LATITUDES – Old Sunlight: Tanrısal Pişmanlıklar

Paylaş:
Yazarın Puanı8.7
8.7
Okuyucu Puanı: (4 Oy)8.5

Hayata dair heyecanın zamanla ve bazı koşullarla vites düşürmesi belki de en çok yazan insana zarar verir. Kâğıdın veya bilgisayarın başına oturup bir şeyler yazmaya koyulduğum zamanlarda eğer yazacaklarım hakkında bir heyecanım varsa, genelde ‘okunulsa beğenilecek’ yazılar yazıyorum. Bu bir albüm kritiği olacaksa bile, içine hayat felsefemden birçok parça, olay veya olgulara dair eleştirilerimi ekliyorum. Bunu kasten yapıyorum, çünkü kanımca hiçbir sanat dalının yaklaşamayacağı kadar kişiseldir müzik. Elbette yazanın fikirleri, meramı yansımıştır şarkıya, ancak bunlar dip dalgası gibidir genelde, bazen hiç hissettirmeden yönlendirir insanı, bazen de hiç etkilenmez dinleyici bu dalgalardan ve kendi düşünce yağmurlarının rüzgârı yapar müziği. Kişisel yorum dâhil oldu mu da, o şarkı hakkında söylediklerini anlayabilmek için, onun yaklaşımlarını bilmeniz gerekir. Önceden yazmış olduğum kritiklerin hepsini okumuş biri, bugün üzerine yazacağım albümü dinlediğinde neler hissettiğimi eksiksiz anlayabilir. Bu bakımdan bakıldığında her yazım içimden kopan bir parça, her parça da aidiyetimin temsilcisidir. İşte bu sebeple kritiklerime çok fazla kişisellik katıyor, yalnızca gitarları, tonları, melodileri, davulları vs. yorumlamaktan kaçınıyorum. Metalin alternatif türlerini seven insanlar olarak gereğinden fazla duygusal olduğumuzu kabullenip, ancak bunu asla başka insanlara yansıtmayıp hayatımıza kaldığımız yerden devam ederken, bu senenin bir kısmında bugün bu yazdığım albümü dinleyelim derim. Çünkü sonra pişman olabiliriz, neden mi?

Sene sonunda internetteki birçok müzik sitesinde yapılan listelerde bu albümü gördüğünüz vakit, keşke çıktığı zamanda dinleyip, CD’leri ve plakları tükenmeden satın almış olsaydım dememek için. Hoş, çoğu rafine müzik dinleyicisi için çok fazla övülen albümler tam ters etki yapabiliyor ancak albüm hakkında biraz ayrıntı vermeye başladığımda büyük ihtimalle o ters etkiden eser kalmayacaktır. Latitudes çıktığı ilk günden beri birçok türü harmanlayan ve ortaya kayda değer bir iş çıkartan bir gruptu. İyi müzisyenlerin ayrıca iyi birer müzik dinleyicisi olması gerçeği gibi, Latitudes elemanları da belli çok iyi müzikal tatlara sahip kimseler. İlham aldıkları grupları şöyle saymışlar; NEUROSIS, RUSH, KING CRIMSON, BLUT AUS NORD, IMMOLATION, CONVERGE veya MASTODON. Bu grupları gördüğümde art arda üç dört defa okuyup ortaya çıkan tür çeşitliliği karşısında beynimin yanışını saniye saniye hissettim. Sayılan grupların 4’te 3’ünü bayağı ezbere bildiğimden, Latitudes’un müziğini dinlerken grubun vurgulamak istediği kısımları çok net görebildiğimi düşünüyorum. Hatta şuraya tek tek bütün şarkıların kaçıncı dakikasında hangi grubun izi olduğunu yazarım ancak bu hem yazının akışını fena halde bozar, hem de dinleyicinin tecrübelerini görmezden gelmek olur. Eminim yukarda ismi sayılmış grupların hangisini biliyorsanız, onu bu albümün bazı anlarında bariz biçimde hissedeceksiniz. Ayrı bir güzel olay da, hem bunca geniş tür spektrumundan faydalanıp hem de kendilerinden bir şeyler katabilmiş olmaları. Çünkü öyle karakteristik gruplar ki bunlar, kulaklıkla müzik dinleyen birinden yayılan cızırtılardan bile kendilerini fark ettirebilirler. Özetle çok iyi grupların, en iyi yaptıkları şeylerden güzel istifade edip gerisini kendi maharetlerine bırakmışlar.

Latitudes genelde sözsüz müzik yapıyor. Kişisel olarak enstrümantal müziği hep risk olarak görmüşümdür. Hiçbir enstrümanın, vokalin kulakta kapatacağı yeri kapatamayacağını düşünürüm. Ancak elbette bu da hiçbir şey gibi mutlak değil. Yıllardan bu yana mükemmel ötesi enstrümantal parçalar dinledim ancak hala enstrümantal bir parça dinlemeye başladığımda biraz daha beklentimi yüksek tutuyorum. “Old Sunlight” bu bakımdan grubun önceki albümlerine göre daha önü açık, daha bol fikirli, çok yönlü diyebilirim. Grubun kendisinin de belirttiği üzere müziklerin sinematik bir havası var. Sertliğin dozajı, doğru yerde doğru rifflerin olması dört dörtlük ayarlanmış. Örneğin ilk şarkı daha başladığı andan itibaren “Merhaba ben Blut Aus Nord’u çok seviyorum” diyor. Yine de bu hissiyat çok güzel dengelenmiş ki, grubun diğer gruplara benzememe konusunda dersine iyi çalıştığını anlayabiliyorsunuz. “Body Within a Body”de ise şarkı girdiği gibi vokal giriyor. Vokali gruptan birinin yapmadığı belli, ancak kimin yaptığı hakkında bir bilgi yok. Bununla birlikte hiçbir yerde şarkı sözlerini de bulamadım. Özellikle “Body Within a Body” şarkısındaki hisli haykırışların manalarını bilmek isterdim. Şarkı şarkı anlatmaya gerek duymuyor, yavaşça son sözleri söyleyerek kapatayım diyorum. “Old Sunlight” baştan sona hissiyat albümü ve sürekli gelişmeyi sürdüren bir müzik yapısı içerisinde dinleyiciye birçok tat sunabiliyor. Karanlığı da aydınlığı da güzelce yansıtabiliyor ve şarkılarda mevcut olan hiçbir element iğreti durmuyor. İçerdiği melodilerin birçoğunun da komplekslikten uzak olması, nakarat olgusunu progresif müziğe çok doğru biçimde yedirebilmiş olmaları ve buna benzer çok fazla olumlu şey var albümde.

Old Sunlight

Gruba dair hiçbir şarkı sözünün olmadığını yukarıda da söylemiştim. Bandcamp sitelerinde kendi biyografi kısımlarına şunu yazmışlar;

(Tanrı) “Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.” Yaratılış 6/7

Tanrısal pişmanlıklardan uzak, keyifli dinlemeler dilerim.

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.