High On Fire – De Vermis Mysteriis (eOne Music, 2012)

Paylaş:
Yazarın notu8.5
8.5
Okuyucu Puanı: (0 Oy)0

Amerikan Stoner Doom efsanesi Sleep‘in vakti zamanında 60 küsur dakikalık tek bir parçadan oluşan “Dopesmoker” başyapıtını kaydederek kamikaze yapması, söz konusu tür için dev bir kayıptır, orası gerçek. Ancak Sleep devam etseydi asla eski Sleep elemanlarından türeyen şahane yeni grupları dinleyemeyecektik. Daha önemlisi, Sleep gitaristi Matt Pike‘ın içindeki gitar virtüözü ile asla tanışamayacaktık. Çünkü High On Fire olmayacaktı. High On Fire olmayınca otomatikman Mastodon ve benzeri gruplar da olmayacaktı. Günümüz Metal müziğinin “Çin üretimi” fabrikasyon grupları arasında nefes almamızı sağlayan orijinal isimlerinin belirli bir bölümü olmayacaktı. Her neyse arkadaşlar olayın özeti şu ki High On Fire, Melvins’li, Earth’lü, Mudhoney’li, The Obsessed’li, Kyuss’lı o geniş Amerikan Alternatif Rock/Metal ailesinin Metal kanadındaki yaşayan en önemli uzantısı bugünlerde. Aslında kirli sesli, ayyaş görüntülü, sahnede göbek salmış vücuduna dövmelerden ve kot pantolondan başka “Rok Star” kıyafeti geçirmeyen Matt Pike’ın High On Fire’ı çatır çatır Metal üreten bir grup haline getirmesi hemen olmadı. İlk High On Fire albümü Sludge riffleri ile Sleep’e daha yakın duruyordu. Sonra ise herifte bir şeyler oldu ve Metal köklerine dönüp Thrash ve eski tarz Death Metal riffleri ile ince işçiliğinde uzmanlaşmış olduğu Stoner rifflerini karıştırmaya başladı. Bu takriben 2. albüm “Surrounded By Thieves“de başladı, Steve Albini prodüksiyonlu “Blessed Black Wings”te slogan nakaratlar haline büründü, Jack Endino prodüksiyonlu “Death Is This Communion”da ise “zaten hat-trick yaptık, artık işin şovundayız” durumuna geldi. Herif ‘Fury Whip’ gibi, ‘Turk’ gibi bildiğiniz “hit” özelliğinde parçalar yazıp bunları epiklerin yanına inci gibi diziyordu söz konusu albümde. O kirli sese ve çiğ sound’a rağmen olay yeraltını aşmış, mainstream’i zorlar hale gelmişti (laf aramızda benzer sound’lu Mastodon’un da mainstream kulaklara bol bol gazlanması da buna yardakçılık etmedi değil). Akabinde beklenen oldu ve grup kendi “Black Album”ümünü kaydetmek için Slayer ve Metallica prodüktörü Greg Fidelman ile stüdyoya girip, tamamen yukarıda adını zikrettiğim “hit” parçaların yapıları üzerine gittiği “Snakes For The Divine” albümünü kaydetti. Öküz gibi hızlı ve sert parçalar kulağa eskisinden daha çamursuz gelirken, epikler de içine daha kolay girilirdi bu albümde. Şahane bir albümdü “Snakes For The Divine” ancak fan kitlesi göz önüne alınırsa tabii ki riskli bir hamleydi. Matt Pike için High On Fire artık Stoner ya da Sludge değil, kendine özgü bir Heavy Metal grubuydu. Tam “gazı almışlardır artık bu yolda ileri giderler” diyorduk ki bir de ne duyalım? High On Fire efendiler kirli sound ustası (aynı zamanda Converge gitaristi) Kurt Ballou prodüktörlüğünde albüm kaydına girişmiş. Enteresan bir kariyer hamlesi zira “Snakes” ile Metallica altında büyük sahnelerde çalan grup için kazanılan yeni fanları kaybetme riski demek oluyor bu durum. “Snakes”ten uzun vadede memnun mu kalmadılar ya da köklerinden çok uzaklaştıklarını mı hissettiler bilemiyoruz. Tabii bu ara dönemde Matt Pike’ın Sleep ile toparlanıp konserler vermesi de adamın içinde bir şeylerin cız etmesine sebep olmuş olabilir. Ortaya çıkan ürün “De Vermis Mysteriis“, grubun “hat-trick” yaptığı 2., 3. ve 4. albümlerinin sound’una bariz bir dönüş içeriyor. “Snakes”teki ve hatta “Death Is This Communion”daki sloganlı şarkılar gitmiş, yerine kemik kırıcı, içine zor girilir ve karanlık bir sound gelmiş. Beklenmedik kadar vasat açılış parçası ‘Serums Of Liao’ ilk başta epey ürkütse de grup şova ‘Bloody Knuckles’ ile başlıyor. 10 kaplan gücündeki Sabbath riffleri ile bu parça önceki albümdeki ‘Bastard Samurai’ı hatırlatıyor ancak yapı olarak ona göre çok daha komplike ve daha bu noktada albümün içine hemen girilmeyecek bir albüm olduğunu çakıyoruz. Ve albüm aslen bu parçadan sonra başlıyor; ‘Fertile Green’den ‘King Of Days’e dek grup kariyerinin en güçlü parçalarından beşini ardı ardına sıralıyor. Uzun uzun anlatmaya gerek yok, High On Fire’ın tüm farklı yönelimlerine (Thrash, Sludge, Doom, Psychedelic Rock) tek tek değinen şahane 5 parça söz konusu ve sırf bu 5 parça albümün orijinalini almak için sebep. Bilhassa ‘King Of Days’, değme Doom gruplarının besteleyebilmek için serçe parmaklarını feda edebileceği kadar inanılmaz bir parça. [youtube id=”BFThXb-ogOk” width=”620″ height=”360″] Geride kalan 3 parçadan albümün isim parçası ile ‘Romulus And Remus’, High On Fire standartlarına göre vasat sayılabilecek parçalar iken, kapanıştaki jam havası ile dikkat çeken ‘Warhorn’ albümün gizli incilerinden. Genel anlamda High On Fire bu albümde parçaların tek tek öne çıktığı rafine bir yapıyı tercih etmek yerine, Lovecraft, Robert E. Howard, Robert Bloch, Clark Ashton-Smith gibi kült Fantastik Kurgu yazarlarına olan ilgileri ışığında karanlık, yoğun ve bütünlüklü bir iş çıkarmaya çalışmış ve başarmışlar. Grubun “Snakes”ten ibaret olduğunu düşünen yeni fanlar “De Vermis Mysteriis” ile muhtemelen şoke olacaktır, eski fanlar ise şimdiden zevkten dört köşe olmuş durumdalar. Neticeye gelirsek, “De Vermis Mysteriis” açıkça gösteriyor ki High On Fire’dan kötü albüm çıkması mümkün değil arkadaş! Senenin en iyilerinden biri olması kaçınılmaz, mutlaka kulak veriniz. http://www.highonfire.net http://www.facebook.com/highonfire https://twitter.com/#!/highonfireband  

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.