MASSIVE ATTACK – En İyi 10 Şarkı

Paylaş:
MASSIVE ATTACK - En İyi 10 Şarkı - Paslanmaz Kalem
Massive Attack‘in önemini kavramak için önce şu parçayla başlayalım: “Any Love“. Hiçbir albümlerinde yer almayan bu ilk singleları topluluğun 30 senedir süregelen eklektik müzikal anlayışının hâlâ taze ve yenilikçi tınlayan bir örneği. Şöyle soralım: Bu şarkının türü nedir? RnB mi? Yoksa breakbeat mi? Yoksa hip hop mu? Ve bir karşılaştırma yapın: Günümüzde yayımlanan hangi pop şarkısı bu eserdeki kadar fikir, özgünlük ve duygu taşıyor?
 
Massive Attack 250 yıl boyunca Birleşik Krallık’ın sömürgesi olarak kalan Jamaika’ya çok şey borçlu çünkü buradan İngiltere’ye göç eden müzisyenler sound system ve dub geleneklerini yanlarında getirmişlerdi. Bir grup DJ’in bir araya gelerek müzik yaptığı ve performanslar icra ettiği sound system fenomeni Bristol’de The Wild Bunch’ın kurulmasının ve oradan da Massive Attack‘e evrilmesinin tetikleyicisi olmuştu. 
 
80’lerde tüm dünyayla birlikte Londra’yı da etkisi altına alan hip hop janrı, bu gençlerin elinde Jamaika dubıyla (“Karmacoma… Jamaican aroma…“) harmanlanıp çok daha sanatsal, edebi ve detaycı bir alt-tür olan trip hopa dönüştüğünde, popüler müziğe küresel boyutta yepyeni kanallar açacak ve fikirler enjekte edecekti. 1991 yılına ait ilk albüm “Blue Lines”a bir bakın: Kullanılan ritimler ve samplelar Madonna’dan Radiohead’e kadar ana akımdaki sayısız müzisyeni etkilemiş, daha önceden hiçbir prodüktörün aklına gelmeyen renkleri işitsel paletlerine eklemeye teşvik etmişti.
 
Bu nedenlerden dolayı, world music denen kavramı hiçbir müzisyen ya da topluluğun Massive Attack kadar somutlaştırabildiğine ve üzerine modern, yeni bir şeyler koyabildiğine inanmıyorum. Şöyle ki, kentsoylu müzik dinleyicisine mesela Nusret Fatih Ali Han son derece otantik, cezbedici ama kültür farkından dolayı da “uzak bir kültür nesnesi” gibi gelmektedir ama Massive Attack‘in “Karmacoma“sı yine otantikliğiyle birlikte benzer hisler yaşatırken, sözsel temaları (aşk, şehir hayatı, bağımlılıklar vs.) ve Batılı düzenlemeleriyle onu bizzat içinde yaşadığı yeni dünyanın merkezinde kıskıvrak kavramaktadır. Şöyle bir dünya: Çok-kültürlü, kalabalık, kapitalizmin pençesinde ve bilgi yağmuları altında.
 
Sevgili misafirlerimiz Zülal Kalkandelen, Yıldıray Çınar ve Kaan ‘Golem’ Akay‘ın da katkılarıyla oluşturduğumuz Paslanmaz Kalem seçkimiz bu çok yönlü, dahice kabiliyetli grubun trip hop, electronica ve hatta rock esinli her döneminden izler taşıyan bir liste olarak çıktı karşımıza. Massive Attack‘i ister dünya görüşleri ve politik mesaj yüklü parçaları için, isterseniz de yatak odanızda en özel anlarınıza eşlikleri için dinliyor olun, listemizde denk geldiğiniz ve bilmediğiniz şarkılarına mutlaka bir kulak verin.
 
Emre Karacaoğlu

En İyi Massive Attack Şarkıları

10) Unfinished Sympathy

Zülal Kalkandelen: Massive Attack denince herhalde akla ilk gelen birkaç şarkıdan birisi budur. Belki de grubun üç üyesi Robert Del Naja (3D), Grant “Daddy G” Marshall, Andrew “Mushroom” Vowles ile birlikte, vokalist Shara Nelson ve prodüktör Jonathan “Jonny Dollar” Sharp’ın katkılarıyla ortak yazılan bir şarkı olduğundan, çok boyutlu bir yapısı var. Vokal ve perküsyon sample’larının yanı sıra, Jonny Dollar’ın synthesizer ile programladığı yaylılara ek olarak, prodüktör ve aranjör Wil Malone’un 40 kişilik yaylı grubuyla yaptığı düzenlemeleri içeriyor.

Şarkının yazılma öyküsü de oldukça ilginç. Shara Nelson’un aklına gelen bir melodiyi kendi kendine mırıldandığını duyan Jonny Dollar, bunu hemen stüdyoda bir gece seansında sadece klavye, drum machine ve vokal ile kayda geçirmiş; sonrasında grup üyelerinin her biri kendi katkısını yapınca bu unutulmaz şarkı ortaya çıkmış. Şarkı boyunca kullanılan “Hey, hey, hey” şeklindeki vokal, Mahavishnu Orchestra’nın “Planetary Citizen” adlı şarkısından alınmış bir sample. Hatta Massive Attack bunun için izin almadığından John McLaughlin ile aralarında sorun yaşanmıştı. Bunun dışında Era’nın “Flowers of the Sea” adlı şarkısından da sample kullanılmış.

Mushroom’un scratching yeteneklerinin de öne çıktığı şarkı, öylesine sürükleyici ki ilk duyduğunuzda aklınıza çıkmayacak şekilde nakşediyor kendini. Konserlerde bis sırasında çalınan bu Massive Attack klasiğini grupla turneye çıkmadığından Shara Nelson yerine Deborah Miller seslendiriyor çoğunlukla. Albüm versiyonunun yeri benim için ayrı ama “Gece olmadan gündüzü yaşarsın? Sen açtığım bir kitap gibisin. Bilmem gereken çok şey var. Aklı olmayan bir ruh gibi. Kalpsiz bir beden gibi. Her şeyini özlüyorum,” sözlerini ne zaman duysam yine içinde dram ve tutku olan bir Massive Attack şarkısına teslim oluyorum.

Bu teklinin yayımlanması ise, müzik tarihine geçen bir olaya neden olmuştu. Körfez Savaşı sırasındaki ortam nedeniyle plak şirketi, şarkının radyoda çalınmasının engellenmemesi için grubun isminden “Attack” kelimesinin çıkarılmasını önermişti. Çünkü medyaya göre “MassiveAttack” adı vatanperverliğe ters bulunmuştu.

Yaylı düzenlemelerine atıf yapacak şekilde şarkının ismini Schubert’in “Unfinished Symphony” adlı eserinden esinlenerek koyulması da çok yerinde bir karar. 3D, aslında bunu bir şaka olarak önerdiğini söylese de temelde sıradan bir tesadüften ibaret olduğunu düşünmüyorum. Hani her şakanın altında bir gerçek yatar denir ya; bu duruma tam uyan bir söz kanımca. Çünkü trip-hop’un bitmeyen senfonisi bu olabilir. Albüm versiyonunu ya da konserde canlı olarak dinlemek fark etmiyor; hiç bitmesin istediğim için tüm gün sadece onu dinleyebileceğim, bağımlılık yaratan bir senfoni gibi bu şarkı.

Listenin devamını alttaki sayfa numaralarından gezebilirsiniz.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.