ONOR BUMBUM ile söyleşi: “Su yolunu bulur.”

888
2
Paylaş:
onor bumbum

Onor Bumbum geç de olsa nihayetinde tanıdığım, müzik hayatını bağımsız bir müzisyen olarak devam ettiren yeteneklerden biri. Downtempo elektronik tarzındaki müziğini icra ederken şarkı yazımı, vokal, prodüksiyon, kayıt, mix gibi tüm işleri tek başına yapıyor. 12 yaşından beri bilgisayarda müzik kaydetmeye başladı; 2006 yılında, Roxy Müzik Ödülleri’nden “Jüri Özel Ödülü”nün sahibi oldu; kendi icat ettiği müzik aleti (Midi Drum) ile kendi müziğini yapmaya ve bilgisayarında kaydetmeye devam ediyor.  Özellikle 2010 yılında yayınladığı “Diyorum ki” albümü dikkat çekici, bu linkten albümün tamamını dinleyebilirsiniz.

Şu sıralar Amerika’da yeni EP’sini yayınlamak üzere olan Onor Bumbum’a aklımdaki soruları sordum ve ortaya bu röportaj çıktı.

Özgür.

Müzik hayatın nasıl başladı, Türkiye’de olduğun süre içinde neler yaptın ve Amerika’ya uzanan süreç nasıl gelişti, kısaca bahseder misin?

Çocukluğumdan beri müzik, hayatımın çok büyük bir parçası. Klasik tencere dövmelerden ablamın kasetlerinin üzerine kayıtlar yapma gibi bir takım yaramazlıklarım hep mevcuttu. Zamanla kasetlerden kasetlere kayıt yapabilme, sonra da bilgisayar geldi.

Neredeyse çocukluğumdan beri bateri, klavye, gitar, ne bulursam çaldım, kaydettim. Besteler yaptım, paylaştım. Türkiye’de bir takım müzik yarışmalarında (Nokia Supersound, Roxy) ödüller aldım almasına ama benim için Onor Bumbum, daraldıkça şarkılar yaptığım bir alt kimlikten çok öteye geçemedi yıllarca. Onor Bumbum da internet takma adımdı, MP3 isimlendirirken onu kullanıyordum, sonra öyle kaldı.

2010 yılında artık bu şarkıları toparlayıp albüm haline getirmenin zamanı gelmişti, uzun çalışmalar sonucunda albümü yayınladım, sonra da Türkiye’de konserlere başladık. En son konserimiz de Efes Pilsen One Love Festival’inde alternatif sahnenin headliner’i olduğumuz konserdi Onor Bumbum olarak. Onor Bumbum benim yaptığım şarkılardan oluşmasına rağmen sahnede bir grup olarak çaldık hep. Trompet ve klavyelerde Fehmi Alatan, gitarda Murat Kirkit, davulda Osman Konuray ve bütün seslerin güzel duyulmasını sağlayan Aybar Aydın’dan oluşan bir gruptuk.

[youtube id=”-s7_B1Mvrs4″ width=”620″ height=”360″]

Adını “Bumdrum” koyduğun, kendi icadın olan dahiyane bir müzik aleti (MIDI drum) var. Bunu dünyaya tanıtmak, yaygınlaştırmak gibi bir girişimin oldu mu? Bu aleti senden başka kullanan birileri var mı şu an? Yoksa “ben buldum, kimseyle paylaşmam!” mı diyorsun?:)

Öncelikle teşekkür ederim. Dünyaya tanıtmak ve yaygınlaştırmak gibi girişimlerim Amerika’da olacak. Ne yazık ki Türkiye’de hem üretimi kolay olmayacaktı, hem de hedef kitlesi çok küçüktü. Ben yaptığım müziği, enstrumanları, herşeyi paylaşmaktan yanayım hep. Bugüne kadar da hep paylaşmışımdır.

Albümlerinde tüm söz ve müzikler, prodüksiyon, kayıt ve mix’i tamamıyla sana ait. Tüm işleri tek başına üstlenmenin üretim ve kayıt aşamasında zorlukları ve kolaylıkları neler?

En büyük zorluğu zaman. Keşke bir gün 36342 saat olsa. İş sadece albüm prodüksiyonuyla da kalmıyor artık. Bütün görselleri, videoları, web sayfalarını, haftalık emailleri de hep ben yapıyorum. Böyle yazınca şikayet ediyormuş gibi göründü ama hiç öyle değil, hepsinden ayrı zevk duyuyorum. Bütün bunları benim yapmamın sebebi ‘Kontrol Manyağı’ olmam değil, sadece böyle işlerin daha hızlı yürümesi.

onor-bumbum-bumdrum2010 yılında çıkardığın, tamamı Türkçe sözlü şarkılardan oluşan “Diyorum ki” adlı albümün, son yıllarda Türkiye’de yapılmış en başarılı bağımsız çalışmalardan biri bana göre. Bu kadar iyi bir albüm, Türkiye’deki görsel & basılı medyada ve radyolarda daha geniş yer edinmeliydi. İleride “remastered” versiyonunu daha iyi bir tanıtımla yeniden yayımlamak gibi bir planın var mı?

Hayır yok, bu şarkılar aslında zaten çok eski. Onun yerine yeni yeni şarkılar yapacağım. Eğer başka ne işler yaptığımı kovalayacak kadar ilgili birileri çıkarsa ne mutlu, ama zaten onlar da ilk albüme hemen ulaşacaklardır.

“Diyorum ki” albümünde, özellikle şarkı sözlerine depresif bir ruh hali hakim. Gerçekte eğlenceli biri olduğun halde (en azından biz öyle duyduk:) müzik yaparken melankoliden beslenmenin sebebi nedir?

Kim eğlenceli olduğumu söylemişse yalan söylemiş! :) Şaka bir yana, Onor Bumbum benim için daraldığım zaman içimdekileri kustuğum bir sığınak. Müzik yaparken melankoliden beslenmek değil bence bu, mutlu veya daha deneysel müzikler yaptığım başka projelerim de oldu ama Bumbum kadar yürümediler sanırım.

Dijital müziği / MP3 formatını destekleyen biri olarak, plak şirketlerinin ticari politikalarıyla ilgili tavrın nedir? Özellikle Türkiye’deki müzik piyasasının bir türlü çıtayı yükseltememesinin, bu ticari kaygı ile alakası var mı?

Ben Türkiye’deki müzik piyasasının çıtayı son iki yılda epey yükselttiğine inanıyorum aslında, ama çok haklısınız, abuk bir ticari kaygı hakim. Bu sadece Türkiye’de de değil, her yerde aynı. AMA bütün bu kaygılar ve dijital devrim yepyeni bir kapı açtı bütün müzisyenlere, artık yaptığımız müziği yayınlamak için bir plak şirketine bile ihtiyacımız yok! Dünya buna yavaş yavaş uyanıyor, umarım Türkiye de uyanır.

Önümüzdeki ay çıkaracağın yeni EP’den bahseder misin? Sanırım Amerika’daki tanıtımın için bu EP’nin önemi büyük. Kaç şarkı yer alacak, sadece dijital formatta mı yoksa CD olarak da basılacak mı?

Yeni EP’nin adı ‘untOld’, 3 şarkıdan oluşacak, iki tane eski şarkı (“O” harfi, bu yüzden büyük), bir tane de ‘untold’ isminde yeni şarkı olacak EP’nin içinde. Amerika’da insanlar bir şeyleri klasörlere koymayı çok seviyorlar. Yani ‘Orta Doğulu’ klasörleri var, ‘Etnik’ klasörleri var, ‘Arap’ klasörleri var. Ben yeni bir plak şirketi kuruyorum, adı ‘Bosphorus Love’, Amerikalı insanların akıllarına yeni bir klasör açabilirsem ne mutlu bana.

[youtube id=”Bde03UCy7xs” width=”620″ height=”360″]

Yeni EP’den Everything adlı şarkıya çekilen video klip çok başarılı. Kimlerle çalıştın bu klipte? Türkiye’deki müzik kanallarında da yayınlanacak mı?

Teşekkür ederim. Bu şarkı bana nedense hep bir şeylere takılmış bir insan resmi çiziyordu, bunu klipte anlatmaya çalıştım. Takıntılı bir insanın sevdiğini kaybetmesiyle başa çıkmasını anlatan bir hikaye yazdım ve bir günde klibi çektik. İşlerini ve bakış açısını çok sevdiğim arkadaşım Natalia Milano klibi bir hafta içinde editledi. Bütün bunlar 2012 yazında oluyor bu arada. Niyeyse klibi yayınlamak için doğru bir zaman gibi hissetmiyordum ve şarkıyı da, klibi de bir rafa kaldırdım. Geçtiğimiz haftalarda da o raftan indirdim, tozunu aldım ve yayınladım.

Bundan sonraki müzik kariyerinle ilgili hedefin ne? Gelecekte Türkiye için planların var mı yoksa artık tamamıyla İngilizce söz yazıp müzik hayatına Amerika’da mı devam etmek istiyorsun?

Yakın zamanda şu cümleyi duydum bir büyüğümden: ‘Su yolunu bulur’. Henüz yolunu tam bulamamış bir su olarak Onor Bumbum projesinin de zamanla yolunu bulacağına, akması gereken yere akacağına gönülden inanıyorum.

http://www.onorbumbum.com

http://www.facebook.com/onorbumbumtr

http://www.twitter.com/onorbumbum

http://onorbumbum.tumblr.com/

Röportaja katkılarından dolayı Irmak Özyurt Birinci’ye teşekkürler.

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.