Kuaför Cengiz’in balık ekmek hakkı var!!!

Paylaş:
Kuaför Cengiz'in balık ekmek hakkı var - Paslanmaz Kalem röportajı

1999 yılında yayınlanan “İstanbul Hatırası” isimli demoları ile grindcore türünde yeraltının iz bırakan gruplarından biri haline gelen Kuaför Cengiz’in, yıllar sonra PROF SNY’den çıkacak iki yeni split albüm ile birden ortamlara dönmeye karar verdiğini duyunca hemen grupla bir röportaj yapalım dedik. Kendine özgü cevapları ile Alex, yeni şarkılar için birleştirdiği yepyeni kadrosu ile yeniden karşınızda. Grup ile yeni tanışacaklar ve yeni çıkacak ürünleri almak isteyenler için gerekli linkler ise komple röportajın sonunda. Buyurun muhabbete;

Kuaför Cengiz’in efsane demosu “İstanbul Hatırası”ndan sonra Sapık İnek ve Graveyard splitleri ile geri dönmesine ne vesile oldu? 

Beyoğlu’nun arka sokaklarında geziyordum ve Rasputin Bar’da siyah bir kahve içmek için durdum. O zaman orada çalışan Taju (Kara Cephe), orada oturan beni Okkyan’ı (Sapık İnek) tanıttı. Bildiğiniz gibi Sapık İnek, 90’lı yıllarda yaptığımız gibi aynı tarz grindcore müzik yaptık. “Ey kiymetli graynd Okkyan kardes, TCGC canlandirelim ne dersin?” ona bağırdım. Orada ikimiz de bir vinil Sapık Inek / Kuaför Cengiz’in çikması gerektiğini kabul ettik. Aynı yılda, GRAVEYARD Claude’u ziyarete gittim, o akşam Motorhead’li Lemmy vefat etti. Müzik aletler çikartık ve yeni GRAVEYARD – OPUS V yazdık.

Yeni kadroda kimler var, kayıtların üzerine TC içinde konserler olacak mı? Sanırım splitler için bir tanıtım konseri olacak Mart ayında?  

Kuaför Cengiz’i bir grup olarak adlandirabilirsiniz, ancak üyeler sonsuza kadar çevresinde olmayacak. Kc daha çok bir kavram olarak, müzikte ifade edilen zamanların karanlık bir incelemesi olarak düşünüyorum. Kuaför Cengiz’in zamanla yeni müzisyenler ve farklı stiller ile gelişmeye devam edeceğini bilmek isterim. Tek kalması gereken şey – Kuaför Cengiz’in ifadesi. Elemanlar gelince, grubumuzda yeni bir basçı – Balici Berat var, super adam ve Kuaför Cengiz konseptini tam olarak yaşanıyor. Şanzıman şefimiz Şalgamripper hem grubumuzda hem de kendimde beraber devam ediyoruz.                                     

Evet, yeni albümümüz ile “İstanbul Hatırası” nı bu yaz da konserde sunmayı umuyoruz. Bundan önce, 4 Mart 2018 Pazar günü bir record release partesi Istanbul’da olacak.

Yaşıtı olan diğer üç grindcore grubunun ( Deathroom, Hole In the Wall ve Flying Dirty Clouds ) aksine Kuaför Cengiz, TC’nin absürd sosyal yapısını ve onun “örneklerini” şarkı isimlerinden sözlerine kadar kullanarak kendine has bir söylem yarattı, yeni kayıtlarda da şarkı isimlerinden gördüğümüz üzere bu durum devam ediyor, mesela REŞADİYE ÖZLEM’in hikayesi nedir, BALIK EKMEK HAKKIM VAR neye tepkidir, okurlarımızla paylaşır mısınız?

Vay, bazı iyi eski gruplar çıkartmıştın. Bence hepsinin Kuaför Cengiz’in altını çizdiği konudaki benzer duyguları vardı. Ancak, sözlerini veya şarkılarını İngilizce’ye koymuşlar. Türkiye’de çok az insan onu anlayabiliyordu, ve de daha az insan kabul edecekler yurtdışında, çünkü o tarz müzik zaten daha once yapılmıştır. Bahsettiğiniz gibi absürd sosyal yapı aslında Türkiye’dedir. Şarkı isimlerimizi Türkçe’ye koyduk çünkü aynı duyguları başka herhangi bir dilde canlandıramazsın. Biz TCGC’iz. Bazı kafiye kalıpları farklı bir dilde daha iyi çalıştığı için şarkı sözleri karıştırıyoruz. Kelimelere bağlı çok fazla duygular ve deneyimler var, bu yüzden “Bilet Var” sizin için ne anlam ifade ediyor olabilir bana tamamen farklı bir şey. Şarkıyı dinlerseniz, anladığımız ifadelerimiz yakalayabilirsiniz veya şans eseri sizi yönlendirir ve tam olarak aynı şeyi beraber anlayabiliriz. İşte o zaman aslında biz bir ve aynı kişi olduğumuzu anlalarsin. Ve bunu KC’yi gördüğünüzde biliyorsunuz, ve bunun ne anlama geldiğini tam olarak biliyorsunuz.

Eski Kuaför Cengiz’in lirikal söylemi ile müzikal yaklaşımını 2/5BZ ile Mucky Pop’ın bir ortalaması olarak görüyorum, ne dersiniz? Yeni kayıtlardaki sound ise demoya göre çok çok daha iyi ve müzik de ilk demoya göre çok daha sert, çevrenizden aldığınız tepkiler nasıl yeni şarkılar için? 

Hayır, ne dediğinizi anlıyorum, ancak “İstanbul Hatırası” nın “Anal Cunt”, “Ludichrist” veya “Six and Violence” gibi grupların çizgisinde daha fazla yer aldığını düşünebilirsiniz. “İstanbul Hatırası”, o dönemde Türkiye’de yaşananlar açısından alaycı bir görüşe sahipti. Grup zaman geçince yeteneklerimizi geliştirdik arttı ve mükemmel bir prodüktör Erhan Kabakçı bulduk. Erhan’ın Kuaför Cengiz konseptini tamamen anladığı. Zamanlar daha koyudur, hayat daha zor, bu albümün buna göre bu duyguları yansıtmasını umit ediyoruz. Albüm çıktığında geri bildirim alacağız. Bakalım.

2000’ler TC sahnesinde çıkan diğer grindcore’a yakın grupları – mesela Sakatat gibi – dinlediniz mi? Neden TC’de grindcore az icra edilen bir tür olarak kaldı? 

Kuaför Cengiz grubunun birçoğu 2000 yılı itibariyle Türkiye’den ayrılmıştı, bu yüzden TCGC’ye devam edemedik ve sahneye katkıda bulunamadık. Bugün sahnede birçok mükemmel Türk grup var. Onlara gerçekten “Grindcore” diyemezsiniz. Etiketleme yapmaktan nefret ediyorum. Aslında bize “grindcore” etiketini koyamazsınız, bu yüzden TCGC adlandiriyoruz. Metal, hardcore, punk ve her türlü aşırı müzik. Hepsini bugün dünyada olup bitenlere karşı.

Metalin her türüne olan ilgi, bu sefer özellikle yeraltındaki türler de başta olmak üzere oldukça arttı son birkaç senede, bunu neye bağlıyorsunuz? 

Gerçek müzik, kalpten yapıldığını düşünüyorum. Başka birine dokumak için. Bir duygu ifade etmek için. İnsanlar bu parametrelerin dışında müzik yapmaya başladığında – başka amaçlar için, sanat bozulur. Belki de popüler müzik dinleyicileri farklı şeyler arıyorlar, çiğ duyguyular, kurumsal medyada yaratılmayan duygular arıyorlar. Elbette, yer altı müziği, ana akışı müziğin şekliyle asla satın alınmayacak veya satılacak değil, çünkü onu satın alan insanlar iyi müziğin ne olduğunun anlatılmasını istiyorlar. Ne yazık ki, bu tür kararları kendileri yapmak için zaman ya da sabrı yok.

Aynı şekilde Kuaför Cengiz’in “İstanbul Hatırası” demosu yeraltından çıkan ürünler içerisinde yıllardır hiç unutulmadan elden ele uzatılarak duyurulan bir ürüne dönüştü, bu kendi kendine yayılma hali yeraltı müziğinin en güzel yanlarından biri, Kuaför Cengiz dışında insanlara senin duyurmak istediğin böyle başka gruplar var mı önerebileceğin? 

Teveccühünüz efendim. Çok geniş bir müzik yelpazem var. Herhangi bir grupa önermem, ancak sevdiğim metal çok karanlık ve ruhlu. Araştırma yaptığınızda, gruplar bulun ve dinleyin, keşfettiğin müzik değerli bir mücevher gibi olabilirler. Asla müzik ya da bir gruptan hoşlanmayın, çünkü herkes onu seviyor.

Yeni kayıt, ilk demonun bittiği yerden, Atomik Hurdacı ile başlıyor, grup burada bıraktığı yerden devam ettiğini ifade ediyor ama Sapık İnek ve Graveyard splitlerinin ikisinde de neden aynı Kuaför Cengiz şarkıları yer alıyor? 

Kuaför Cengiz hikayesi devam eden bir destan gibidir. Bir sonraki albümümüz böyle devam edecek. Adaletsizlik sona erene kadar asla bitmeyeceğiz. Kuaför Cengiz / Sapık İnek, TCGC’yi desteklemek. Grindcore dinleyicileri için. Yaşasın! Kuaför Cengiz / GRAVEYARD daha karanlık bir metal stilini sevenler için.

Youtube’da yer alan ve gruba ait olup olmadığı meçhul “Fatihte Kardeşlik Var” ve “Vinç” videoları gibi videolar yeni şarkılar için de çıkacak mı? 

Evet, ileride YouTube’da bir Kömür Lokantası videosunun hayal edebiliyorum.  Kötü mahallelerde iyi bir dispanserler hala kalıp kalmadığını biraz dolaşmak zorundayım.

——————————————————————————————————————————-

Ekler;

Grubun ilk demosu “İstanbul Hatırası”nı dinlemek için;
 
Sapık İnek ve Graveyard ile yaptıkları yeni split albümleri satın almak için;
 
Kuaföz Cengiz facebook sayfası;
Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.