KATATONIA Röportajı: “Opeth’ten Mikael ile dandik bir rap projemiz vardı”
Bildiğiniz gibi Katatonia yeni albümü “City Burials”ı 24 Nisan’da piyasaya çıktı. Biraz geç oldu ama biz de grubun vokalisti Jonas Renske’yi yakaladık ve merak ettiklerimizi sorduk. Her ne kadar Jonas bize kısa cevaplar vermiş olsa da okuması keyifli bir röportaj oldu.
City Burials’ın üretim süreci, 2020’deki Türkiye turnesi, Bulgaristan’da verdikleri senfonik konser ve daha fazlası ile ilgili detayları aşağıda bulabilirsiniz. Keyifli okumalar!
Merhaba Jonas, röportajı kabul ettiğin için teşekkürler. COVID-19 günleri nasıl geçiyor?
Merhaba, ben teşekkür ederim. Her şey yolunda.
Öncelikle yeni albümünüz City Burials için tebrikler. Bu albümden önce ara vermeye karar verdiniz ve bir önceki albümünüz The Fall of Hearts’tan bu yana dört yıl gibi bir süre geçti. Grup bu süre içerisinde nasıl ilerledi? City Burials için şarkı yazımına başladığında aklında nasıl bir albüm vardı?
Yeni bir albüm yazmaya başlarken genellikle aklımızda belirli bir vizyon olmuyor, bunun yerine süreci akışına bırakıyoruz. Ancak her şey tamamlandıktan sonra oturup albümü derinlemesine ele alabiliyoruz.
Sanırım bu albüm, Night is the New Day’den sonra tek başına yazdığın ikinci albüm. Yazım sürecinde strese kapıldın mı?
Bu sefer öyle bir durum olmadı, hayır. Senin de bahsettiğin üzere ara verdiğimiz için belirli bir bitiş tarihi yoktu, dolayısıyla tüm süreç oldukça rahat bir şekilde ilerledi.
Katatonia gerçekten de her albümde değişen ve gelişen bir grup. Yaratıcılık açısından endişenizin olmamasının beraberinde getirdiği en büyük zorluk nedir sence?
Sanırım en büyük zorluk endişeye kapılmamak, fakat aynı zamanda da tarzımıza bağlı kalmak. Yeni şeyler denemeyi çok seviyorum, ama tarzımızdan da oldukça memnunum. Bu yüzden de Katatonia tarzını korumamızı, ama aynı anda da gelişmeye devam etmemizi istiyorum. Bu da bazen zorlu olabiliyor.
Sana göre şarkı yazımındaki gelişiminiz açısından en iyi Katatonia albümü hangisi? Ve neden?
Bunu söylemek biraz zor. Şarkı yazımı açısından “Last Fair Deal Gone Down” bence zirveye oldukça yakın, fakat yeni çıkardığınız albüm her zaman göz bebeğiniz oluyor. Bu yüzden City Burials da oldukça yükseklerde.
Ülkeniz, sizin icra ettiğiniz tarzdaki müzikleri destekliyor mu?
Pek desteklediği söylenemez. İcra ettiğimiz müzik her zaman kendi başımıza yaptığımız “underground” bir olay oldu ve bu durumdan gayet memnunum.
Opeth’ten Mikael son zamanlarda verdiği bir röportajda ikinizin İsveççe rap şarkıları yazdığınızı söyledi. Bir gün bunları duyma şansımız olacak mı?
Evet, bir ara aynı evde yaşıyorduk ve her gün eğlencesine besteler yapıyorduk. Çoğu türde “grubumuz” vardı ve epey şey kaydettik, bunların arasında dandik bir rap projemiz de vardı. Ama hiçbir zaman gün yüzüne çıkacağını sanmıyorum, haha.
Plovdiv Senfoni Orkestrası ile birlikte çalıştınız. Bize bu deneyimden biraz bahsedebilir misin? Ortaya çıkan sonuçtan memnun musun?
Çok iyi bir deneyimdi, şimdiye kadar yapmış olduğumuz her şeyden farklıydı. Konserden önceki birkaç gün orkestra ile birlikte prova yaptık, sonra da birlikte konserde çaldık. Harika zaman geçirdik.
Herhangi bir Katatonia veya Opeth albümü tamamlandıktan sonra iki grubun da “albüm dinleme partisi” yapma gibi bir alışkanlığı olduğunu biliyoruz. Bunu bu albümde de yaptınız mı?
Maalesef bu sefer yapamadık. Herkes meşguldü. Ama albüm tamamlandıktan sonra Mikael ve ben oturup birlikte dinledik. Bence hoşuna gitti.
2020’nin başlarında yeniden Türkiye turnesine çıktınız, bu sefer nasıl geçti? Ayrıca 2001 yılından beri Türkiye’de konser veriyorsunuz. Bu 19 yıl içerisinde Türkiye’de sizler için neler değişti?
Harika bir deneyimdi, hatta şu ana kadarki en iyisiydi diyebilirim. Türkiye her zaman bizi sıcak karşıladı ve bunun için minnettarım. İlk gelişimizi oldukça iyi hatırlıyorum, o zamanlar oldukça “egzotik” bir hissiyattı. Umarım işler normale döndüğünde geri döneriz ve yeni albümden de bir şeyler çalarız.
Vakit ayırdığın için teşekkürler Jonas! Güvende kal!
Teşekkürler!
