Mix Festival Konuğu PLAID ile Röportaj

Paylaş:
plaid 2 - paslanmaz kalem

Zorlu PSM’nin bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek olan, 15-16 Kasım tarihlerindeki müzik festivali Mix Festival’da konuklar arasında elektronik müzik efsanesi Plaid de var. Müzikal kahramanlarım arasında addettiğim, 90’ların başından beri faal olan grubun iki üyesi Andy Turner ve Ed Handley ile canlı performansları öncesi bu keyifli röportajı gerçekleştirdik. 16 Kasım günü sahne alacak Plaid’in Haziran’da çıkan “Polymer” isimli albümlerine bir kulak kabartmanızda fayda var.

plaid 3 - paslanmaz kalem

Emre: Plaid’in son albümlerinde daha az katmanlı, daha rafine ama daha melodik bir altyapıya yöneldiğini söylesek, buna katılır mıydınız? Yanıtınız evetse, bu, ikili olarak bilinçli bir şekilde vardığınız bir karar mıydı? Yoksa bu, müzikte değişen zamanlarla ya da sanata bakış açınızdaki bir değişiklik sonucu gelen, sezgisel bir şey miydi?

Plaid: Biz her zaman daha minimal bir altyapı peşinde olduk. Elektronik müzikte katman ekleyerek ilgiyi arttırmak çok kolaydır ama bir yandan da bu çok ucuz bir numaradır. Biz içinde hiçbir gereksiz öge barındırmayan parçalar yazmayı ve elimizde var olan parçaları da daha enerjik olacak şekilde modüle etmeyi amaçlıyoruz. Bunlarda daha yetenekli hale gelmiş olabiliriz.

 

plaid - paslanmaz kalemE: Konu elektronik müzisyenleri olarak besteciliğe geldiğinde, öncelikleriniz nelerdir: melodiler mi, ritimler mi yoksa tınılar mı? Biri diğerinin önceliği mi? Ve bu konudaki yaklaşımlarınız seneler içinde değişti mi?

P: Bu biraz aldatıcı bir soru çünkü melodide ritim ve perküsyon ögelerinde de nota vardır. Bir parçanın duygusal niteliği bizim için en önemli şey olduğundan, çoğu zaman melodiler önce geliyor diyebiliriz.

 

E: Rick Farin’ın yönetmenliğini yaptığı, son albümdeki “Dancers”ın klibi harika bir iş. Albümün konsept bağlantılı ismi “Polymer”le de uyumlu olarak, plastiklerle bedensel olarak birleştiğimiz, oldukça mümkün ve çok da uzakta olmayan bir geleceği tasvir ediyor. Plastik mevzusu nasıl sanatınıza girdi? Konunun önemini asla göz ardı etmeden soruyorum: Dünyadaki bütün sorunları içinde neden plastikler sizin ilginizi çekti?

P: Aslında plastikler incelemesi enteresan bir konu. Birçok olumlu yanlarının yanında, o kadar çok alanda kullanılıyorlar ki modern yaşamı onlarsız hayal etmek imkânsız. Ama aynı zamanda çok zararlılar ve üretimleri ve zor bertaraf edilmeleri sonucu hayatlarımızda büyük sorunlara neden oluyorlar, hepimizin artık çok iyi bildiği gibi. Mikro-plastikler artık hem suyumuzda hem de vücutlarımızdalar. Onların geniş çaplı üretimi kapitalist sistemin garip ve çoğu zaman göz ardı edilen bir yönüne işaret ediyor: Bizler ülkeler, şirketler ve bireyler olarak izole edilmeye, yalnız kalmaya zorlanıyoruz. Yaşam standartlarımızı yükseltmede çok şey başarmış, seçtiğimiz sistem aynı zamanda bizleri sürekli rekabet içinde olmaya zorluyor. Başarılı olmak için her ne pahasına olursa olsun kazanmak zorundayız. Mesela, bu yüzden, bir ülke ekonomisini geliştirmek için kömür santralinde enerji üretiyor ve çevreye olan etkisini hiç değerlendirmeden komşularını zehirleyebiliyor. Bir şirket, çevreye zararlarını hiç düşünmeden, ürünlerinin daha etkili olması ve kâr oranlarını arttırmak için sabunlarına mikro-plastik yerleştirebiliyor. Bir birey de tutumlu olabilmek için yoksul işçilerin çalıştığı ülkelerde üretilen ucuz kıyafetleri satın alıyor. Ortada bir “büyük resim” yok, herhangi bir sorumluluk da yok –tek önemli olan kazanan olmak, en iyisi olmak. Hepimiz bu uzay mekiğinin üzerinde yaşıyoruz ve ona iyi bakmalıyız. Ülkeler, şirketler ve bireyler eylemlerinin sorumluluklarını almalılar.

plaid 4 - paslanmaz kalem

E: Son on yılda ambient müziğe yönelik bir ilgi artışı olduğunu gözlemlediniz mi? Eğer öyleyse, bunu neye bağlıyorsunuz?

P: Biz de yakın zamanda bolca ambient çalışma yaptık ama bunun bir trend olduğunu düşünmüyoruz. Müzik türlerinin çoğunda keyif aldığımız ögeler var ve yapımcı firmamız Warp da (şu âna kadar) bizim muhakememize güvendiği için beğendiğimiz her şeyi yaratıcı bir biçimde deneyebiliyoruz. Benet Walsh ile son iki albümümüzde bolca çalıştık ve onun folk/indie/klasik geçmişi bizim çalışmalarımızı derinden etkiledi.

 

E: Müzik firmanız Warp ile senelerdir birliktesiniz. Size yönelik iş modellerinden hep memnun oldunuz mu? Ve müzik firmalarının bu çağda hâlâ etkili olduklarını düşünüyor musunuz? Eğer Plaid bağımsız olmaya karar verseydi, sizce kendi dinleyicilerini de yanında götürmez miydi?

P: Birkaçının bizi takip etmesini umut ederdik ama günün sonunda bu yine müziğin kalitesi ile ilgili olurdu. Warp 90’ların başından beri bize destek oldu ve açık konuşmak gerekirse, bizim yapmaktan hiç haz etmediğimiz şeyleri onlar halletti. Bizler iş adamı kafası olan kişiler değiliz ve besteciliği bir meslekten çok tutku olarak görüyoruz. Tek başımıza devam etmek gibi bir niyetimiz yok ama çalışmalarımız yeterli ticari başarıyı getirmezse, pek tabii ki Warp bizi salar. Bizler de ilk yıllarımızda en kötü şekilde yaptığımız gibi, kendi şirketimizi işletmeye yöneliriz. Neyse ki böyle bir şeyin olmasını beklemiyoruz.

 

E: 90’ların Plaid dinleyicisi ile 2000’lerin Plaid dinleyicisini karşılaştırmanızı istesem neler söylerdiniz? Hatta en başta böyle bir ayrım olduğunu düşünüyor musunuz?

P: Gülerek söyleyebiliriz ki artık daha yaşlılar. Ama bizler insanlıkta son otuz yıl içinde çok büyük  bir değişiklik görmedik. İnsanlar hâlâ bir araya gelip müzik dinlemeyi, dans etmeyi seviyorlar. Tüm çağların dinleyicilerine müteşekkiriz.

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.