NERGAL (Behemoth): “Çenemi kapatmayacağım… Bu benim manifestom”

Paylaş:
NERGAL Behemoth röportajı - Paslanmaz Kalem

Barselona’ya taşınalı 1 ayı geçti. Burada hayat çok zor, her hafta en az bir konser var. Ne para dayanır ne can… Ama Behemoth mahallemize kadar gelmişken Nergal ile iki lafın belini kırma fırsatını kaçıramazdım. Kendisi sosyal medyada da hayli aktif. Bütün gün plajından Sagrada Famlia’sına kadar Barselona’nın her köşesini gezdi, fotoğrafları da Instagram hesabında paylaştı. Akşam olup da röportaj saati geldiğinde sahne arkasında yorgun ama kibar bir Nergal karşıladı beni. İçecek bir şeyler ikram etmek istedi, turun nasıl gittiğini anlattı, Türk olduğumu öğrenince benim neden buraya taşındığımı uzun uzun sordu, iyi dileklerde bulundu, Türkiye’deki darbe girişimini anlattırdı sonra da sorularıma detaylı cevaplar verdi. Tabii tüm bunlar olurken ben Mgla’yı kaçırdım. Onlarla ilgili bir şey anlatamayacağım. Konser şehrin en önemli salonlarından Razzmatazz’da gerçekleşti. Buraya en son 11 yıl önce Alice Cooper izlemek için gelmiştim, izlediğim en iyi şovlardandı, anılar depreşti haliyle…

Mgla ve Secrets of The Moon sonrasında “Blow Your Trumpets Gabriel” ile Behemoth sahneye çıktı. The Satanist ve fazlası ile yine ayin tadında bir konser oldu. İsa’nın (ya da başka birinin de olabilir ;) ) bedeni ve kanı bizzat Nergal tarafından ön sıradaki şanslı “inananlara” ikram edildi. Öncesinde ise şunlar konuşuldu;

Behemoth – 27 Ekim 2016 – Razzmatazz Barselona

Polonya gibi bir ülkeden çıkıp da ağırlıklı olarak İskandinav hakimiyetinde olan metal müzik piyasasında dünya çapında bilinir olmak için ne yaptınız? Bir şekilde kartları doğru oynadınız ama nasıl? Kırılma noktası nasıl oluyor?

Behemoth 25 yıldır piyasada ama öyle bir anda meşhur olmadık aslında. Kademeli olarak yükseldik. Bir gün bir baktık müzik ile geçimimizi sağlayabiliyoruz. Ama tabii sürekli sınırları zorladık. Sanıyorum dürüst olmamız büyük rol oynadı. Ayrıca kararlılık, çok çalışma, etik olma ve tabii biraz da şans gerekiyor. Bunların hepsini bir arada bulundurabilirsen işler yürüyor. Yani tüm gruplar için aynı şekilde başarılı olabilirler demiyorum ama her şeyden önce dürüst olman ve çok çalışman gerekiyor, sonra zamanla oluyor işte.

Pek çok iyi Türk grup için de coğrafi dezavantaj geçerli. Hiç Türk grup biliyor musun mesela?

Hmmm… 90’ların başında kadınlardan oluşan bir grup vardı, iletişim halindeydik. Adı “Ebony …” bir şeydi… Sonra Londra’ya taşındılar diye biliyorum. Ama doğruyu söylemek gerekirse hayır… Türkiye’den hiç grup bilmiyorum ama İstanbul’u çok seviyorum, birçok defa geldim. İnanılmaz bir şehir, ne zaman oraya gelsek merkezde zaman geçirmeye çalışıyoruz. 2 kere Ayasofya’ya gittim. Medusa’yı gördüm.

Yerebatan Sarnıcı mı demek istiyorsun?

Evet o. Çok etkileyici bir yer. Şehrin genelinde havada metafizik bir şeyler var. Asya ve Avrupa’nın birleştiği şehir sonuçta. Yani bazı insanlar için nörotik bir yer olabilir. Ayasofya’yı düşününce mesela… Hristiyanlar tarafından inşa edildi, sonra cami oldu, sonra tam tersi sanırım… Oldukça komplike bir tarihi var binanın ama biraz da Türkiye’nin dünya haritasındaki yerini simgeliyor bence ve çok ilgi çekici. Polonya da dini açıdan değil ama politik açıdan benzer bir pozisyonda. Bir tarafta batı Avrupa diğer tarafta doğu Avrupa, sürekli yarışma ve ters düşme halindeler ve sonunda çarpışacaklar. İşte harita üzerindeki bu pozisyonumuz yüzünden Polonya defalarca zor duruma düştü. Bütün bu olanlar ilginç tabii ama bir gün tehlikeli hale gelebilir.

Daha sonra soracaktım ama madem politikaya girdik… ABD başkanlık seçim tarihi yaklaşıyor (Röportaj seçimden önceydi). Ben de Trump’ı destekleyen müzisyenler kimler acaba diye şöyle bir araştırdım. Mesela Michale Graves var Misfits’den..

Gerçekten mi ??? Lanet olsun!!!

Evet maalesef. Instagram’a Trump şapkasıyla fotoğraf koymuştu. Bir de Dee Snider olayı var mesela biraz şaibeli. Trump ailesinden birinin doğum gününde sahneye çıktı, sonra seçim kampanyasında bir süre “We’re not gonna take it” şarkısı kullanıldı sonuçta Dee “şarkının kullanılmasını istemiyorum çünkü Trump’ın kampanyasını desteklemiyorum ama iyi arkadaşız” diye açıklama yaptı. Muhtemelen rengini açıkça belli etmeyen başka müzisyenler de vardır… Bir rock / metal müzisyeninin bu adamı desteklemesi hakkında ne düşünüyorsun?

Yani sonuçta hepimiz insanız. Facebook hesabımda politik görüşlerim hakkında – ki benim de görüşlerim var, ben de belli tarafları destekliyorum-  konuşmamam yönünde tavsiyelerde bulunan bir sürü gerizekalı var. Müziğime odaklanmalıymışım. Neden?!? Vergilerimi ödüyorum dolayısıyla benim de görüşlerim olacak. Kafamı yastığın altına gömüp ağlayacak değilim, dünyanın gitmekte olduğu yönden nefret ediyorum ve bunun hakkında konuşmaya devam edeceğim. Michale Graves desteklediği için üzüldüm, ben büyük bir Danzig hayranıyım ama Graves’in Misfits için yaptıkları da harikaydı. Belki Donald Trump hakkında benim bilmediğim bir şeyler biliyordur… Tek bildiğim gidişat ile ilgili endişeli ve üzgün olduğum. Muhafazakar sağ görüş sanki her yeri etkisi altına alıyor gibi ve bundan hoşlanmıyorum, en azından ben o görüşte değilim. Hangi tarafta olmam gerektiğini bilmem için politika konusunda çok iyi eğitimli olmam gerekmiyor, bedenim bana nerede olmam gerektiğini söylüyor. Fanlarımdan tamamen farklı düşünüyorum, müzisyenim diye sadece gitar çalan bir adam değilim, çenemi kapatmayacağım, eğer hoşuma gitmiyorsa aynı fikirde değilsem söylerim. Bu da benim manifestom.

Hayranı olduğun ama görüşleriyle seni hayal kırıklığına uğratan başka kimse oldu mu?

Evet! Clint Eastwood da Trump fanı çıktı! Bir taraftan düşününce bu da onun görüşü, hepimizin poposunda bir delik var sonuçta. Ben şuna inanıyorum, tiyatroda, sahnede, sinemada veya tuval üzerinde bir şekilde sanat icra eden insanların ortak noktası özgürlük taraftarı olmaları. Özgürlük çok çok büyük bir kelime ve Trump özgürlük hariç her şey ile ilişkilendirilebilir. Benim hissiyatım ve tahminim aynı materyali ve aynı alanı paylaşan insanların, ki sanatçılardan bahsediyorum, benzer felsefelere sahip oldukları yönünde. Ama bazen tamamen ters kutupta olanlar da çıkabiliyor. Bu beni şaşırtıyor ama olumlu yönde değil.

Müziğe geri dönersek, bir süredir solo albüm hakkında konuşuyorsun. Nasıl gidiyor? Hazır mı?

Evet az kaldı! Grubun adı “Me and That Man”, kayıt hazır. Mart ayında çıkacak.

Nuclear Blast’tan mı çıkacak?

Hayır hayır. Bir metal plak şirketi ile anlaşmadığım için çok mutluyum. Oldukça büyük ve köklü bir firma ile anlaştık, bu albümü farklı bir kanaldan farklı yollarla ulaştıracağım insanlara. Biraz daha sabırlı olmanız gerekiyor, Ocak ayında ilk single’ı yayımlarız, sonra 2. ve 3. gelir… Dayanın.

Blues ve folk eğilimli bir albüm olacak diye okumuştum…

Blues, folk ve biraz country. Tüyler ürpertici bir kayıt. Biraz Neil Young, biraz Nick Cave ayarında ve bu sefer gerçekten normal sesimle şarkı söylüyorum, bağırmıyorum. Bu benim için de yeni bir deneyim. Bu yüzden çok heyecanlıyım ve insanların tepkisini çok merak ediyorum. İnsanlar benim sahne kişiliğime alışıklar ama burada tamamen yeni bir versiyonumu sunuyorum, bakalım ne düşünecekler…

Evde de bu tip müzikler mi dinlersin? Gözlemlerim genelde metal müzisyenlerinin evde metal dinlemedikleri yönünde. Mesai gibi mi hissediyorlar nedir artık bilemiyorum…

Ben metal dinlerim. Her şeyi dinliyorum aslında. Metal piyasasını takip ederim, çok albüm satın alırım. Ama başka müzikler de satın alırım. 3-4 gün önce yeni Leonard Cohen albümü çıktı, hemen hem plağını hem CD’sini satın aldım. Spotify’dan da dinliyorum

Yeni çıkan grupları da takip ediyorsun gördüğüm kadarıyla. Beastmilk / Grave Pleasures seviyormuşsun mesela. Sürekli turne için yolda olan insanların yeni grupları takip etmesi zor değil mi?

Değil aslında… Artık her şey internette. Yolda bile olsak “online”ız sonuçta. Ha Barselona’da olmuşum ha Varşova’da. İnternetten yeni grupları takip edebiliyorum. Ayrıca son birkaç turnede bizimle beraber çalan gruplara dikkat et. Hepsini bizzat ben seçiyorum. Eğer bir grubu beğendiysem, sahneyi bizimle paylaşmalılar diye düşünüyorsam davet ediyorum. Bugüne kadar menajerimiz ya da şirket tarafından tura bu grupla çıkın diye bir direktif almadım, bunun %100 arkasındayım. Sadece gerçekten sevdiğimiz gruplarla yola çıkıyoruz.

Ben de tam plak şirketlerinizle ilgili soracaktım. İstediğiniz şirketi seçme lüksünüz var. Finansal paket haricinde neye göre şirket seçiyorsun?

Bugüne kadar Metal Blade ve Nuclear Blast ile çalıştık. Bunlar ana pazarlar için. Bir de Japonya, Avustralya, Rusya gibi yerler için ufak firmalarla lisans anlaşmamız var. İki firmadan da oldukça memnunum, her birinden ikişer albüm yayımladık, şikayet etmek için bir nedenim yok. İyi arkadaşız, birlikte iyi işler yapıyoruz, desteklendiğimizi hissediyoruz.

Dinle ve tanrıyla ilişki durumun komplike. İnsanlar genelde yaşlanınca veya hastalanınca geçmişte inanmıyor olsalar bile kendilerinden daha yüksek bir güçten yardım isteme ihtiyacı duyarlar. Sen de ciddi bir hastalık atlattın, bu dönemde içinden “tanrım bana yardım et” diye geçirdiğin oldu mu?

Ben daha çok “doktor bana yardım et” modundaydım. Ben bilime ve etkili ilaçlara inanırım.

Müzik dışında da bir sürü işle uğraşıyorsun. Tam bir girişimcisin. Berber dükkanın var, kitap yazıyorsun, Voice of Poland’da jüriydin (‘O Ses Türkiye’nin Polonya versiyonu), merchandise konusunda da baya iyisin ve daha bir sürü projen var. Merak ettiğim şu eğer müzik veya herhangi bir sanat dalında sıfır yeteneğin olsaydı ne iş yapardın? İş adamı mı olurdun?

Porno yıldızı olurdum tabii ki! Hahahha!!! Yaa bilmiyorum aslında… Şöyle diyelim, “Ben olmak çok güzel!” Bunun için müteşekkirim. Belki ressam olurdum. Çocukluktan beri çizimle uğraştım. Fena da değilim sanırım. Nereye gitsem müstehcen porno tarzı karikatürler çiziyorum. Bu beni çok eğlendiriyor ve yıllardır yapıyorum bunu. Belki de benim için bir meslek olabilirdi… Lakin hayat çok kısa ve ben başka alanları keşfetmeye karar verdim.

Peki son soru, yakın zamandaki röportajlarında sürekli detay vermek için çok erken ama büyük bir tiyatro oyunu için beste yapıyoruz demişsin. Var mı bir gelişme?

Ya evet Polonya’da Frankenstein için soundtrack besteliyorduk ama o iş olmadı maalesef. Şimdi başka bir proje var, üzerine konuşamam ama 2017’de bir şeyler olabilir. Şimdi bir şey söyleyip sonra geri almak istemiyorum.

Anladım. Benden bu kadar. Çok teşekkürler.

Ben teşekkür ederim, umarım konserde eğlenirsin.

Ona şüphe yok!

 

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.