JUDGE DREDD dizi olarak dönebilir

Judge Dredd ilk olarak bilim-kurgu ve fantastik konseptte hikayeleri bir araya getiren popüler İngiliz çizgi roman dergisi 2000 AD’nin 1977 yılında yayımlanan ikinci sayısında ortaya çıktı. Post apokaliptik acımasız bir dünyada, muazzam büyüklükteki distopik mega şehirlerde hem yargıç hem jüri hem cellat görevi gören Yargıç adlı kanun koruyucularının en ünlüsü Dredd’in maceralarına odaklanan hikayeler kısa sürede çok ilgi gördü. 2000 AD sayfalarında maceralarını sürdürürken ABD gibi bazı ülkelerde kendine özel çizgi romanları da yayımlanmaya başladı. Çizgi roman âleminin kült eserleri arasında yer edinen Judge Dredd böylece en popüler İngiliz çizgi roman karakterine dönüşmüştü. Hatta Dredd’in meşhur sözü “I Am the Law” (Kanun benim!) Anthrax’ın 1987 yılında yayınlanan Among the Living adlı albümündeki aynı adlı şarkıya ilham kaynağı oldu.

Hollywood’un Judge Dredd’e el atması kaçınılmazdı. İlk sinema uyarlaması 1995 tarihinde JUDGE DREDD adlı filmle oldu. Dredd’i o dönem hâlâ altın çağında olan ve role fiziksel olarak çok uyan Sylvester Stallone canlandırıyordu. Büyük bütçeli ve iddialı bir filmdi, iyi bir yan kadrosu vardı. Set, kostüm, görsel efekt çalışmaları çok başarılıydı. Ancak ortaya çıkan senaryo hem Dredd hayranlarının hem de karakteri ilk defa gören izleyicilerin beğenisini kazanmaktan uzak kalmıştı. Çizgi roman sayfalarında miğferini asla çıkarmayan ve yüzü hiç gözükmeyen Dredd neredeyse tüm film boyunca miğfersiz dolanmakta, kanun uygulayıcısıyken filmin çoğunu kanun kaçağı olarak geçirmekteydi. Dredd’in yanına mizahi bir unsur katmak için konulmuş komedyen Rob Schneider’ın karakteri komik olmaktan ziyade sinir bozucuydu. Film gişede çok büyük bir başarısızlığa uğrayınca yönetmeni Danny Cannon’un da sinema kariyerini bitirerek televizyon dünyasına gitmesine neden oldu.

JUDGE DREDD (1995) fragman:

Judge Dredd’in sinemada bir daha şansını denemesi için 2012 yılını beklemesi gerekti. DREDD adlı filmin bu sefer başrolünde Karl Urban vardı. Bu defa büyük bir bütçesi yoktu, mütevazi bir bütçeyle çekilmişti. Görsel efektlerden ziyade karakterlere ve aksiyona odaklanıyordu. Yapım süreci epey sancılı olmuştu, yönetmen Pete Travis çekimlerin ardından filmin montajı aşamasında görüş farklılıkları nedeniyle kovuldu. Çekimler 2010’da tamamlanmasına karşın filmin yapım aşamasının tamamlanıp gösterime girmesi için iki yıl beklemesi gerekti. Bu bekleme sürecinde The Raid adlı bir filmin çıkagelip çok popüler bir aksiyon filmine dönüşmesi de hiç iyi olmadı, çünkü her iki film de benzer bir konuyu işliyordu (suçlularla dolu binada kapana kısılan kanun koruyucular). Dredd’in çekimleri daha önce bitmiş olmasına karşın daha geç gösterime girince aynı konuyu kopyalamış gibi bir algı oluştu. Gösterim tarihi öncesinde az reklam yapılması, vasat fragmanı ve basına yansıyan sıkıntılar filme dair olumsuz bir atmosfer oluşmasını sağladı.

DREDD (2012) fragman:

Eylül 2012’de gösterime giren Dredd çok kötü bir gişe hasılatı elde ederek sinemada bir defa daha hayal kırıklığına uğradı. Ancak bu sefer farklı olan bir durum vardı: İzleyiciler filmi çok beğenmişlerdi. İyi eleştirilere karşın Dredd’in başarısızlığının yegâne nedeni kötü bir reklam kampanyası yürütüldüğü için ilgi çekememiş olmasıydı. Filme dair olumlu eleştiriler yayılınca dvd ve blu-ray olarak satışa çıktığında satış listelerinde direkt bir numaraya yerleşti. Gişede başarısız, ancak video ortamında başarılı ve beğenilen bir film ortaya çıkmıştı. Bu noktada hayranlar durumu ele aldılar ve internette devam filmi çekilmesine yönelik imza kampanyaları başlatarak stüdyoya baskı oluşturmaya çalıştılar.

Karl Urban’ın yeni yapmış olduğu bir açıklama hayranların yürüttükleri netteki bu kampanyaların ses getirmiş olduğu yönünde. Rolü tekrar canlandırmaya fazlasıyla istekli olan Urban’ın dediğine göre Judge Dredd’in yakın dönemde Netflix ya da Amazon’da yayınlanacak bir dizi formatıyla geri dönüş yapma olasılığı bulunuyormuş.

Netflix ve Amazon’un ikisi de net üzerinden yayın yapan, dizileri bütçe kısıtlamasına sürüklemeyen, tüm sezonu tek seferde yayına süren ve sansür kısıtlamaları olmayan kanallar. Bu bakımdan kuşkusuz bir Judge Dredd dizisi için ideal bir yayın ortamı sunmaktalar.

Daha kısa süre önce Punisher dizisinin yapılacağı açıklanmışken yanına bir de Judge Dredd dizisi bizce çok güzel gider.