Ne izlesek, ne dinlesek, ne okusak…

6682
0
Paylaş:

Herkese merhaba,

31 Mayıs’tan beri ülkede olanlar yüzünden, aşağıdakiler mümkün olduğunca özet olacak. Bu seferlik böyle, idare edin.

Ne okuyayım?

90’larda Türkiye’de metalci olmak başlı başına bir kitap konusu. Tek başına benim bile öyle anılarım var ki, anlatsam inanmazsınız. Ama yine de sen bir dene diyecek olursanız ben de size denenmişi var derim. Çağlan Tekil, Kerim Tunçay ve tüm Laneth ekibinin ellerinden çıkan Laneth’in tüm sayılarından seçmeleri içeren, okuması oldukça zevkli bir özet olan antoloji, geçtiğimiz yıl 6:45 yayınları tarafından derginin orjinal boyutuna sadık kalınarak yayınlanmıştı. Bu yaza girerken ilk tercihiniz, eğer hala kitapçılarda bulabilirseniz, Laneth antolojisi olsun..

joyland - stephen kingStephen King bu sene iki yeni kitapla sahnelerde boy gösterecek. Bunlardan ilki olan “Joyland” hayalet soslu bir cinayet romanı. Bizzat okudum, eğer “korku anlatıcısı” King’in fanıysanız bu kitaptan uzak durmalısınız çünkü King bu sefer klasik macera ve korku unsurlarını çok az serpilmiş kekik niyetine kullanarak ağlatmayı denemiş. Joyland, bir ergenlikten erkekliğe geçiş romancığı diyebiliriz. Sadece King’in koyu fanlarına. Diğer kitap “Doctor Sleep” ise yazarın efsane işlerinden biri olan “The Shining” ( Medyum, Altın Kitaplar ) ‘in devamı niteliğinde. King, eski kitaplarına devam hikayesi yazmakta oldukça iyi olduğundan ( bkz. Kara Kitap / Black Book, Peter Straub ile birlikte ) Doctor Sleep ile klasik “korku anlatıcısı” King’e doyacağımızı söylemek yalan olmaz. Dolayısıyla sonbaharda çıkacak bu kitaptan önce, eğer hala okumadıysanız The Shining’i mutlaka okuyun. Filmin Kubrick tarafından çekilmiş Jack Nicholson’lı versiyonunu da seyredebilirsiniz tabii ama film üzerinde Kubrick ile King’in hiç anlaşamadığını not etmek gerek.

David-Harvey-asi-sehirlerSeattle, Occupy, Tahrir, Tunus, Bolivya, Gezi olayları derken, son yirmi yıldır dünyadan fışkıran yeni muhalefet biçimlerinin şekillenişine kafayı yorup dururken, imdadıma David Harvey’in Asi Şehirler’i ( Metis ) yetişti. Artık hayatta kalışını yarattığı finansal illüzyonlara borçlu olduğu ortaya çıkan global vahşi kapitalizmin, yaşadığımız şehirleri nasıl sermayenin kârını yeniden ve sınırsızca arttırmak için yağmaladığını anlatıyor Harvey ana hatlarıyla. Kitap herkesin kolayca anlayabileceği bir dilde yazılmış ve okurken insan resmen uykudan uyanmış gibi hissediyor kendisini. Neden standart muhalefet biçimlerinin artık bize inandırıcı gelmediğini, sistemin neden yaşam alanlarımıza saldırdığını ve insanın doğasındaki direnme gücünün bu yüzyılda, şimdi, yaşadığım çağda neden ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini çok güzel özetlemiş Harvey. Mutlaka okunmalı.

sagaÇizgi roman aleminde ise Firefly ve Star Wars kırması başarılı hikayesi ve çizimleriyle Saga’yı tavsiye ederim. Şu ana kadar iki cildi yayınlanan eserin yazarı, Y The Last Man ve Ex Machina gibi çoktan klasikler arasında sayabileceğimiz başarılı işlere imza atmış olan Brian K. Vaughan. Serinin çizeri ise Fiona Staples. Özellikle din, mitoloji ve politikayı bilim kurgu ve fantazya öğeleri içinde çok başarılı bir menü ile sunmayı başarıyor Saga. Özellikle yukarıda saydığım eserler dışında, sıradışı kurgusuyla Ian M. Banks sevenlerin de göz atmasını tavsiye ederim. Serideki evren birçok yönüyle bence yazarın “Culture” serisinde yarattığı evreni andırıyor. Bu arada Marmara Çizgi grubu Saga’yı dilimize kazandıracakmış, İngilizce bilmeyen çizgi roman fanatikleri için çok sevindirici bir haber. Umarım Preacher, Planetary, Y The Last Man gibi ülkemizde az bilinen diğer bir çok güzide ürünün dilimize çevrilmesinin önünü açar bu hareket.

Nesin Yayınları, Aziz Nesin’in iki hikayesini çizgi roman olarak yayınladı, dikkatlerden kaçmasın. Umarım devamı gelir. Şu ana kadar yayınlanan hikayelerin isimleri; “Bayan Aynur İle Bay Buyur” ve “Baba Mirası”. Gerçi ustanın yaşadığımız çağa en çok uyan hikayesi sanırım “Fil Hamdi”. Belki yakında o da yayınlanır.

Yordam Kitap, çağımızın en büyük bilim kurgu ustalarından olduğunu düşündüğüm China Mieville’in 8 kitaplık kataloğunun neredeyse tamamını Türkçeye kazandırdı büyük bir hızla. Hiç başlamadıysanız Perdido Sokağı İstasyonu, Şehir Ve Şehir, Kral Fare ve Yara tavsiyemdir.

Tıpkı King gibi yazmadan, bahsetmeden duramadığım diğer vazgeçilmezim Ursula K LeGuin’in son romanı Malafrena da dilimize çevirilerek Metis’ten yayınlandı. Aynı yayınevinin, yazarın efsane serisi Yerdeniz’i hardcover kapaklı özel versiyonla yeniden piyasaya sürdüğünü de hatırlatalım.

Ne dinleyeyim?

Tabii ki ilk önce hiç vakit kaybetmeden Carcass’ın Surgical Steel’ini dinlemelisiniz. Grubun son üç albümünün harika bir hibridi olan SS, sanırım son yıllarda yapılmış en başarılı intro olan “1985” ( grubun kurulduğu yıl ) ile açılıyor ve ardından fırtına gibi başlıyor. İkinci şarkıdan itibaren Heartwork etkisi albümün sonuna doğru giderek artıyor ama Carcass, dengeyi o kadar güzel kurmuş ki her şarkıda ara ara grubun her halinden esintileri serpiştirerek kendini affettiriyor. İnanması zor ama Surgical Steel, içinde tek bir boş mermi bile olmayan az sayıda albümden biri bu yıl çıkan işler içinde. Sakın ıskalamayın.

killswitch-engage-Disarm-the-DescentKillswitch Engage, ilk üç albümüyle nasıl metalcore’u artık sığlaşan kalıplarından çıkarıp daha geniş bir dinleyici kitlesine taşıdıysa, bu albümde de metalcore’u geçmişinde bırakmaya hazırlanan kitlelere “durun daha bitmedi” diyor. İlk vokalistleri Jesse’nin gruba dönmesiyle son albümde fazlaca klasik heavy metal’e göz kırpmaya başlayan grup özüne dönmüş ve ilk günlerindeki görkemine, gücüne yeniden kavuşmuş. Bu albüm özelinde, bu sene çıkan diğer başarılı metalcore albümlerini de anmak lazım. Tıpkı KSE gibi 1996’da çıkan “Hearts Once Nourished” dönemi orjinal kadrosuyla yeniden toplanan Shai Hulud’da muhteşem bir albüme imza attı. Hearts sonrası dönemde fazlasıyla teknik sulara gömülen grup özüne dönmüş. “Sağlam kale”leri ve sabit fikirleri yıkmak zordur ama “Reach Beyond The Sun”ın “Hearts…”dan bile iyi bir albüm olduğunu görmek için yıllar sonrasının boş bir anını beklemeyin, hemen dinleyin.

newsted-heavy-metal-musicBlack Sabbath’ın 13’ü piyasaya göndermiş olmasıyla gözlerden kaçan iki albüm dikkatimi çekiyor bu sıralar. Clutch’ın “Earth Rocker”ı ve Newsted’in “Heavy Metal Music”i. Cayır cayır stoner ve kök rock sevenlerin birinciyi, az stoner soslu sludge metal sevenlerin de ikinciyi mutlaka dinlemesi gerekiyor. Özellikle oldukça köklü bir grup olan Clutch’ı keşfetmek için illa In Flames gibi bir grubun vokalistinin kafasında şapkasını görmeyi beklememenizi tavsiye ederim. Rock n roll, burada, ayakta, her zamankinden daha güçlü ve her ne kadar hak ettikleri yere bir türlü gelememiş olsalar da onu en iyi temsil eden gruplardan biri de Clutch. Newsted’in ilk albümü ise “Metal” EP’si ile aynı çizgide fakat, çok daha olgun ve oturmuş şarkılardan oluşuyor. Aklı hala Black Sabbath’da olanlar ise limited edition versiyondaki üç bonus şarkıya yoğunlaşmalı, çünkü albümün en iyileri onlar. Kariyerine “The Last Spire” ile son veren Cathedral’in final albümünden de mutlaka bahsetmek lazım. Tıpkı yukarıdaki diğer albümler gibi bu albümde de bir köklere dönüş sendromu mevcut ve Cathedral artık klasikler arasında kabul edilen ilk iki albümüne bolca göz kırpıyor Last Spire’da. Doom/stoner/sludge üçlüsünü bir arada görmek içinizin yağlarını eritiyorsa kaçırmayın.

Gelelim Türkiye’ye. Yine ne varsa yeraltında var bu ülkede arkadaş. Eski Nitro ve Chopstick Suicide elemanlarının yan projesi olan punk rock grubu Getaman’ın beş şarkılık ilk EP’si resmen yıkılıyor. Kapağından kayıdına kadar özenli bir çalışmanın ürünü olan EP’ye ve gruba şu adreslerden ulaşabilirsiniz; getaman.bandcamp.com ve facebook.com/getamantr

Yine İstanbul’lu punk rock üçlüsü olan Sanchos’un ikinci online EP’si “Yaşlanmak İstiyorum” da yaz aylarında iyi gidecek bir ürün. Ona da sanchos.bandcamp.com dan kafa atabilirsiniz..

Psycho-MantisSırada “Monsters Exist” ile deli işi indie müziğin nadir örneklerinden birini veren ve daha sonra kendilerinden haber alamadığımız Proudpilot var. Daha doğrusu, elemanları var. Grubun davulcusu Kaan Akay ya da sahne adıyla DJ Golem, şu an yeni projesi Psycho Mantis ile harika işlere el atıyor. Eğer d&b, dubstep seviyorsanız mutlaka bir göz atın, iTunes’da da şarkıları mevcut; soundcloud.com/psycho-mantis-2 , grubun Facebook sayfası da yeni açıldı; www.facebook.com/psymant?ref=ts&fref=ts . Grubun klavyecisi ve vokalisti Ekin Fil ise kendi adını taşıyan yeni albümüyle göz kamaştırıyor. Oldukça güzel ve bol drone soslu naif bir Lo-Fi kaydı olan albumü iTunes’dan da edinebilirsiniz. Yok bana iTunes gelmez derseniz şuraya da kafa atabilirsiniz; soundcloud.com/ekin-fil , ekinfil.bandcamp.com .

replikas-biz-burada-yok-ikenGeçtiğimiz yılın ve hatta son yılların en özel kayıtlarından birine imza atarak “Biz Burada Yok İken” isimli bir Anadolu pop tribute albümü yayınlayan Replikas ise bu yılı, aynı albümün plak versiyonunu basarak taçlandırdı. Bu mükemmel hareketi cevapsız bırakmayın ve plağı gördüğünüz yerde edinin. Taksim Kontra Plak ve Kadıköy Zihni Müzik muhtemelen plağı kolayca bulabileceğiniz adresler olacaktır. Bu iki dükkandan ilki özellikle indie / alternative rock türlerinde neredeyse eksiksiz kataloğa sahip, fakat albümler azar azar ve zaman zaman geliyor. Dolayısıyla Facebook sayfasını ziyaret etmekte fayda var; facebook.com/kontrarecords. Kadıköy tarafında oturanlar için ise aynı işlevi Zihni Müzik görüyor yıllardır. Zihni’nin kataloğu jazz, klasik ve Türkçe müziğin tarihçesine doğru oldukça geniş bir yelpazeye yayılabiliyor. Buyurun buradan yakın; www.zihni.com. Heavy metal, metalcore ve diğer ekstrem türlerde ise Hammer Müzik’e kafa atmaya devam edebilirsiniz. Özellikle Hammer’ın yeni plak, CD geldikçe hızlıca yenilenen ve güncellenen sosyal medya hesaplarını tavsiye ederim. ( www.hammermuzik.com )

Son olarak yerli suretlerden bu yıl albümlerini beklediğim diğer isimler ise The Ringo Jets, Second ve Lifelock. Umarım kayıtları 2013’e yetişir.

Ne seyredeyim?

Seni bilmem ama ben bunları seyrediyorum;

Elysium

District 9’ın yönetmeninden, Elysium ( http://www.imdb.com/title/tt1535108 )
Oldboy’un yönetmeni Chan Wook Park’ın ilk Holywood denemesi, Stoker ( http://www.imdb.com/title/tt1682180 )
Danny Boyle’un bence en iyi filmi, Trance ( http://www.imdb.com/title/tt1924429 )
Muhteşem kurgu ve hikaye anlatımıyla, The Pines Beyond The Trees ( http://www.imdb.com/title/tt1817273/ )
Üçüncü sezonda hala en iyi dizi, Suits ( Bu arada Gabriel Macht sizce de harika bir Joker olmaz mıydı? Düşünsenize Mad Men’in Jon Hamm’ı Batman; Macht da Joker ) ( http://www.imdb.com/title/tt1632701 )
Mads Mikkelsen’in harika oyunculuğuyla, Hannibal ( http://www.imdb.com/title/tt2243973 )
Ve yine Mads Mikkelsen’in döktürdüğü, hafif Haneke soslu muhteşem Kuzey Avrupa draması, Jagten / Hunt ( http://www.imdb.com/title/tt2106476/ )

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.