de farklı bir yerdedir. Bir başyapıttır, şarkıdan öte bir müzikal eserdir. Davulcu Les Blinks’in bulduğu basit ama inanılmaz akılda kalıcı arpej üzerine kurulu olan şarkı (gruba böyle bir şarkı kazandıran davulcuyu yeterince sert tuşeli değil diye kovmak da ayrı bir skandaldır.) Rob Halford’un gelmiş geçmiş en iyi vokal performanslarından biriyle örülüdür ve KK ile Tipton’un soloları ile taçlanır.

Mert Yıldız: 1980’lerin sonlarında o dönemin kanayan yarası olan KINTAZİ kullanan Amarıkalı iki genç, Judas Priest’in “Stained Class” albümünü dinlerlerken PONPALI ile beyinlerini dağıtmaya karar veriyorlar. Biri olay yerinde ölüyor, diğeri yaşamaya devam ediyor (ya da öyle olmuyor ama çok da önemli değil.) Neticede gençlerin aileleri bu olayı EKMEĞE çevirmeye karar veriyorlar ve albümdeki Spooky Tooth cover’ı “Better By You, Better Than Me”nin intihar mesajı içerdiği iddiaları ile Priest’e dava açıyorlar.

Tabii ki gruba çok dandik bir yerden saldırdıkları için aileler davayı kaybediyor, Priest de bir yandan “inanın moralimiz çok bozuldu, böyle dava olmaz olsun” diye DUYARBAZLIK yaparken, diğer yandan bunu bir PABLİSİTİ (SÜKSESEVERLİK) aracı olarak kullanıyor ve hayatlarında konserde çalmadıkları “Better By You, Better Than Me”yi “Painkiller” turne setlistine dahil ediyorlar.

Eğer KINTAZİ mağduru bu talihsiz gençlerin anasında-babasında-avukatında gram zeka olsaydı, “Better By You, Better Than Me” gibi KELALAKA bir parçayı seçmezlerdi zira “Stained Class” (ki en karanlık Priest albümü olduğu aşikardır) intihar eğilimi açısından zaten bir cevher. “Stained Class” ve “Heroes End” gibi depresif iki parçanın yanında birebir intihar propagandası yapıyor diyebileceğimiz “Beyond The Realms Of Death” vardır kapı gibi.

“Beyond The Realms Of Death,” grupların kariyerleri boyunca yalnızca bir sefer yazabilecekleri şarkılardandır. “Stairway To Heaven,” “Child In Time,” “Hallowed Be Thy Name,” “Still Loving You” falan neyse, bu şarkı da odur. Çoğu grup bir kez bile olsun böyle anıtsal epikler yazamadan göçüp gider bu diyardan. Duygusal yoğunluğuyla, düzenlemesiyle, sololarıyla ve en önemlisi lirikleriyle, yukarıda saydığım dört şarkıyı da solda sıfır bırakır “Beyond The Realms Of Death.” Şunu çok net söyleyebilirim, bu parçadan sonra yazılan tüm Heavy Metal balladları bu parçanın ya direkt ya da indirekt etkisini taşırlar, buna Steve Harris mahsülü bilimum eser de dahildir.

Benim için işin en ilginç kısmı ise, 1980’lerde fabrikasyon ROKÇU lirikleri dışına nadiren taşan Halford’un, “Beyond The Realms Of Death”teki depresif, içten ve insani lirikleri kaleme alabilmiş olmasıdır. Katatonik bir hastayla ilgilidir parça ve günümüzde biraz cheesy görünse de Halford’un yüreğini yerinden söküp çıkardığı vokalleri ile insanı gebertir, geriye leşini bırakır.

“İçine kapanmış otururdu öylece, gözleri takılmış boşluğa

Yaşam belirtisinin titreyişi bile yoktu yüzünde

Ta ki günün birinde gülümseyene dek, neredeyse gururlu bir ifadeyle

Böylece rüzgar bir hoşça kal öpücüğü kondurdu ve izin verdi ölmesine.”

Haa, bir diğer büyük ilginçlik de, bu parçanın bestecisinin, grubun efsanevi davulcusu Les Binks olmasıdır. Binks abimiz solak olmasına rağmen bu parçayı Glenn Tipton’ın gitarında 5 dakikada yazıp, kayıtlar esnasında gruba teslim etmiştir. Armağanı da tabii ki “Killing Machine”den sonra “GRUPTA SAKALLI ADAM TUTMUYORUZ” diyerek şutlanması ve yerine bıyıklı IRZ DÜŞMANI Dave Holland’ın alınması olmuştur.

Metal tarihinin en iyi ballad’ını bestele ama bir yandan da böyle FECAAT kararlar ver. Bu kadar da acayip bir gruptur işte Judas Priest.

[toggle title=”Alkan Karaçam”] 1) Between the Hammer and the Anvil
2) Sinner
3) Victim of Changes
4) Stained Class
5) Heading Out to the Highway
6) The Hellion / Electric Eye
7) Freewheel Burning
8) Steeler
9) Riding on the Wind
10) Beyond the Realms of Death
[/toggle] [toggle title=”Burak Gülgüler”] 1) Run of the mill
2) Island of Domination
3) Victim of Changes
4) Heading out to the highway
5) Dreamer Deceiver
6) Dissident Aggressor
7) The Ripper
8) Electric Eye
9) Deceiver
10) Hell Bent For Leather
[/toggle] [toggle title=”Çağlar Neçelik”] 1) Beyond the realms of death
2) Desert Plains
3) Sentinel
4) Night comes down
5) Victim of changes
6) Between the hammer and the anvil
7) Sinner
8) Heading out to the highway
9) Solar Angels
10) Hell patrol
[/toggle] [toggle title=”Emre Karacaoğlu”] 1) Rock Hard Ride Free
2) Night Comes Down
3) Beyond the Realms of Death
4) Dreamer Deceiver
5) Painkiller
6) Cathedral Spires
7) A Touch of Evil
8) Living After Midnight
9) Hell Bent for Leather
10) Take These Chains
[/toggle] [toggle title=”Kerem Onan”] 1) You’ve Got Another Thing Comin’
2) Between The Hammer And The Anvil
3) The Hellion/Electric Eye
4) Screamin For Vengeance
5) A Touch Of Evil
6) Rock Hard Ride Free
7) Breaking The Law
8) Hell Bent Fir Leather
9) Exciter
10) Victim Of Changes
[/toggle] [toggle title=”Mert Yıldız”] 1) Beyond the realms of death
2) Rock hard ride free
3) Night comes down
4) Killing machine
5) Some heads are gonna roll
6) Stained class
7) The rage
8) Heading out to the highway
9) Between the hammer and the anvil
10) Reckless
[/toggle] [toggle title=”Özgür the Editor”] 1) Painkiller
2) You’ve Got Another Thing Coming
3) Living After Midnight
4) Electric Eye
5) Night Crawler
6) The Sentinel
7) Victim of Changes
8) Scream for vengeance
9) Between The Hammer & The Anvil
10) Exciter
[/toggle]
Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.