Ferit Odman’la Yeni Albümü, Caz ve Müzik Üzerine

İstanbullu meşhur caz davulcusu Ferit Odman’ın üçüncü solo albümü “Dameronia with Strings” 30 Kasım 2015 tarihinde Türkiye’nin sayılı caz firmalarından Equinox tarafından yayımlandı. Albümde, Odman’ın çok sevdiği caz piyanisti, besteci ve aranjör Tadd Dameron’ın bestelerinin yaylılarla yeniden düzenlenmiş nefis yorumları bulunuyor. New York’ta analog kaydedilen albümde Odman’a trompette Terell Stafford, piyanist Danny Grissett ve basta da Peter Washington eşlik etmiş.

Biz bu albümü çok beğendik ve yoğun programı esnasında kendisini yakalayıp bu albüm ve genel olarak müzik hakkında birkaç soru sorduk.

Tabii ki ilk önce “Dameronia with Strings”len başlayalım. Albümdeki bütün besteler Tadd Dameron’a ait. Dameron’ı senin için bu kadar önemli kılan neydi? Aranjörlüğü mü, yoksa besteciliği mi? Bir de Dameron’ın bir biyografisini okumuşsun galiba. Kitabın seni etkilemesinin nedeni neydi?

Tadd Dameron’un besteciliği ve melodikliği beni en çok çeken yanı. Bir piyanist olarak da çok beğendiğimi söylemeliyim. 

Dameronia kitabını okudum tabii ki; oldukça çalkantılı bir hayatı var Tadd Dameron’un. Müziğinin biraz daha tanınmasında ufacık bile faydam olması beni çok mutlu ediyor. Çünkü daha çok bilinmesi gerektiğini düşünüyorum.

Dameron senin de kendi albümüne aldığın parçalar gibi birçok caz standardına imza atmış bir besteci. Eminim ki albümü kaydetmeden önce de, kaydederken de bu bestelerin birçok versiyonunu dinlemişsindir. Beğendiğin ve biz dinleyicilere de salık verebileceğin yorumlar var mı?

Evet, çok versiyon dinledim hakkaten. “On A Misty Night”ın John Coltrane kaydı, “You’re A Joy“un Phil Woods versiyonu ve “If You Could See Me Now”u da Sarah Vaughan’dan dinlemenizi tavsiye ediyorum.

Albümde analog kayıt, analog miksing ve analog mastering var, değil mi? Bu tercihlerin hakkında biraz yorum getirir misin? Bu kayıt ve hazırlama teknikleri senin için neden önemliydi? Bildiğim kadarıyla albümün bütçesini de arttıran tercihler aslında, değil mi?

Evet, benim için kayıt kalitesi her zaman en ön planda olmuştur, o yüzden albümlerimi hep New York’ta kaydediyorum. Ama bu sefer gerçekten çok özel bir kayıt oldu, dediğiniz gibi tam analog bir kayıt. 1000 tane ile limitli plak odaklı ve odyofillerin çok memnun olacağı bu analog kayıtta o gün canlı olarak ne çaldıysak onu duyuyorsunuz. Üzerinde hiç bir oynama yok. Bu güzel sonuç için çok büyük bir bütçe farkı çıktı tabii ki. O da benim hayallerimin gerçekleşmesi için değer.

“Dameronia”da aranjörlüğünü caz gitaristi David O’Rourke yapmış. Caz müziğinde bi aranjörün albüm kayıtlarında etkisi ne kadar oluyor? O’Rourke’un katkısı neydi? Cazda ‘düzenleme’ yani ‘aranjman’ dediğimiz şey ne kadar önemli bir kavram?

Ferit Odman & David O’Rourke

Bu albüm için çok önemli çünkü bütün yaylı aranjmanları  David yaptı. Yani Dameron parçaları için yepyeni bir dokunuş ve yaklaşım oluşmuş oldu. Bu melodik parçalar için yaylıların çok uygun olduğunu düşündüm ve bu düşüncemin doğru çıktığını David’in güzel yazıları ile onaylamış olduk. 

Davul partisyonları en çok dikkat çeken parça “Look, Stop & Listen“. Bu parçanın senin için önemi var mı? Çalması zor muydu ya da pratikle oturtman gereken, alışık olmadığın bir kısmı var mıydı?

Benim için önemi Tadd Dameron’un bu parçayı benim idollerimden olan Philly Joe Jones için yazmasıdır. Konserlerde onu ön plana çıkarmak için yazılmış olan bu parçada hem Philly Joe’ya hem de Tadd’e bir selam vermiş oldum. Trio olarak çalması kolay olmayan bir parça ve kafamda oturtmam gereken yerler oldu tabii ki, New York’ta Steve Maxwell’in davul stüdyolarında kendi çalışmamı çok disiplinli bir şekilde hazırladım.

Biraz da genel sorulara geçiyoruz. Birlikte çalmaktan en çok keyif aldığın müzisyenler?

Bu son albümümdeki kadro hakkaten müthiş. Onlar en üstte şu anda. 

Clifford Brown

Yaşayan ya da ölü müzisyenlerden kurabileceğin, senin davulda olduğun all-star kadronu sorsam?

Clifford Brown, trompet

Wynton Kelly, piyano

Paul Chambers, bas

İyi bir besteyi mi yoksa doğaçlamaya daha çok imkan sağlayan bir parçayı mı tercih edersin?

İyi bir besteyi.

Equinox’un sahibi Yeşim başka müzik türlerinden pek haz etmediğini söyledi. Doğru mu? Geçmişte dahi olsa caz dışında keyif alarak dinlediğin müzisyen ya da türler yok mu gerçekten?

Ben en çok cazdan besleniyorum, tabii ki birçok müzik türünden örnekleri takip ediyorum ama yine de caz %90’lık kısmını kapsıyor hayatımın.

Hayatına yön veren albümleri say desek?

Max Roach – “Drums Unlimited“

Roy Haynes – “Out of the Afternoon“

Art Blakey – “Moanin’“

Wynton Kelly – “Kelly at Midnite“

John Coltrane, Bill Evans ve Miles Davis’in tüm albümleri.

TRT İstanbul Big Band‘e kabul edildiğini biliyoruz. Keyif aldığın bir ortam var mı? Neler icra ediyorsunuz? Ne sıklıkla neler yapıyorsunuz? Seni bir müzisyen olarak geliştiren ve besleyen bir ortam var mı orada?

Türkiye’de Big Band müziğini en iyilerle tek icra edebileceğim müthiş bir orkestra. 2009’dan beri zaten çaldığım bu orkestrada İmer Demirer, Ozan Musluoğlu, Serkan Özyılmaz, Engin Recepoğulları, Cem Tuncer ve daha sayamadığım Türkiye’nin kendi enstrümanında en iyi olan isimleriyle bir arada olmaktan çok memnunum. 

Duke Ellington, Count Basie gibi Amerika Big Band müziğinin en iyi örneklerinden seçkiler ve şefimiz Kamil Özler’in bizler için yaptığı aranjmanları çalıyoruz. Yaptığımız kayıtlar Radyo 3’te yayınlanıyor ve her ayın son çarşambası Harbiye’deki radyo evinde ücretsiz konserlerimiz oluyor.

Türkiye’de caz davulcusu olmanın olumlu ya da olumsuz yanlarından bahsedebilir misin?

Ben kendi adıma çok memnunum. Tabiki daha çok caz klubü ve okulun olması gerekir bence. Ama caz gittikçe daha çok ilgi gören bir müzik Türkiye’de. Bu da bizi memnun ediyor.

Kullandığın davul ve ziller ve sponsorların hakkında da bilgi verebilir misin? Yıllar boyunca davul ve zil tercihlerin nasıl gelişti?

Bu konuda çok şanslıyım. Tüm idollerimin kullandığı Gretsch davullarının Türkiye’deki tek temsilcisiyim. Hep Gretsch kullandım ve çok özel davullarım var. Ziller için de İstanbul Agop Zilleri ile anlaşmam var. Gerçekten bana en hitap eden ve kendimi iyi şekilde ifade edebildiğim zilleri onlar üretiyor. Profesyonel hayatım boyunca hep bu tercihlerle devam ettim.

Örnek aldığın, seni davula başlatan müzisyenler?

Max Roach, Art Blakey, Philly Hoe Jones, Roy Haynes, Elvin Jones, Tony Williams! 

Türkiye’den Can Kozlu ve Cengiz Baysal hocalarımın çok emeği var üzerimde.