WATAIN Röportajı: “İsmimize yakışır bir seremoniye hazır olun”

Paylaş:
Watain röportajı - paslanmaz kalem

Çıkardığı albümlerle ve sansasyonel sahne şovlarıyla 2000’lerin en popüler black metal gruplarından biri konumuna yükselen Watain, Vera Müzik organizasyonuyla İstanbul’a geliyor. 2 Mayıs 2019 akşamı IF Performance Hall Beşiktaş’ta gerçekleşecek Watain konserini ve grubun sergiyleyeceği şovu merak ve sabırsızlıkla beklerken Watain vokalisti Erik Danielsson sorularımızı yanıtladı.

Karanlık ritüellerle dolu sahneleriyle bilinen Watain konserini kaçırmayın. Ama önce bir Watain şarkısı açıp röportajımızı okumaya koyulun.

Röportaj soruları: Kerem Onan & Volkan Atay

 

Watain’in tarihinde ilk defa, iki albüm arasında beş sene var. Watain’le meşgul olmadığınız zaman hayatınızda neler yapıyorsunuz? Şarkı yazarlığı o süre boyunca da devam ediyor mu? Yoksa yeni ritüelleri yaratmak için uygun bir zaman, istek, içgüdü ya da metot mu var?

Yoğun bir beş sene geçtiğini söyleyebilirim. İlk başta, üç sene boyunca “The Wild Hunt” için turluyorduk –ki turnenin bir noktasında ayaklarımızın yeniden yere basması gerektiğini ve Watain’in turne hayatının kükürdü dışında temiz havaya ihtiyacımız olduğunu hissettik. Dolayısıyla ardından bir sene boyunca farklı şeylerle meşguldük. Ben değişik sanat türleriyle ilgilenirken, diğerleri silah demiri işlemeciliği, motosiklet üretimi ve başka karanlık işlerle meşguldü. Ama Watain’in sürekli büyüyen gölgesinden kaçmak mümkün değildir, bu yüzden hepimiz sürekli yeni besteler ve planlar yapmaya dönüyorduk. Bir noktada tüm dikkatimiz yeniden orada toplandı ve kan kokusuna kendimizi yeniden kaptırdık.

Yeni dörtlü split “Black Metal Terror” ile bir kez daha sizin gelenekçi yeraltı işleri sevdiğinizi görüyoruz. İçinde Watain’in de olduğu, hayalinizdeki dörtlü split kadrosunu söyler misiniz? Watain/Darkthrone bizim hayalimizdeki 7’’ split olurdu mesela.

Bu daha elime geçmedi ama Watain orada olduğu için onur duyuyorum. Biz 90’ların sonunda bu işe giriştiğimiz zaman oradaki diğer grupların üzerimizdeki etkisi büyüktü. Benim için split yayınlar  sıkı bağlarının olduğu ya da ruhani/sanatsal değerlerini paylaştığın gruplarla birlikte yayımladığın şeylerdir –ki bunların hepsi “Black Metal Terror”daki tüm gruplar için söylenebilir. Eğer yıl 1992 olsaydı, Darkthrone da kolaylıkla bu listeye girerdi. “Total Death”ten sonra yaptıkları hiçbir şeyi dinlemedim.

Hayranlarınızın bir kısmı “The Wild Hunt”taki “They Rode On” baladı için sizleri eleştirdi. Paslanmaz Kalem için, Bathory ile WASP klasiği “Sleeping in the Fire” karışımı, güzel bir parçaydı. Bu şarkı ve anlamı hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bu tabii ki bir denemeydi. Ama önemli bir deneydi çünkü herkese bizim özümüzle sözümüzün bir olduğunu ve kimsenin kurallarına uymayıp kendi yolumuzda gittiğimizin bir kanıtıydı. Ama insanların bu parça hakkında bu kadar uzun ve derinliksiz tartışmalara gireceğini bilseydik, onu kendimize saklardık. Konunun odağı, parçayla amaçladığımız şeyden uzaklaşıp bizim diğer şarkılarımızdan ne kadar farklı olduğuna takılı kalmış durumda.

Benim içinse, “They Rode On”, kişisel öneminin yanında cesaret ve asillik sergileyen bir eser.

Son albümünüzün şu ana kadarki en iyi çalışmanız olduğunu düşünenlere katılıyor musunuz? Paslanmaz Kalem yazarları olarak bizim favori Watain albümümüz olmasa da bunu da çok sevdik.

Böyle düşünceleri duymak her zaman çok güzel ve grup olarak işimize kattığımız enerji ve değerin başkaları tarafından da algılandığını görmek bizi daha güçlendiriyor. “Trident Wolf Eclipse”i uzun bir aradan sonra yeniden dinledim ve onun son halinden oldukça memnun olduğumu söyleyebilirim. O albümdeki her saniye şiddetli ve derin duygularla dolu –altıncı albümünüz hakkında böyle bir ifade kurabilmek iyi ve nadir olan bir şey.

 

Black metal camiası her ne kadar gösterişli bir ambalaja sahip olsa da oldukça içe kapanık bir tür aslında. Öyle olunca da dedikodusu ve şehir efsanesi de daha bol gibi geliyor bize. Hem bu konudaki görüşlerinizi öğrenmek hem de açıkçası sözü “Lords of Chaos” filmine getiresimiz var.  Sen film hakkında ne düşünüyorsun?

İlk başta, Black Metal’in “gösterişli bir ambalajı” olduğuna dair söyleminizle bir bağlantı kuramıyorum çünkü büyük ihtimalle konuya zıt yönlerden yaklaşıyoruz. Benim için Black Metal’in yüzü, büyük derinliğin içinden sırıtan, kan lekeli delilik ve korku maskesinin altında yüce ve köklü bir bilgelik ve güzellik barındıran bir kurdun çehresidir –kesinlikle hiç “gösterişli” değil. Dedikodu ve şehir efsanesine gelince, bunları internetin embesil gençliğine bırakıyorum. Yumuşatarak söyleyeyim: ben bu tarz şeylere şu andakinden farklı şekilde cevapların verildiği bir Black Metal kuşağından geliyorum.

“Lords of Chaos”a gelince, Jonas benim arkadaşım olduğu için filmin ortaya çıktığı ilk döneminden beri onu takip ediyordum. Ayrıca ona filme dair birkaç detayda yardım da ettim. Ortaya çıkan sonuç benim o efsanevi dönemi algılama şeklimden oldukça uzak –ki Jonas’ın, mitolojik bir karanlıkla örtülü olduğunu düşündüğüm o dönemi aktarmayı başardığını, hatta bunu denediğini de düşünmüyorum. Ama bu filmin yapılmasıyla ilgili neden bir problem olduğunu da anlamıyorum. Filmin Black Metal’i topluluklar için bilinir kılmasına kızan çocukların, biz aynı şeyi 20 sene önce internet hakkında ya da ana akım medyanın bu türü bilinen bir isim haline getirdiğini söylediğimizde orada olmaları gerekirdi.

Özetle “Lords of Chaos”un Black Metal üzerinde olumsuz bir etkisi olacağını sanmıyorum. Hiç olmazsa kilise yakmak için bir reklam niteliğinde olacağını umut ediyorum.

Behemoth’tan Nergal’ın sizi Türkiye’de çalma konusunda teşvik ettiği doğru mu?

Çok uzun zamandır Türkiye’de çalmak istiyor ve ülke hakkında hep iyi şeyler duyuyorduk. Nergal’ın bundan bahsettiğini hatırlamıyorum ama Rotting Christ’tan Sakis Türk metal dinleyicisini sıklıkla över.

Türkiye’deki konserinizde Watain’in tüm sahne düzenlemeleri yer alacak mı? Sürprizlere hazır olalım mı?

Konsere uçakla geldiğimiz için yanımızda getirebileceklerimiz üzerinde bir sınır olsa da Watain’in ismine yakışır bir seremoniye şahit olacağınızdan emin olabilirsiniz.

Youtube’daki bir videoda, sahnedeki ritüeli böldüğü için seyirciler arasındaki birine gırtlak kesme işareti yaparken görülüyorsunuz. Bu gerçek mi?

Sanırım bahsettiğiniz olay, ben bir gece seremoniyi bitirirken bir güvenlikçi domuzun sahneye çıkıp sunaktaki mumu söndürmeye çalışmasıydı. Doğal olarak, böyle embesilce ve tehlikeli bir davranış, suçlunun ellerinin kesilmesi ya da benzer bir cezayla cezalandırılmasını gerektirir. Ama Avrupa’nın adalet sistemi Orta Doğu’nunkilerden biraz daha hafif olduğu ve hakkaniyetli bir cezaya pek müsaade etmediği için, onun kırılgan ruhuna vahşi bir lanet okumakla yetinmek zorunda kaldım. Bahsettiğiniz videoda gördüğünüz de bu sanırım.

Yaptığınız müzik türü dışında içten içe de olsa yapsam çok iyi iş çıkarırım dediğiniz bir müzik türü var mı? Bir gün sizi de çok farklı bir müzik türü ile karşımızda görür müyüz?

Tabii ki son 20 yıl içinde yeteneklerim Black Metal içinde gelişti ama yalnız başıma başka müzikler de besteliyorum. Bu tarz denemelerin yaratıcılığa faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu bestelerin gün ışığına çıkacağını ise pek sanmıyorum.

Hala gerekli ilgiyi görmemiş olduğunuzu düşündüğünüz favori gruplarınız hangileri?

Sovyet rejimi altındaki Doğu Avrupa’dan çıkan birçok grubun dahilik seviyesinde yetenekli ve yaratıcı olduklarını söyleyebilirim. Ne yazık ki bu gruplar kapitalist müzik endüstrisiyle hep doğrudan ve iyi ilişkileri olan Batı’daki çağdaşlarının gölgesinde, yeraltında kaldılar. Master’s Hammer, Root, Törr ve ilk dönem Korrozia Metalla gibi gruplardan bahsediyorum. Bu grupların özellikle ilk dönem albümleri aynı zamanlarda yayımlanmış “klasik”lerin hepsinden daha üstündü.

Watain konseriyle ilgili detaylı bilgi için;

https://www.facebook.com/events/2030311327023793/

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.