Doğunun Geleneği ve Cazın Ortasında: Anouar Brahem ile Konseri Öncesi Röportaj

Paylaş:
anouar brahem - paslanmaz kalem

Django Bates, Dave Holland ve Jack DeJohnette ile kaydettiği son albümü “Blue Maqams”ın ardından, Tunuslu ud üstadı Anouar Brahem yeniden Türkiye’de. Udun caz müziğinde saygın bir yer edinmesinin öncüsü olan müzisyen, ülkemizde Barbaros Erköse ve Kudsi Erguner gibi ustalarla işbirliği ile de tanınıyor. 

Tunuslu ud üstadı Anouar Brahem 20 Mayıs 2022 Cuma günü PSM’de Caz kapsamında, Zorlu Turkcell sahnesinde olacak.

anouar brahem paslanmaz kalemÇocukken hangi müzikler size ilham kaynağı oldu? O yaşlarda Türk müziğine aşina mıydınız? Müzisyen olarak gelişiminiz sırasında hiç Türk müziğinden etkilendiniz mi?

Önceleri Tunus Konservatuarı’nda ve daha sonra usta Ali Sriti ile çalıştığım esnada eski Arap müzikleri beni çok etkiledi. Bu eğitim kapsamında programda yer alan Türk saz müziği (semai ve peşrev) eserlerini incelerdik. Her zaman büyük bir hayranı olduğum ve beni kesinlikle çok etkilemiş olan Türk müziğine çok küçük yaşlardan beri ilgi duydum. Türk ve Arap müziğinin organik bir bağı olduğunu da söylemek gerekir.

 

Müziğinizde gelenek ve modernlik arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Her şey sezgiyle mi? Batı ve Doğu seslerini birleştirmek için özel bir formülünüz var mı? Bugün ilhamınızı nereden alıyorsunuz?

Şahsen ben sezgiye önemli bir rol veriyorum. Gerçekte beste yaparken kendime hiçbir kılavuz veya ​​plan çıkarmıyorum. Tamamen özgürlüğümü korumaya çalışıyorum ve müzikal olarak ortaya çıkanlarla kendimi şaşırtmayı bekliyorum. Ortaya çıkan ve yavaş yavaş geliştirdiğim ilk eskizlerden bir yol bulup bir proje geliştiriyorum. Yani sihirli bir formülüm ya da tarifim yok.

İlhama gelince: Müzikte, sinemada, edebiyatta, plastik sanatlarda, dansta ve tiyatroda olduğu kadar hayatta da bana ilham veren birçok şey var. Ama hangilerinin besteci olarak çalışmamı etkilediğini söyleyemem. Yaratıcı süreç karmaşıktır. İlgili çok fazla faktör var.

 

blue maqams - paslanmaz kalemSon albümünüz, “Blue Maqams”a istinaden, makamların rengi var mı? ‘Mavi Makamlar’ sinestetik bir ifade midir? Yoksa duygusal içerikten mi bahsediyorsunuz?

Hayır, elbette makamlarının kendine has bir rengi yok. Bu rengi gökyüzü ve denizle ilişkilendiriyorum ve onlar da bende sonsuz, huzur veren, içinde birleşilebilecek bir dinginlik çağrıştırıyor.

 

Herkes “Astrakan Café“nin büyük bir hayranı olsa da 2014 tarihli “Souvenance” kaydınız benim favorim. Dünyadaki çoğu caz albümünün aksine çok güçlü bir anlatı taşıyor. Arkasındaki hikâye neydi? Parçaları nasıl bestelediniz? Karanlık duygusal tonunu nereden aldı? Tunus’taki Arap Baharına bakış açınız albümün tonunu etkiledi mi? Eğer öyleyse, neden karanlıktı?

“Souvenance”ı Tunus tarihindeki muhtemelen ülkenin bağımsızlığından bu yana yaşamadığımız, benzersiz bir siyasi çalkantı döneminde besteledim. (Tunus’un bağımsızlığını kazandığı 1957’de doğdum.) Birçok Tunuslu gibi, bu olaylar bende çok derin izler bıraktı ve bende güçlü duygular, korkular ve büyük umutlar uyandırdı. “Souvenance”ın önemli bir bölümünü bu duyguların etkisiyle oluşturdum. Ama bu müziği sadece yaşananların bir tercümesi olarak hayal etmemelisiniz. Beste yaparken asla belirli bir olaydan ilham almayı ve onu müziğe çevirmeyi düşünmüyorum. Sadece beste yaparken belirli bir duygusal durumda olduğumu söyleyebilirim. Her dinleyicinin müziği kendi algısı ile duyumsaması, müzik dışında benden gelecek herhangi bir işaretin etkisi altında kalmadan özümsemesini isterim.

Müzik, her insanda farklı bir etki ve duyum üretme etkisine sahiptir.

anouar brahem 2- paslanmaz kalem

Dhafer Youssef, Baki Duyarlar, Fahir Atakoğlu gibi müzisyenlerle İstanbul Zorlu PSM’deki konserlerinden önce röportaj yaptım. Tıpkı onlar gibi, müziğinizde Batı ile Doğu’yu birleştirmiş, dünyaca ünlü bir müzisyensiniz. Benim de özellikle ilgimi çeken bir konu olduğu için onlara da sorduğum soru şuydu: Doğulu bir müzisyenin kendini dünyaya tanıtmasının tek yolunun Batı ile Doğu’yu harmanlayarak eklektik bir sonuca varması mıdır?

80’lerin başında Paris’e taşındığımda, dönemin Batı müzik dünyası, bir udide kendi geleneğinin tercümanı rolünden başka bir şey görmeye hazır değildi. Geleneksel müzik konusunda sağlam bir eğitim almış olsam da kendi bestelerimden başka bir şeyi insanlara sunmak istemedim. O dönemde Arap ülkelerinden veya Ortadoğu’dan ud icracıları, müzisyenler ve Batı’da rüştünü ispatlamış, bu müzik geleneğinden hiçbir isim yoktu. Ve zamanın çoğu yapımcısı, programcısı ve eleştirmeni bu ülkelerden bir müzisyenin sadece kendi geleneğinin sadık bir yorumcusu olmamasını tuhaf buldu. Ama ben bu yolda devam ettim.

Plak yapımcısı Manfred Echer ve firması ECM Records ile tanışmam 80’lerin sonunda oldu. Bu plak şirketi ile çalışmak kesinlikle müziğimin ülkem ve Arap dünyası dışında tanınmasına çok yardımcı oldu. Bahsettiğiniz sanatçılar daha genç ve sonradan geldiler.

 

20 Mayıs 2022’deki konserinizde kariyerinizin hangi döneminden şarkılar bekliyoruz?

İstanbul’da farklı albümlerden (“Conte de l’Incroyable Amour”, “Madar”, “Thimar”, “Astrakan Café”, “The Astounding Eyes Of Rita”) devşirdiğimiz bir program sunacağız.

 

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.