SCOTT WEILAND ÖLDÜ…

Stone Temple Pilots ve Velvet Revolver gruplarının ikonik solisti Scott Weiland’ı bugün kaybettik.

Evet, uyuşturucu bağımlısıydı. Şımarıktı. Hayatını defalarca mahvetti. Stone Temple Pilots’dayken hapis köşelerine dek düştü. Velvet Revolver’a girdiğinde uyuşturucu bağımlılığından bitik haldeydi, grup arkadaşlarının desteği ile toparladı. Bir süreliğine Hard Rock olayının zirvesindeydi ancak bağımlılıkları, şımarıklıkları geri döndü. Karısını bıraktı, grubu bıraktı, solo albümle zirveye oynayabileceğini düşündü, tutmadı. Stone Temple Pilots tekrar kuruldu ama artık bağımlılığı yüzünden sesi kalmamıştı, gruptan kovuldu. The Wildabouts diye yeni bir grup kurdu. Geçtiğimiz aylarda öyle berbat performanslar sergiledi ki sadece sesi değil, aklı da gitmişti. Sahnede artık nerede olduğunu bilmeyen, boşluğa öylece bakan, hareket bile edemeyen biri vardı.

Ama şu kesin. Rock müziğin gördüğü en iyi şarkı sözü yazarlarındandı. “Eğlenceli” şarkılarında klişelere odaklanırdı ama asıl olay “damar” şarkılarındaydı. Scott Weiland kadar acılarıyla bu denli yakın temas kurup kelimelere dökebilen adam çok az görülmüştür. Tıpkı Johnny Thunders gibi, yalnızlığını hedonizmle örtmeye çalışıp, gittikçe dibe vuran bir cankiydi Scott. Hızlı yaşadı, genç öldü ama geride güzel şeyler bıraktı. ‘Plush,’ ‘Dead And Bloated,’ ‘Interstate Love Song,’  ‘Still Remains,’ ‘Kitchenware & Candybars,’ ‘For A Brother,’ ‘The Last Fight’……

Ama en iyi ikisini sona sakladım. Bu şarkıların birine imza atsan tarihe geçersin. Adam ikisine birden imza attı.

1) BIG EMPTY

Bir adam, liseli kız arkadaşını okuldan alıyor. Arabada sevişiyorlar. Sonra kızı ailesinin evinden bir blok ötede bırakıyor. Şarkının adı? Hayır, “I will bite ur ass 4 u baby” değil. “Büyük Boşluk.”

“Çok yürümekten ayakkabılarım / Çok ‘gezmekten’ ruhum aşındı / Şimdi onu evine bırakma zamanı / Sersemliği geçip ayılmadan evvel / Çünkü konuşmak öldürüyor.” Kayıp, suçluluk, mide bulantısı, yalnızlığa son vermesi beklenen şeyin daha beter yalnız etmesi, bütünleşmenin bir uzantısı olan sevişmenin, artık bütünleşmeyi mümkün olduğunca erteleyen bir şey halini alması ve bir türlü geçmek bilmeyen o büyük boşluk hissi. Her anlamda dahiyane.

2) GRAVEDANCER

Uyuşturucu ve bağımlı arasındaki ilişkiyi en dokunaklı biçimde anlatan şarkı bu olsa gerek.

“Yalnızca onu görüyorum, yalnızca onu soluyorum / içime çekip tutuyorum onu nefes gibi / Gölgesinin fısıltılarına saklanmış kahkaları seçebiliyorum/ Biliyorum neyin peşinde olduklarını / Benimle uçuyor kırık kanatlarıma aldırmadan.”

“Bak, bak şöyle bir etrafına / İyi dansçıdır o / Ve şimdi mezarımda dans ediyor.”

Huzur içinde uyu Scott.