ROCK OFF 2022: Eski Günlerdeki Gibi

Paylaş:
ROCK OFF 2022: Eski Günlerdeki Gibi

Pandemi koşulları, küresel boyutta etkileri hissedilen ekonomik buhran, sosyal kaygılar ve anksiyete bozuklukları derken festivallerden uzak kaldık. Hatta dövizin şahlanışını ve Türkiye’nin her geçen gün biraz daha fakirleştiğini göz önünde bulundurunca, neşeli festival ortamları ve iç ısıtan dost kucaklaşmaları geçmişte kalmış bir hayal gibiydi. 

Ancak Parkorman’da düzenlenen Rock Off 2022 imdadımıza yetişti ve unuttuğumuz bazı güzellikleri yeniden hatırlattı. Tabii Parkorman demişken şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Parkorman, bir zamanlar İstanbul’un en keyifli etkinlik alanlarından biriydi. Fakat itiraf etmeliyim ki yıllar sonra Parkorman’ı toz toprak içerisinde görmek üzücüydü. Neticede Parkorman aklımızda havuzu, havuzunun yanındaki restoranı ve çimenleriyle yer etmiş bir etkinlik alanıydı.

Rock Off dolayısıyla karşılaştığım Parkorman ise üstünden geçilmiş ve adeta miting alanına dönüştürülmüş bir yerdi. Tabii bunda organizasyonun bir suçu olmadığını ifade etmek lazım ama festival esnasında eski anılarıma istemsizce döndüm. Orada Def Leppard, Whitesnake, Scorpions gibi grupları çok konforlu şekilde izleme şansına erişmiştik. Havuzda takılıp, çimenlerde güneşlenip festival ruhunu doyasıya yaşabiliyorduk ama maalesef artık bu mümkün değil. 

Parkorman’ın toz toprak içinde bırakılmasından çıkıp festivale dönecek olursam, genel olarak iyi bir festival geçirdiğimizi söyleyebilirim. Birkaç hafta önce gerçekleşen Placebo konserinde de benzer hislere kapılmıştım. Belki salgın nedeniyle henüz tam anlamıyla kalabalıklar içerisinde olmaya hazır değiliz ama etkinliğe ve sosyalleşmeye aç olduğumuz kesin. Öncelikle Rock Off’un bu açlığımızı giderdiğini ve bizleri eski günlere götürdüğünü belirteyim. Birlikte eğlenmeyi, sohbet etmeyi, kafa sallamayı özlemişiz!

Çağlan Tekil Sahnesi ve Saints ‘N’ Sinners Meselesi 

Grup performanslarına geçmeden önce değinmek istediğim iki konu daha var. Birincisi organizasyona alkış niteliğinde. Doğrusu grupların çaldığı sahneye “Çağlan Tekil” isminin verilmesi çok şık bir hareket olmuş. Eminim ki 2020 yılında kaybettiğimiz Çağlan Tekil’in ismini sahnede görmek birçok metalciyi mutlu etmiştir. Ben de onlardan biriyim ve bunu özellikle ifade etmek istedim. 

Değinmek istediğim ikinci konu ise Saints ‘N’ Sinners’ın festivalden çekilmesi ve sahne almaması. Açıkçası bu konuyla ilgili ne gruptan ne de organizasyondan birileriyle konuştum, bir bilgiye sahip değilim. Bunun altını çizmek isterim. Olayın içeriğine hakim değilim ama hem grup hem de organizasyon tarafından yapılan açıklamalar yeterli değil. Ortada bir muamma var ve bir festival katılımcısı olarak detayların kamuyla paylaşılmasını isterdim. 

Sonuçta bu festival kapsamında Saints ‘N’ Sinners’ı izlemek isteyen birçok kişi vardı. Hatta festivale bizzat Saints ‘N’ Sinners tişörtleriyle gelen insanlar da gördüm. Ayrıca Saints ‘N’ Sinners çok konser veren bir grup değil ve yeni albümleri Rise of the Alchemist sonrasında grubu canlı izlemek çok keyifli olurdu. Bizim Bükreş seyircisinden neyimiz eksik, değil mi yani? ☺ 

Bu iki konuya değindiğime göre yavaştan grup performanslarına geçebilirim. Fakat yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için festival alanına Yaşru çalmaya başlamışken girdiğimi belirteyim. O yüzden What Is Tec’i izleyemedim. Bu açıklamayı da yaptığıma göre Yaşru ile başlayalım ve Kreator’a kadar gidelim: 

Yaşru: Erler Çıkmış Meydane, Ağıt Yakarlar Metale

Açıkçası Yaşru ile festivale giriş yapmak kendi adıma ilginç bir deneyim oldu. Yaşru eski Türkçe’de “gizem” anlamına geliyor ve grubun isminden de anlayabileceğiniz üzere folklorik ögeler taşıyan bir müzik yapıyorlar. 

Türk mitolojisinden beslenen şarkıları ile dikkat çeken grubun müziğinde yer yer Barış Manço armonileri de kulağıma çalındı. Sahne önünde Yaşru’yu merakla takip eden bir kitle de vardı. Ayrıca Yaşru’nun son şarkısında Erdem Çapar’ı sahnede görmek de keyifliydi. Söz konusu metal, kan, ter, boyun ağrısı olunca Erdem Çapar her yerde karşınıza çıkabiliyor. ☺ 

Yaşru & Erdem Çapar – Rock Off 2022

Moribund Oblivion: Black Metal Aşkı Bir Başka

Yaşru sonrasında sahneye çıkan grup, ülkemizin black metal neferlerinden biri olan Moribund Oblivion’du. Moribund Oblivion ile birlikte alandaki ve sahne önündeki kalabalık biraz daha artı. Moribund Oblivion sahneye çıkmadan önce “corpse paint” yapan genç black metalcileri görmek de yüzümü güldürdü.

Uzun bir aradan sonra Moribund Oblivion’ı  sahnede izlemek de iyi geldi. Hararetli bir performans izledik, grubun frontman’i Bahadır Uludağlar’ın şarkı aralarında seyirci ile iletişim kurması da önemliydi.

Thurisaz: Buralara Yaz Günü Kar Yağıyor 

Thurisaz 90’lı yılların sonunda Belçika’da kurulan doom ve black metal etkileşimli atmosferik bir grup. Türkiye’de de sıkı bir takipçi kitleleri var. Hatta spotify hesaplarına açıp baktığınızda grubun en çok dinlendiği ülkenin Türkiye olduğunu görüyorsunuz. Sırayla İstanbul, Ankara ve İzmir geliyor… O yüzden Thurisaz için ikinci bir Anathema yakıştırması da yapılabilir. Grup üyeleri Belçika’dan Türkiye’ye yerleşmeyi bile düşünebilir. ☺ 

Rock Off’ta da özel bir kitleye çaldılar. Benim grubu ilk canlı izleyişimdi ve her şarkılarına eşlik eden bir kitleyle karşılaşmak heyecan verici oldu. Ayrıca tam anlamıyla bir festival grubu olduklarını da belirteyim. Müziklerindeki melankolik damara rağmen enerjileri ile The Halo Effect’e iyi hazırladılar. 

The Halo Effect - Rock Off 2022 - Paslanmaz Kalem

The Halo Effect (by Cihan Yeşil)

The Halo Effect: Göteborg Sound’u Tam Gaz

İsveç melodik death metaline ve Göteborg sound’una tutkun olanlar için The Halo Effect yeni bir macera. Geçtiğimiz yıl kurulan grupta  In Flames’in kurucu elemanları ve aynı zamanda Dark Tranquillity’den tanıdığımız Mikael Stanne bulunuyor. Şu ana kadar 4 single yayımlayan grubun debut albümü de 2022 yılı içerisinde gelecek.  

Doğrusu At The Gates, In Flames, Dark Tranquillity ve Soilwork gibi grupları çok sevdiğim için The Halo Effect’i büyük bir merakla izledim. Yayımlanacak debut albümleri Days Of The Lost’u baştan sona çaldılar ve fitili ateşlediler. The Halo Effect sahneye çıktığında sesin direkt fark ettiğini de söylemeliyim.

Mikael’in şarkı aralarında seyirciyle kurduğu iletişim de çok iyiydi. Keşke Jesper’ı da sahnede görebilseydik ama rahatsızlığından ötürü Türkiye’ye gelemedi.  Umarım en kısa sürede sağlığına kavuşur ve The Halo Effect’i bir de Jesper’lı izleriz. 

Leprous: Metal Müziğe Avangart ve Progresif Bir Dokunuş

Şimdi gelelim festival esnasında devam eden en tartışmalı konuya. Leprous, Kreator’ın altına olur mu olmaz mı? Açıkçası benim bu konuyla ilgili düşüncem Leprous’un The Halo Effect’in önünde çıkması ve Kreator’ın altında da The Halo Effect’in olması yönündeydi. Leprous’un progresif  temelli ve keyboard ağırlıklı müziğinin Kreator’ı bekleyen old school thrash metalcileri etkilemesi pek mümkün olmadı. 

Tabii alanda benim gibi Leprous hayranlarının olduğunu da belirtmek lazım. Özellikle ben son iki albümleri Pitfalls ve Aphelion ile birlikte gittikleri yönden de çok memnunum. Sahne önünde de her şarkılarını hep bir ağızdan söyleyen bir kitle vardı. Soundları da gerçekten tertemizdi ve baştan sona harika çaldıklar.  Below, The Price, From The Flame gibi parçaları esnasındaki görsel/işitsel ahenk de görülmeye değerdi.

Ancak Einar Solberg’in vokal tarzının herkese göre olmadığını da kabul etmek lazım. Einar şarkıları dramatik bir tonda ve kafa sesiyle okuyor. Bu Leprous’un müziğini farklılaştıran bir unsur ama kimileri için de zorlayıcı bir deneyim. Benim açımdan ise Einar’ın vokaline yakından tanıklık etmek ve davulcuları Baard Kolstad’ın grubu arkadan nasıl yönettiğini görmek harika oldu. 

Leprous - Rock Off 2022 - Paslanmaz Kalem

Leprous – Rock Off 2022

Kreator: Kaos İstanbul’u Ele Geçirdi 

Leprous sonrasında festivalin headliner’ı Kreator için hazırlanmaya başladık. Alman thrash metal devi Kreator tam 7 yıl sonra İstanbul’daydı ve elbette vücutlarımızda adrenalin salgılanmaya başladı. Zaten grubun konseri Violent Revolution ile açması da bir mesajdı. Devamında ise yeni albümden Hate Über Alles, Phobia, Satan is Real ve Hordes of Chaos geldi. Konserin başından tonu belirlediler, yıkıma geldiklerini gösterdiler. 

Konserin ortasına doğru da Enemy of God ve People of the Lie ile birlikte “Wall of Death” oluşturuldu. Mille seyircileri böldü, Parkorman toz dumana gömüldü. Sahne önündeki metalcilerin birbirine girdiği anı görmek de eski günleri hatırlattı. Ayrıca Mille’nin sahneden Türkçe “bir, iki, üç, dört” diye saymaya çalışması ama “üç”ü atlaması da komik bir andı. 

Kreator @Rock Off 2022

Son albümden yalnızca 2 parça çalmaları da yerinde bir karardı bana kalırsa. O nedenle setlist hitleri ile doluydu. Kapanışı da klasikleri arasında olan Flag of Hate ve Pleasure to Kill ile yaptılar. Doğrusu Kreator’ı uzun zaman sonra böyle bir setlist ile izlemek büyük coşku yarattı. O yüzden festival sonrasında tüm yorgunluğa rağmen yüzler gülüyordu, metal birliği yeniden kurulmuştu. 

Sonuç olarak Rock Off 2022 unuttuğumuz metal festivali ruhunu bize sonuna kadar hatırlatmayı başardı. Umarım bu ruh büyüyerek devam eder ve önümüzdeki yıllar içerisinde büyük festivallere yeniden kavuşuruz. Yeniden birlikte olmaya ve müziğin birleştirici gücünü duymaya fazlasıyla ihtiyacımız var.

Kapak fotoğrafı: Cihan Yeşil

 

Kreator – Live in Istanbul – Rock Off 2022

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.