CRIMINAL: Usta aktörlerden vasat casusluk filmi
CIA ajanı Bill Pope (Ryan Reynolds) ulusal güvenlikle ilgili çok önemli bilgiler içeren bir görevdedir, ancak Londra’daki bir operasyon sırasında anarşist Xavier Heimdall’ın (Jordi Molla) adamları tarafından yakalanarak öldürülür. Pope’un amiri Quaker Wells (Gary Oldman) onun ölmeden önce neler bildiğini öğrenmenin hayati önemi olduğundan Dr. Franks (Tommy Lee Jones) tarafından geliştirilen, henüz insanlar üzerinde denenmemiş zihin nakli operasyonu yapılmasına karar verir. Pope’un zihinsel verilerini aktarmak için uygun aday ise çocukluğunda geçirdiği travma yüzünden beyninin duygu kısmı işlevsiz olan, bu yüzden empati yeteneği bulunmayan, hayatının yarısını hapishanede geçirmiş aşırı şiddet yanlısı Jericho Stewart’dır (Kevin Costner). Bill Pope’un anıları operasyon sonrasında yavaş yavaş Jericho’nun zihninde belirmeye başlarken bir yandan daha önce hissetmediği türden duygular hissetmeye başlar, diğer yandan kendini Wells ve Heimdall arasındaki kovalamacanın ortasında bulur.
Başrollerde Kevin Costner, Gary Oldman ve Tommy Lee Jones gibi usta aktörleri bir araya getirmeyi başarmış olmasına rağmen Criminal bu kadronun hakkını veremeyen zayıf bir film. 2012 yılındaki The Iceman filmiyle iyi bir biyografik suç filmine imza atmış, hikayeyi güzel işleyip oyuncularından başarılı performanslar almış yönetmen Ariel Vromen bu sefer her yönden o başarısının epey uzağında kalmış. İzleyiciyi hikayeye sanki orta yerinden dahil edermiş gibi hızlı bir giriş yapan Criminal’ın temposu aşağı yukarı tüm film boyunca aynı şekilde seyrediyor. Alışageldik bir aksiyon filmi misali tempoyu korumak adına her on dakikada bir dövüş, silahlı çatışma, kaçış, arabalı kovalamaca vs. sahnesi içeren yapısı var. Bu tarz filmlerdeki her türden klişe hikaye boyunca bol bol kullanılmış, senaryoda orijinal bir şey bulunmuyor. Matt Damon’lı Jason Bourne filmleri ya da Liam Neeson’lı Taken filmlerinin vasat bir kopyası gibi gözükmekten öteye geçememekte. Özellikle son yıllarda pek popüler olan “hafızasını kaybetmiş ajan” ya da “zihin nakli” konseptinin bir başka örneği olmuş.
Her ne kadar iyi bir kadroya sahip olsa da filmin tamamı Kevin Costner’ın karakteri üzerine kurulu. Costner sert adam tiplemesi için ne kadar uğraş verirse versin senaryo iyi olmayınca emeğinin bir kıymeti kalmıyor. Gary Oldman ve Tommy Lee Jones gibi iki usta aktör çok az kullanılmışlar. Oldman’ın CIA amiri karakteri tüm film boyunca monitörlerden olayı izleyen ya da telsizden emirler yağdıran, sinemada benzerlerini çok sıkça gördüğümüz klasik istihbarat şefi tiplemesinden ibaret. Jones’un canlandırdığı doktor ise daha da az gözüken ve filmin yarısından sonra hiçbir işlevi kalmayan bir karakter. Bu bakımdan film çok iyi bir kadronun nasıl heba edilebileceğinin bir örneği olarak gösterilebilir.
Kısa süre önce gösterime giren Deadpool filminin başarısıyla yıldızını iyice parlatan Ryan Reynolds hikaye açısından önemli, ancak kısa bir rolde gözükmekte. İlginçtir ki, Reynolds bir yıl önce de yaşlı bir adamın zihninin genç bir adama aktarılmasını anlatan Self/less filminde başroldeydi (bu sefer zihin naklinin öbür tarafında). Wonder Woman rolüyle sinemada ilerleyen yıllarda epey popüler olacağı kesin Gal Gadot da yan rolde Bill Pope’un eşi Jill Pope olarak karşımıza çıkmakta.
Criminal eğer izlenecekse sadece başroldeki usta oyuncuları uğruna izlenebilecek bir film. Ancak televizyonda denk geldiğinizde vakit geçirmek uğruna izleyebileceğiniz bir film tadında.
