2023’ün En İyi Death Metal Albümleri

69
0
Paylaş:

Müzik, insan duygularını ifade etmenin ve evrenin derinliklerine inmenin en güçlü araçlarından biridir. İnsanlığın duygu ve düşünce dünyasını anlamaya çalışan birçok sanat dalı içerisinde özel bir yer tutar. Farklı türler, farklı duyguları ve düşünce katmanlarını ifade ederken, bazı türler ise derinlemesine felsefi sorulara, özellikle de yaşam ve ölüm kavramlarına odaklanarak, dinleyenleri zihinsel bir yolculuğa çıkarır. İşte metal müziğin en ağır ve derin dallarından biri olan death metal, bu felsefi arayışı sert riffler, çarpıcı vokaller ve karanlık lirizmalarla birleştirerek, ölümün ve yaşamın karmaşıklığını anlamaya yönelik benzersiz bir ses buketi sunuyor.

Death metal müziğin sınırlarını zorlayan bir tür olarak, ölüm, yaşam, kaos ve kontrol gibi derin felsefi konuları işleyerek dinleyenleri düşünmeye sevk eder. Sert ve çarpıcı sesi, varoluşun karmaşıklığını ve anlam arayışını ifade etmede güçlü bir araç olarak kullanır. Bu müzik türü, dinleyicilerini düşünceye yönlendirirken aynı zamanda duygusal bir yoğunluk ve özgünlük sunar, bu da onu felsefi bir deneyim haline getirir.

Sene boyu sunulan bu deneyimlerden kendi adıma beğendiklerimi aldım bir kenara. Bir liste halinde de okutayım dedim işte sizlere. Belki içinde keşfetmediğiniz ya da benimle aynı duygularla duvardan mağaraya savrulduğunuz albümler de vardır. Ki türü sevenlerin çoğuna rastlamış olduğunu düşünüyorum. Tamamen kendi zevklerimle hazırlanmış ve sıralanmış, 2023 yılının en iyi death metal albümlerine var mıyız?

Volkan Atay

2023’ün En İyi Death Metal Albümleri

20. Fuming Mouth – Last Day of Sun

19. Dream Unending & Worm – Starpath

18. Undergang – De Syv stadier af fordærv

17. Cryptopsy – As Gomorrah Burns

16. Serpent of Old – Ensemble Under The Dark Sun

15. Lunar Chamber – Shambhallic Vibrations

14. Reverence to Paroxysm – Lux Morte

13. Gridlink – Coronet Juniper

12. Suffocation –  Hymns From The Apocrypha

11. Ulthar – Anthronomicon

10. Nightmarer – Deformity Adrift

https://youtu.be/2SHMcO4-78Y

Deformity Adrift, sakinliği ve fırtınayı baştan sona aynı anda kullanan, doom kozunu da bünyesine katarak atmosferik, dissonant bir death metal albümünde ne olması bekleniyorsa onun verildiği bir albüm. Neredeyse elle tutulabilen, kasvetli ve ürkütücü bir şiirin dizelerine de sahip. Damak zevkiniz/kulak zarınız için son derecede lezzetli bir kombinasyon ürünü. Dinleyiciyi başka bir varoluş düzlemine çekip kandırmak için karanlık harikalar yaratan bir ekipten bahsediyoruz. Nightmarer henüz çok kişinin radarına girmemiş gruplardan biri. Ve bunun derhal düzeltilmesi gerekmekte. Şeytani, ahenksiz ve teknik bir death metal senfonisi için ayağınızı cidden denk alın. Hoop, bak kaydın bile…

 

9. Fossilization – Leprous Daylight

https://youtu.be/on69LIXTTsc

Kadim bir kasaba kenarında, etrafı koca çınar ağaçları ve yosun kaplı mezar taşlarıyla dolu eski bir mezarlık vardı. Kasaba halkı bu mezarlığın etrafında dolaşmaktan bile kaçınıyordu. Yolu düşenler ise kısa sürede adeta bir lanetlenmiştik hissiyle doluyordu. Havada sürekli ağırlaşan bir sessizlik hakimdi. Neredeyse artık sürekli hale gelmiş, gizemli bir sis etrafında önce birkaç kişi belirdi. Yavaşça yerini önceden bildikleri bir mezarın başına geldiler. Bilmiyorlardı ki içinde gömülü olan şey her ne ise, dışarı ile hiç tanışmamalıydı aslında. Elbette bunu bilmeyen bu bir avuç şapşal, içlerindeki zenginlik hevesi ile kazmalarını önce havada şevkle kaldırıp birbirlerine baktılar. Başlıyoruz dedi biri…

İşte kaydın bundan sonrasını oluşturan tamamı, ölülerin ruhlarıyla tanışacağınız, hayaletlerle dans edeceğiniz ve şeytanların önünde eğileceğiniz eski bir ritüeli, bir seansı anımsatıyor. İçinde büyük miktarda karanlık bir enerji var. Bakmayın siz albüm isminde gün ışığı kelimesinin geçmesine. Göz alabildiğine karanlık ne demek bilir misin? Öyle bir karanlık ki adeta yanıyor ve parlıyor gibi gözükse de aynı zamanda bir cesedin eli kadar soğuk. Bu arada tebrikler, gömüldünüz!

 

8. Cattle Decapitation – Terrasite

https://youtu.be/y7p4wClGpe0

Dünya’daki ekosistemi sistematik bir şekilde yok ettiği için insanoğlunu dışlayan, yürek parçalayıcı, kıyamet gibi death metal kayıtlarına sahip San Diego insancıklarına daha ben ne söyleyeyim bilmiyorum. Death metal ve grindcore’un en uç unsurlarını metalin diğer köşelerinden daha karamsar unsurlarla harmanlamada artık rakipsiz diyebileceğim bir seviyedeler. Kariyerlerinin başlangıcından beri de Cattle Decapitation’ın hayranıyım. Müzikal olarak kendilerini zorluyorlar, tür normlarına meydan okuyorlar ve bunu inanın çok iyi yapıyorlar.

Bakın Travis Ryan da ne diyor? “Bugünlerde, özellikle de son üç ya da dört yıldır her şeyin ne kadar da şiddetli değiştiğini hissediyorum; bir ekstrem metal grubunun bu kadar uzun süre ortalıkta kalması ve aynı zamanda nereye gideceğini belirleyen, sürekli değişen bu sahneye bağlı kalabilmesinin şaşırtıcı olduğunu düşünüyorum. İçinde bulunduğumuz sahne genç nesiller tarafından aktarılıyor ve hâlâ geçerliliğini koruyor. Grubumuz gerçekten bir anormallik. Bu şekilde de kalmasını tercih ederim.”

Dünya istese de istemese de, onların ölüm ve yıkıma giden savaş yolunun yakın zamanda durmayacağını kanıtlamaya devam etmesini izlemeye devam edeceğiz. Eğer bu albüm, kapaktaki dev tarafından yutulan bu dünyanın müziğiyse, o zaman sesi biraz daha açın. Salın artık ve yıkımın üzerinize hakim olmasına izin verin.

 

7. Wormhole – Almost Human

https://youtu.be/hkU16lpreGQ

Albüm, Wormhole’un tüm güçlü yönlerini ve şimdiye kadarki en iyi çabalarını ortaya koyan gerçek bir kudurmuşluk örneği. Tam bir vay anasını sayın seyirciler durumu hakim ortamda. Önceki albümlerini de dinleyen biri olarak, grubun daha da vahşileşebileceğini düşünmemiştim. Kendilerini bu anlamda da aşmış görüyorum. Albümdeki seslerden bazılarının bir insan tarafından çıkarıldığına inanmak zor ve bu çok hoş:). Bu albüm kendilerine uzun zamandır hak ettikleri sokak itibarını kazandırmalı artık. Yılın en iyi Tech-slam albümü ödülünü vermek üzere sahneye kendilerini davet ediyorum.

Grup da çıkardıkları yeni albümlerini anlatmak için en net açıklamayı kendisi yapmış. “Albümün açılış parçası olan System Erase insanın putlara tapma ihtiyacını araştırıyor. Bu hikayede insanın güce ve güzelliğe olan hayranlığı, onun varlığını, çağlar önce sadece bir an için gördüğü bir varlığa tapınarak geçirmesine yol açmıştır. Peki ya varlık? Onu fark etti mi? İnsanın onunla ilgilendiği gibi o da insanı önemsiyor mu?”

 

6. Rotpit – Let There Be Rot 

https://youtu.be/p-bspNYMMNU

Albüm ismi slogan gibi gelse de aslında malumun ilanı olarak okunmalı. ROTPIT ölümcül sanatlarını kullanarak usta işi bir albüm kaydetmiş. Kariyerlerine bakınca hatta şimdiden fazlaca ustalaşmış durumdalar bile diyebilirim. Ses, kapak tasarımı, prodüksiyon açısından kesinlikle hiçbir şikayetim yok. “Let There Be Rot”un tüm parçalarını dikkatle dinledikten sonra, grubun tür içinde çok çeşitli noktalarda gezindiklerini de görüyorum. Tüm bu çeşitlilik içerisinde, buradaki odak noktanın finalde eski usul Death Metal olduğunu söylemek mümkün. Buna da gayet tamamım.

İşkence gören ve vahşice öldürülen ölüler intikam almaya geldi ahali. Çürük kanın hastalıklı tadıyla ham, soğuk bir death metal ikram edilmişken hemen oturun sofraya. Yemezseniz artık arkanızdan ağlar mı, PIÇAKLAR mı ben bilmem.

 

5. Dying Fetus – Make Them Beg For Death

https://youtu.be/j7nGWazKLoI

Hikaye, albüm öncesi yayınlanan tek bir single ile albümün tamamına kefil olmam ile başladı zaten. Benim duyduğum bana yetti durumu anlayacağınız. Ki öyle de oldu. Bir noktada hepimiz Maryland merkezli gruptan ne elde edeceğimizi biliyor olmalıyız aslında. Akrobatik sayılabilecek teknik hamlelerle birlikte sopalama, acımasız ölümler, biraz daha öfke ve olağanüstü miktarda ritim. Make Them Beg for Death cephesinde herhangi bir sürpriz yok. Formülü ezbere bilen ve sapmayan bir grubun seçkin bir örneği daha işte. Kime ne anlatacaksam artık. Dinlememiş olmadığınızı bilmek istiyorum. Çünkü aksi epey abuk olacak.

 

4. Horrendous – Ontological Mysterium

https://youtu.be/G_-RhCiA3TA

İşte bu! Teknik becerilerini ve deneysel yanlarını tamamen benimsemişler artık. Hep iyi albüm üretseler de bu seferki seviyeyi konuşmamız ve alkışlamamız gerekiyor. Grup hazırladıkları karışıma bazı müzikal tuhaflıklar ve merak uyandırıcı dokunuşlar katarken, kallavi death metal çekirdeğini ise hâlâ koruyor. Bu da bu albümü bugüne kadarki en çeşitli ve ilginç albümlerinden biri haline getiriyor.

Çarpıcı sololar, yükselen melodiler, aşık eden davul ritimleri, düzensiz zaman değişiklikleri… Oyunun zirvesinde olan bir grup tarafından çalınan ve bize sunulan dokuz adet parça. Geleneksel şarkı yapılarına uymayan bu albümde fazlası ile dengeli bir şeyler var ve Horrendous bunu özgüvenle o kadar iyi yapıyor ki…Sürekli değişen tempo değişiklikleri ve vokal kalıplarının formlarındaki çeşitlilik, hepsi Horrendous tarafından saçma diyebileceğim bir seviyede senkronize olarak icra ediliyor. Kaçmaz, kaçamaz…

 

3. Nothingness – Supraliminal

https://youtu.be/rxGpcUsLH9g

Senenin başlarında yayınlanan bu albümü dinlediğim ilk tur itibarı ile sene sonu listesinde olacağını biliyordum. Nothingness, dinleyicinin müziğin nasıl bir araya getirildiğini kavramak için şarkı katmanlarının derinliklerine dalmasına olanak tanıyan, kurnaz bir albüm. Tabii ki bahsettiğim afacanlık size şirin şeyler çağrıştırmasın. Mağaranın balçık zemini sizi içeri çekmek için fırsat kolluyor aslında.

Supraliminal sadece mutlak bir vahşet ve saldırganlıkla ilgili değil. Tüm bu özellikler şarkılara gömülü olsa da, temelde deneylere ve her riff’in birlikte nasıl mükemmel bir şekilde aktığına daha çok odaklanan, farklı bir seviyeden bahsediyoruz. Albümün prodüksiyonu da epey güzel bu arada. Kapak resmiyle eşleşen tasvir; yok etme ve keşfetmenin ezici, iltihaplı bir birleşimi gibi. Gelecekteki materyaller için sabırsızlanıyorum. Ben baştan çıktım bile.

 

2. Afterbirth – In But Not Of

https://youtu.be/2kBxnpoiDBs

Hastalıklı diyebileceğim bir seviyede üretilmiş, tam bir deli işi. Kompozisyon yaratmadaki becerilerini sosladıkları atmosfere şapka çıkarmamak elde değil. Önceki albümün de köpeği olarak yenisini irinlere sarıp sarmalıyorum. Türün içerisinde, açık ara bu alandaki en deneysel ve ileriyi düşünen gruplardan birisi. İnsan labirentte kaybolmaktan hoşlanır mı ya, hoşlanıyormuş. 

Afterbirth soundlarının gidişatını mümkün olan en uzak sonuçlara kadar zorlamaya devam eden manyak bir oluşum. Bu albümde tek bir somut konsept de yok. Dinleyicinin kafasını karıştıracak, şaşkına çevirecek ve keyiflendirecek birbiriyle bağlantılı sayısız müzikal tema ve lirik anlatılarla dolu. Dinleyicisini tekmeleyerek kuantum sıçramalarıyla farklı durumlara ve bahsi geçmeyecek kadar çok konuya sürükleyen grubu dinlemeyip de ne yapacaksınız. Bu albümü toplanıp toplanıp övmemiz gerekiyor. Tabi biri bize sorsa; ne yapıyorsunuz lan burda? diye, ne cevap vereceğiz orası da ayrı bir konu. Bir manyaklığa bir cevap bulmalıyız. Şey mi desek? Bir saniye bu gömleğin kolları niye ters, noluyor ya, bakın açıklayabilirim. Deli değilim ben…

 

1. Tomb Mold – The Enduring Spirit

https://youtu.be/rLHtdAy-h6Q

Diskografilerine baştan sona kefil olduğum gruplar var. Ahanda onlardan birisi. Gidin ve albümdeki şarkıların hepsini gözü kapalı, kulağınız ve dinlediğiniz cihazın sesi her zamankinden biraz daha açık olarak dinleyin. The Enduring Spirit, zahmetsizce dinlenebilen eski tarz tınıları ile ve muhtemelen her bir fikri tek başına ayrı bir albüme koyabileceğiniz, sınırları aşan progresif bölümleri ile dipçik gibi karşımızda duruyor.

Bir grubun hem beklenmedik hem de olağanüstü müzikler yarattığını ve böylece grup olarak yolculuklarının bir sonraki aşamasına hızla ilerlediğini görmek her şeyden önce bir müziksever için eğlenceli. Tomb Mold, The Enduring Spirit’le inkar edilemez bir şekilde ışıltılı ve taze bir stilizasyon ile harika yazılmış, türü sevenler için mutlaka duyulması gereken bir albüm çıkarmış ortaya.

Tomb Mold’un önümüzdeki yıllarda, akıllara durgunluk vermeyi amaçlayan bir death metal ile kulak zarlarımızı okşamaya ve patlatmaya devam edeceğini kestirmek iyice kolay artık. Progresif death metal yapan bir grubun sürekli ileriyi düşünerek müzik yazması zaten tam da kendilerinden beklediğimiz hareketler. Çünkü kalıcı ruhlar böyle yaparlar. Artık siz ne kadarını görürseniz…

 

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.