MASTODON – En İyi 10 Şarkı

5) Blood and Thunder
Barış Akpolat:
Metal tarihinde efsane konsept albümler yapıp sonrasında yere çakılan pek çok grup biliyoruz. Mastodon’un ise her albümünü bir konsept üzerine oturtup mükemmel bir işçilik çıkartması gerçekten başka bir yetenek işi. Blood & Thunder grubun ilk büyük hitlerinden. Elementlerle kafayı bozmuş grubun ‘Su’ temalı ikinci albümü Leviathan, Mastodon’un ilk konsept albümü. Mastodon’un daha ikinci albümünde Herman Melville’in efsanevi romanı Moby-Dick’i konsept olarak temeline yatırması bile başlı başına bir mücadele. Bu kadar genç bir grubun böyle bir tema üzerine mükemmele yakın bestelerle gösterdiği güven takdire şayandı. Şarkının ilk iki dizesi kitabın yapmadığını yapıp bize hikayeyi Moby-Dick’in gözünden veriyor üstelik. Blood & Thunder, Kaptan Ahab ve Moby-Dick’in arasındaki amansız mücadelenin mükemmel bir tablosunu çiziyor. Ve bunu Mastodon dilindeki en hırçın tavırla yapıyor. O kadar hırçın ki sonunda bizi de Ahab gibi çıldırtıyor.
Seyda Babaoğlu:
Çoğu zaman çok sevdiğimiz bir romanın film adaptasyonunda eksikler bulur, hayal kırıklığına uğrarız. Ama Mastodon’un, Herman Melville’in Moby Dick’inden esinlenen Leviathan albümü mükemmel bir uyarlamadır. Öyle ki nasıl okurken birebir her satırı yaşıyorsanız, kitap daha ilk satırdan nasıl sizi içine çekiyorsa, bu albümü dinlerken de ilk notasından itibaren – isterse yaz günü sıcağında dinleyin, fark etmez – denizin, dalgaların gücüyle oradan oraya savrulur, buz gibi damlaların suratınıza püskürdüğünü hisseder, soğuğu, korkuyu, yaşamla ölüm arasındaki incecik çizgiyi iliklerinizde hissedersiniz. Bana göre her bir şarkısı bir başyapıt olan bu albümden iki parça hakkında yorumlarımın istendiğini öğrendiğimde bunu kelimelere nasıl dökebileceğimi bilmemenin çaresizliğiyle kalakaldım. Blood and Thunder’ın, hepimizin az ya da çok anlayabildiği, kendi Kutsal Kasesinin peşindeki Kaptan Ahab’ın gözünü kör etmiş tutkusuyla bağ kurmamıza olanak tanıdığından mı bahsedeyim? Yoksa benim gibi bir teknolojik oyuncak ilgisizi insancığa bile (en son Donkey Kong ve Tetris oynamıştım :P) Guitar Hero oynatıp hatasız çaldırmaya kadar götüren öfke ve şiddet dolu notalarından mı? Ya da 2012 Şubat’ında, London O2 Brixton Academy’de ilk notalarından itibaren tüm salonun nasıl ciğerlerini yırtarcasına tek bir ağızdan tüm şarkıyı söyleyerek headbang ile kafaları kopardığımızdan mı? Bir şarkı nasıl hem hit parça olur, hem de yıllar içinde nasıl asla çekiliğinden, güzelliğinden hiçbir şey yitirmez, ders niteliğindedir Blood and Thunder.






