Rock Off 2019 öncesi ENSIFERUM röportajı

Folk metal grubu Ensiferum 6 Temmuz Cumartesi günü Rock Off 2019‘da Opeth’in altında sahne almak için ülkemize bir kez daha geliyor. Vera Music ve Freebird Agency organizasyonuyla gerçekleşecek festivalin öncesinde grubun söz yazarı ve basçısı Sami Hinkka‘ya ulaşıp sorularımızı sorduk.

2017 çıkışlı son albümünüz “Two Paths”ten bu yana 2 yıl geçti. Yeni albüm çalışmalarınız ne durumda? Yeni albümde de kendi folk çizginizde devam mı edeceksiniz, yoksa bir sound değişikliği söz konusu olacak mı? Bu soruları son albümünüzü analog kaydetme tercihinizle bağlantılı soruyoruz.

Evet, şu anda yeni parçalarımı yazıyoruz ve önümüzdeki senenin başında stüdyoya girmeyi umut ediyoruz. Sanırım “Two Paths” “One Man Army” albümümüzle başladığımız yolculuğun –sound ve atmosfer– olarak sonuydu. Dolayısıyla bir sonraki albümde kesinlikle yeni bir yönde ilerleyeceğiz.

Müzik sektörünün bugünkü durumuna bakınca genel olarak albüm kaydetme konusunda isteğinizin azaldığı oluyor mu? Dijital müzik çağının gidişatından memnun musunuz?

Bizler için önemli olan müziğimizi bestelemek, kaydetmek ve canlı çalmak olduğu için müzik endüstrisinin bunlar üzerinde hiçbir etkisi olmuyor. Harika yeni şarkılarımız var ve grubumuz hiç olmadığı kadar motive. Pek tabii ki dijital çağ, müziğin “iş” kısmını topyekûn değiştirdi ama nostaljiye kapılıp eski günler daha iyiydi demenin hiçbir faydası yok. Şimdi şimdidir ve herbirimiz elimizdeki imkânları değerlendirip geçmişi geçmişte bırakmalıyız.

Özellikle son 10 yılda Avrupa’daki metal festivallerinde folk metal gruplarında bir artış var ve izleyicinin konserlerinizde nasıl eğlendiğine bakacak olursak onlar da bu durumdan çok memnun. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Organizatörlerin size olan ilgisi ile ilgili ne söylemek istersiniz?

Ensiferum bu türün en eski gruplarından ve türe olan ilgi on yıldan daha eskiye dayanıyor. Bu süre esnasında birçok kişi bize janrın yok olmaya yüz tuttuğunu söylüyordu ama açıkçası biz buna dair bir işaret hiç görmedik; Biz her yeni albümde yeni dinleyicilerle tanışıyoruz. Belki de bunun nedeni Ensiferum’un kendisini müzikal olarak köşeye sıkıştırmamasıdır, çünkü cesur tutumumuzu koruyarak ve aynı zamanda müziğimizin temel taşları olan metal ve folka da sadık kalarak her zaman geniş bir müzikal ufka sahip olduk.

Türkiye’deki metal festivallerinin de gözde gruplarından biri haline geldiniz, daha önceki Türkiye konserlerinizle ilgili aklınızda neler kaldı? Ülkemize dair unutamadığınız bir anınız varsa bizimle paylaşabilir misiniz?

Türkiye’den birçok güzel hatıramız var tabii ki! İzleyiciler her zaman çok coşkuluydu! 2011 yılında Children of Bodom’la İstanbul’da sahne almamızdan birkaç gün önce ayak bileğimi burktuğum için yürüyemiyordum. Tur menajerimiz beni sahnedeki mikrofonuma taşımıştı. O şekilde çalmış ve mosh yapmıştım. Ardından da yine tur menajerimiz beni gelip sahneden taşımıştı. Konser iptal etmeyi pek sevmiyoruz :)

Rock Off 2019’da Opeth’ten önce çalacaksınız. Mikael Akerfeldt ile daha önceden tanışıklığınız var mı? Onlarla aynı sahneyi paylaşacak olmakla ilgili neler söylersiniz?

Opeth efsanevi bir grup ve bizden farklı bir tarz icra ediyorlar. Dolayısıyla farklı seyircilere sesleniyor olacağımız için çok heyecanlıyız. Opeth’in performansını izlemek için de heyecanlanıyorum.

Aslında folk metal özünde derin bir hikâye anlatıcılığı gerektirirken, dinleyicinin sözlerden ziyade müziğin eğlence kısmına odaklanması sizi söz yazarlığı konusunda nasıl etkiliyor? Şarkı yazımı aşamasında sözlere mi yoksa müziğe mi daha çok vakit ayırıyorsunuz?

Grubun ana güftecisi olduğum için şarkı sözlerinin benim için çok önemli olduğunu söyleyebilirim ve her yeni albümde de kendim için çıtayı biraz daha yükselttiğimi düşünüyorum. Her seferinde kendimi ifade etmek için yeni fikirler ve yollar üzerinde düşünüyorum. Ensiferum’da besteler genel olarak ortak bir emeğin sonucu ortaya çıkıyor. Ben de bu esnada şarkı sözleri için ham fikirler ortaya atıyorum. Grubun kurucusu Markus ile her şarkı için fikirler hakkında onunla konuşuyorum. Sözler ve müziğin uyumu buradan çıkıyor.

Folk etkileriniz hangi kaynaklardan geliyor? Fin kültürünün geçmiş ve folklorla derin bağlantıları olduğunu biliyoruz, dolayısıyla Ensiferum’un hep bu kökleri sık sık ziyaret ettiğini söylemek doğru olur mu? Yoksa kariyeriniz boyunca farklı yaklaşımlar denediniz mi?

Fin kökenlerimiz pek tabii ki ilham kaynaklarımızdan birisi ama bütün Ensiferum şarkılarının ana teması kahramanlıktır. Mesela Vahşi Batı/kovboy hissiyatı taşıyan şarkılarımız da var. Günün sonunda, Viking eddalarından bahseden şarkılarımızın sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Bu kadar zaman sonra sizleri hâlâ müzisyen olarak motive eden şeyler nedir?

Müzik sevgimiz. Bestelemek, kaydetmek ve harika insanlara parçalarımızı çalmak. Hayatta en güzel şey bizim için bunlar.

Gelecekte sizleri başka müzik türleriyle meşgulken görmemiz mümkün olur mu sence?

Ben Ensiferum’la o yönde ilerleyemeyeceğim için birkaç yakın arkadaşımla beraber Metal de Facto isimli bir power metal grubu kurdum. Ruhumuzdan taşanlar Ensiferum sounduna uymadığı zaman solo projelere yönelebiliyor veya yeni bir grup kurabiliyoruz. Ama önceden söylediğim gibi, Ensiferum oldukça geniş bir ufka sahip. Hakikaten bizleri çok daraltan sınırlarımız yok ve halen de bizde fikirlerin tükenmediğini görüyoruz. Belki de ileride başka janrları da araştırırız; neden olmasın!

Rock Off 2019 festival detayları için etkinlik sayfası: https://www.facebook.com/rockofffest/