Christian Bale’den BATMAN itirafı & Frank Miller’dan Aronofsky açıklaması

Christopher Nolan’ın The Dark Knight Trilogy olarak anılan Batman üçlemesi 1997 yılındaki Batman & Robin faciasının ardından sinemada Batman’in yeniden doğumunu sağlamış ve karakteri karanlık kökenlerine geri döndürmüştü. Bu üçlemede Bruce Wayne / Batman’i canlandıran Christian Bale de bu rol sayesinde büyük bir uluslararası sinema yıldızına dönüşmüştü. Fakat Bale son yaptığı röportajda bu filmlerdeki performansının kendisini çok tatmin etmediğini itiraf etti.

Bale şöyle söylüyor: “Üçleme boyunca tam olarak yapmayı umduğumu yapamadım. Chris (Nolan) bunu başardı, ama bense karakteri tam olarak olması gerektiği gibi yansıtamadığımı hissettim.”

Christian Bale’in kendi performansına yönelik bu şekilde hissetmesindeki önemli bir etken de Heath Ledger’ın canlandırdığı Joker rolünün çok övülerek oscar kazanmış olması. Bale buna dair de şöyle demekte: “Heath ortaya çıkınca tüm planlarımı mahvetti. Çünkü ‘O benden ve yapmakta olduğum şeyden çok daha ilginç görünüyor’ diye düşündüm.”

Bir başka haber de yıllar önce iptal edilen bir Batman film projesiyle alakalı.

2005 yılında gösterime giren Batman Begins öncesi dönemde Warner Bros, karakteri sinemada yeniden canlandırmak için çaba harcamaktaydı. 1997 yılındaki Batman & Robin önceden süregelen seriyi mahvetmişti ve stüdyo Batman’i o son filmin izlerinden kurtarıp orijinal karanlık atmosferine geri döndürmek istiyordu. Bu aşamada başvurulan isimlerden biri de Pi (1998) ve Requiem for a Dream (2000) filmleriyle adını duyurmuş yönetmen Darren Aronofsky idi. Başvurulan bir diğer kişi 80’li yıllarda çizgi romanlarda Batman’i revize ederek karakterin karanlık ve sert yapısını geri getiren ünlü çizgi roman yazar ve çizeri Frank Miller’dı.

Aronofsky ve Miller bir Batman filmi oluşturmak için muhteşem bir ikili gibi gözükseler de sonuç beklenildiği gibi olmadı.

Frank Miller yeni röportajında iptal edilen bu projeye dair bazı açıklamalar yaptı. “İlk defa bir Batman projesinde Batman’e dair vizyonu benimkinden daha karanlık olan birisiyle çalıştım.” diyor Miller. Söylediğine göre Aronofsky’nin Batman’i suçlulara işkence eden bir karakter olacakmış. Miller açıklamasına şöyle devam ediyor: “Benim Batman’im onun için fazla iyiydi. Bu konu hakkında tartıştık ve ‘Batman böyle davranmaz, kimseye işkence etmez’ deyip durdum.”

Darren Aronofsky’nin yarattığı Batman aile servetine tamamen sırtını dönmüş, sokaklardaki hayatı daha iyi anlamak için sokaklarda yaşayan birisiymiş. Batmobile dönüştürülmüş bir arabaymış ve ikonlaşmış üssü yarasa mağarası ise terk edilmiş bir metro istasyonuymuş. Miller böyle bir senaryo yazdıklarını ve iyi bir ücret aldıklarını, ama stüdyonun Aronofsky’nin vizyonu ile aynı görüşte olmadığından başka bir ekiple çalışma kararı aldığını belirtip şöyle eklemekte: “Yapımcı çocuklarını götürebileceği türde bir Batman filmi istiyordu ve bu o türde bir film değildi.”

Durumun nasıl sonuçlandığını biliyoruz. Warner Bros. projenin yönetmen koltuğuna Memento (2000) ve Insomnia (2002) filmleriyle çıkış yapmış Christopher Nolan’ı getirmiş ve Nolan da hem karakterin karanlık yapısından ödün vermeyen hem de geniş bir yaş kitlesine hitap eden Batman Begins’i ortaya çıkarmıştı.