THE MAN WHO KNEW INFINITY / SONSUZLUK TEORİSİ : Irkçılığa karşı bilimle mücadele vermek

1554
0
Paylaş:

Hindistan’ın gelenek ve göreneklerine fazlasıyla bağlı fakir bir ailesinden gelme Srivivasa Ramanujan hiçbir eğitim almamış olmasına karşın matematiksel dehaya sahip bir zekası vardır. Geliştirdiği çok sayıda teoriyi yayınlamak arzusuyla başvurularda bulunur, ancak kökeni ve eğitim seviyesi nedeniyle kimse tarafından ciddiye alınmaz. Sonunda dünyanın saygın eğitim kurumlarından İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’ne yolladığı mektuba orada eğitmen olan İngiliz matematikçi G.H. Hardy tarafından cevap gelir ve üniversiteye davet edilir. Ramanujan annesi ve yeni evlendiği eşini ardında bırakmak zorunda kalarak İngiltere’ye gider. Cambridge’e gittiğinde onu dengi olarak görmeyen, eğitimsizliği ve Hintli oluşu yüzünden aşağılayan eğitmenlerle yüzleşmek zorunda kalır. Bu sıralarda patlak veren 1. Dünya Savaşı ise Ramanujan’ın maruz kaldığı ırkçı tutumları daha da beter hâle getirir. Kariyerlerini riske atmak pahasına ona destek çıkanlarsa Hardy ve diğer eğitmen dostu Littlewood olacaktır. Ramanujan’ın matematiksel teorilerini kanıtlayarak yayımlamak amacıyla Hardy ile geliştirdikleri ortaklığın ilk adımları çok sıcak bir ortamda olmaz, ancak zamanla iki adam arasında sıradan bir ortaklıktan ziyade iyi bir dostluk gelişmeye başlar.

Hint matematikçi Srinivasa Ramanujan’ın hayatından uyarlanmış film 20. yüzyılın başlarında matematiğe yön vermiş dahinin hikayesini ele alırken insanoğlunun en kötü hastalıklarından biri olan ırkçılığın ne berbat bir şey olduğunu da işliyor. İnsanları karakterlerine ve yaptıklarına göre değil de doğduğu yere ve ten rengine bakarak önyargıda bulunmak, ayrımcılık yapmak insanoğlunun tarih boyunca daima yaptığı ve maalesef günümüzde hâlâ süregelen bir hastalığı. Hor görülüp aşağılanan ırktaki bir bireyin kendini “üstün” gören diğerlerine ispatlaması için aşması gereken çok büyük önyargılar olmakta. Film Ramanujan’ın bu mücadelesini ve ırkçılığın çirkin yüzünü izleyicilere başarıyla göstermekte. Ramanujan maruz kaldığı tüm zorluklara karşı beyniyle ve işiyle mücadele etmekte.

Ülkemizde Sonsuzluk Teorisi adıyla gösterime giren The Man Who Knew Infinity‘nin hem yazarlığını hem yönetmenliğini Matt Brown yapmış. 2000 yılındaki ilk filmi Ropewalk’tan bu yana uzun bir aradan sonra çektiği ikinci film. Bu nedenle film Matt Brown’ın gönlünü verdiği şahsi bir projesi gibi.

Ramanujan rolünü canlandırması için aslında ilk olarak Hintli aktör Ranganathan Madhavan seçilmiş. Ancak filmin yapımcıları role uluslararasında daha tanınan bir aktörü getirmeyi uygun görmüşler. Böylece başrole Slumdog Millionaire filmindeki etkileyici performansıyla Hollywood’a çarpıcı bir giriş yapan Hint aktör Dev Patel getirilmiş. Slumdog Millionaire’den beri yer aldığı filmlerle Hollywood’da kuşağının en cazip Hintli aktörüne dönüşmüş Dev Patel pek çok yapımda karşımıza çıkmış, ancak aynı derecede etkileyici bir film bulamamıştı. Bu filmde Ramanujan rolündeki başarılı performansıyla hem kendisini role getirenleri utandırmamış hem de yıldızını tekrar parlatmasını sağlamış.

Başroldeki diğer isim G.H. Hardy rolündeki Hollywood’un usta aktörlerinden Jeremy Irons. Son yıllarda daha ziyade yan rollerde karşımıza çıkmış olan Irons’ı layık olduğu kadar ön plandaki bir rolde görmek ayrı bir keyif. Irons babacan akıl hocası rolünü her zaman ki kalitesinde canlandırıp Patel ile iyi bir ikili oluşturmakta.

Öne çıkan bir diğer isim de G.H. Hardy’nin sıkı dostu John Edensor Littlewood’u sempatik tavırlarıyla canlandıran ünlü İngiliz aktör Toby Jones. Ayrıca Stephen Fry, Jeremy Northam, Kevin McNally, Malcolm Sinclair gibi usta İngiliz oyuncular da diğer yan rollerle kadroyu zenginleştirmişler.

Pek çok film festivalinde gösterilmiş The Man Who Knew Infinity büyük reklamlar yapılan ve gişede iddiası olan filmlerden biri değil. Hollywood stüdyolarının oscar adayı yapmaya çalıştığı filmleri büyük bir reklam kampanyasıyla körüklediği filmlerden biri de değil. Daha ziyade ufak çaplı, ama etkileyici hikayesi olan başarılı bir drama. Sinema salonlarını popüler gişe filmlerinin istila ettiği bir ortamda izleyicilere gidecek ideal bir alternatif sunmakta. Bu tür filmlerin sinema salonlarımızda pek uzun süre gösterim şansı bulamadığını da göz önüne alırsak ilginizi çektiyse çok gecikmeden izlemeniz tavsiye edilir.

Filmin merkezinde olan ırkçılık çok şükür ki filmin işlediği dönemden bu yana geçen yaklaşık yüz yıllık süreçte bilimsel ve akademik ortamlardan büyük oranda kalkmış durumda. Günümüzde ırkçılık hastalığını politik ortamlardan ve halk kitlelerinden arındırmak hâlâ bir ütopya olsa da artık dünyanın en saygın bilimsel kurumlarında ve akademilerinde çok farklı kültürlerden bilim insanları onları birleştiren ortak bilimsel konular vasıtasıyla bir arada dünyayı değiştirecek araştırmalar yapabiliyorlar. Zaten hayatını bilime adamış insanlar her daim toplumun birkaç adım önünde olmuşlardır. Ramanujan bugünleri görebilseydi kuşkusuz ön ayak olduğu bu gelişmeden mutluluk duyardı.

THE MAN WHO KNEW INFINITY fragman:

The_Man_Who_Knew_Infinity_poster-paslanmazkalem

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.