Black Mirror 3. sezon 1. bölüm: Nosedive
Kainatın en iyi dizisi Black Mirror üçüncü sezonuyla geri döndü. Oturup 6 bölümü birden izlemeyi planlıyordum fakat Nosedive isimli ilk bölümü izleyince devam edemedim. Dizinin yaratıcısı Charlie Brooker’ın karamsar gelecek senaryolarına alışkınım aslında. Hatta alışkın olmayı da geçtim, günlük distopya dozunu alamayınca yaşama isteği azalan bir insana dönüşmüş bile olabilirim. Peki, madem alışkınım, neden dehşete kapıldım? Sebebi şu: İlk kez bir Black Mirror bölümünde ‘gerçekleşmesine çok az kalmış’ bir gelecek senaryosuyla karşı karşıyayız.
Tanımadığımız insanlar tarafından bile takdir edilme ve onaylanma kaygısı, bugün sosyal medya sayesinde gerçeküstü bir seviyeye ulaşmış ve daha genç jenerasyonların hayatını ele geçiren bir saplantıya dönüşmüş durumda. Ve lanet olası Nosedive, günümüzün beğenilme ve popülerleşme kaygısını alıp belki de 15 sene sonra (hatta belki de daha yakın) alacağı hâli suratımıza fırlatıyor. Statü belirleme, beğenilme ve takip edilme oranı, bağımlılık ve gezegen çapında depresyon bambaşka ve aslında son derece tanıdık bir yüze bürünüyor.
Bundan önce yayınlanmış bölümler arasında White Bear ve The Entire History of You favorilerimdi. Bu da ‘güm’ diye üçüncü sıradan girdi listeme. Kaygılanmamıza gerek yok. “Gerçekten bu kadar kötü mü olacak her şey?” diye sormamıza da gerek yok. Oldu zaten. Olmaya devam ediyor. Amin.
