PROPAGANDHI: Basit bir Gandhi metaforundan çok daha fazlası

Paylaş:

Hani tipik “pasifist özgürlükçü üniversiteli” söylemi vardır ya, odalarının duvarlarında Oturan Boğa’dan, Gandhi’den sözler asılıdır; Bukowski, Vian, Camus sever; Budizme ilgi duyarlar. Trekkinge çıkar, parmak arası terlik giyerler. Festivallerde ilk çadırı, mezuniyetten sonra da ilk şirketi bunlar kurarlar. Ha işte Propagandhi bu adamların hiçbirinin sevmeyeceği, kıl olacağı acayip ters bir grup. İşin doğrusu şu ki, Propagandhi zaten büyük ihtimalle çoğunuza ters bir grup.

Komik olan, bu ilk defa umurlarında çünkü Epitaph Records’dan bu yıl çıkan yeni albümleri “Failes States” ile geçmişi neredeyse 25 yıla vuran bu büyük balina, ilk defa gerçekten okyanusa açılıyor. Zira son iki albümle o kadar büyümüşlerdi ki artık boğazlara sığmayan Varyag uçak gemisinin kılavuza duyduğu ihtiyaç gibi, Epitaph’ın yardımıyla açılıyorlar daha sıcak sulara.

Daha 90’larda Hardcore/Punk kültürünü yeni yeni tanırken tanıştığım bu adamların zaman içinde bir Pop Punk grubundan yavaşça nasıl kendine özgü bir Progresif Hardcore Thrash grubuna dönüştüğüne bizzat şahit olmuş biri olarak, bazen geldikleri bu son hali yadırgamıyor değilim. Açıkçası geçirdikleri tüm dönüşümlerde fanlarını hem şok hem de mutlu ederek devam etmişti yoluna Pro’lar.

Less Talk More Rock çıktığında herkes 90’ların en iyi Pop Punk albümlerinden birini dinlediğinin farkındaydı. O zaman punk duruşu konusunda o kadar tavizsizlerdi ki, albümü lisanslayıp dağıtımını yapan Fat Wreck, üzerine barkod koymama konusunda gruba söz vererek alabilmişti dağıtımı. Albümden sonra tam beş yıl ortadan kayboldular. Yeni bir basçı ve yeni albüm “Today’s Empires Tomorrow’s Ashes” geri geldiklerinde çok daha agresif, çok daha hızlı, sert ve teknik bir Propagandhi vardı karşımızda. Chris’in vokallerine yer yer alternatif olacak kadar yeni türe uyum sağlayabilen Todd baba, Pro’nun bugün gittiği yola Chris’in çekinmeden dalmasında çok büyük role sahip. Tek bir Pop Punk bestesinin bile olmadığı albüm, safkan bir Hardcore/Punk albümüydü aslında. Kendi firmaları efsane G7’den çıkmasına rağmen dağıtım yine Fat Wreck’deydi fakat artık barkod gibi mevzuları kafalarına takmıyorlardı. Şarkı sözleri ilk iki albümdeki gibi direkt hedefe yönelen sloganlar olmaktan çıkmış, her biri birer kitap paragrafını andıran gerçek cümleler haline gelmişti. Müzikte ise çok açık bir şekilde Megadeth, Venom, Voivod etkileri duyulmaktaydı.

İşte 2001’den beri her albümde Propagandhi bu yönelimi geliştirdi, her albümde onu bir kat daha aşmayı becerdi ve Progresif Thrash etkisi o kadar artarak yerleşti ki sounda, en sonunda bir önceki albüm Supporting Caste’den itibaren çift gitarlı bir grup haline gelme ihtiyacı duydular. İşte bu andan itibaren devreye grubun daha geniş bir tabana yayılması durumu baş gösterdi. Potemkin City Limits’e kadar Propagandhi, bir Hardcore grubuydu. Soundu sert, özellikle Megadeth’i andıran yürüyüşleri Voivod vari teknik düzenlemelerle harmanlayan ama eninde sonunda vokalleriyle, nakaratsız şarkıları, yerli yersiz kısa kesilen bridge düzenlemeleriyle tam bir Hardcore grubuydu, bak bu konuda benimle polemiğe girme Necati! Neyse Supporting Caste’den itibaren bu durum “Propagandhi artık bir Crossover grubu”na doğru evrilmeye başladı. Zira artık daha uzun besteler, daha parlak bir sound, daha düzgün vokaller dikkati çekiyordu. Propagandhi, adım adım bir metal grubu olmaya doğru evriliyordu.

İşte Failes States, Supporting Caste’den tam üç yıl sonra geldi. Bakmayın böyle yazdığıma, bu grubun iki albüm arasında verdiği en kısa ara. Diğer tüm albümlerin arasında 4 ya da 5 yıl var. Dolayısıyla, Failed States, grubun Supporting Caste’de bıraktığı yerden devam ettiği, bir adım ileriye giderek yeni bir şeyler denemediği tek albüm. Bu garip sonuçlar yaratıyor çünkü fanların kafasındaki “Propagandhi artık bir Crossover grubu” algısı daha yerine yerleşmeden, grubun etki alanı Epitaph ile iyice genişlediği için, yeni gelen dinleyicilerin yaygın olarak savunduğu “Oha lan bu yıllardır dinlediğim en iyi Hardcore albümü” yorumu, herkesi afallatıyor. Kısacası, bu albümle beraber eski fanların kafasındaki Punk Rock’dan Crossover’a yürüyen grupla yeni başlayanların kafasındaki “değişik hartkor” grubu Propagandhi farklı şeyler. Aradaki farkın geleceğe olan yansımasını iyi değerlendirirse eğer grup, sadece Epitaph’ın ulaştığı alanın değil, çok daha fazlasının sevilen gruplarından biri olabilir. Mesela, Chris’in bir sonraki sefere verse-bridge-chorus konseptli “normal” bir şarkı yazası gelebilir. Ama bu tabii ki tüm artılarıyla ve eksileriyle onların düşünmesi gereken bir şey. Bana düşen ise, artık Today’s ve Potemkin albümlerinden aldığım kadar çok zevk almasam da her halükarda yine de yılın albümlerinden birine imza atan, hayatta en sevdiğim üç gruptan biri olan Pro’nun yeni şarkılarını, sözlerde yaptıkları göndermeleri, detayları çözmeye çalışmak ve en sevdiğim albümleri Potemkin City Limits’deki duyguyu her dinlemede yeniden yakalamaya çalışmak.

[youtube id=”CVCk10dvYU4″ width=”620″ height=”360″]

Propagandhi web sitesi: http://propagandhi.com/

Propagandhi Twitter profili: https://twitter.com/propagandhi

Propagandhi Facebook sayfası: http://www.facebook.com/Propagandhi

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.