#TBT8: 30 yıl önceden miras kalan mucize: QUEEN – The Miracle
Son Oscar’ların en tartışmalı filmlerinden bir tanesi, efsanevi İngiliz rock grubu Queen’in vokalisti Freddie Mercury’nin hayatını merkezine alan “Bohemian Rhapsody” idi hatırlarsanız. Bu satırların yazarının nazarında bir sinema filmi olarak anılması traji komik olan bu eserin açıklarını, hatalarını, Mercury’nin üzerine yıkılmış yalanları ne kadar anlatsak az. Kısaca şunu söylemek mümkün, Brian May ve Roger Taylor’ın kendilerini “tatlış” göstermek için ellerinden geleni artlarına koymadıkları bir Queen güzellemesi “Bohemian Rhapsody”.
Her ne kadar filmi fazlaca eleştirsek de iki noktada filmden zevk almamak imkansız;
1) Rami Malek’in mükemmel Mercury imitasyonu
2) Finaldeki Wembley Stadyum konseri “sahnesi”
Dolayısıyla bu aralar dört Oscar birden kaldırarak (en iyi aktör ve en iyi sound miksajı dahil) gündeme oturan filmin öznesi Queen’i anmak lazım, ama nasıl?
Mesela efsane komedyenler Mike Myers ve Dana Carvey Oscar törenlerinde bunu Wayne’s World’deki süper eğlenceli “arabada Bohemian Rhapsody söyleyerek coşma” sahnesini gündeme getirerek yapmıştı. Bakalım nasıl yapmışlar;
O zaman online bir neşriyat olarak bize de grubun bundan tam otuz sene önce yayınlanmış muhteşem albümü “The Miracle“ı hatırlatmak düşüyor. Filmde grubun zayıf halkası olmaya kadar indirgenen Mercury’nin ihtişamını, yaşama nasıl tutunmaya çalıştığını bu albümün her notasında hissetmek mümkün. Mercury’nin özellikle kliplerde yeniden eski görkemli Queen günlerine dönmek istercesine göründüğü albüm, hastalığının henüz halka açıklanmadığı son dönemin ürünüdür. İşte tam da bu yüzden grup elemanlarının birbirine yeniden kenetlendiği, bazı kaygıları artık bir kenara bıraktığı özel bir eserdir ve çıktığı dönemde ciddi müzik otoriteleri tarafından ilk başta yerden yere vurulmuş olsa da, koyu Queen fanları için çok ayrı bir yerde durmaktadır. O zaman albümün single’larına şöyle bir göz atalım.
Önce tüm zamanların en iyi hard rock nakaratlarından biri sayabileceğimiz “I Want It All” ile başlayalım. Brian May’in can alıcı sololarına dikiz;
John Deacon’ın baslarıyla devleşen “Scandal”a geçelim oradan;
Seyredebileceğiniz en eğlenceli tren yolculuklarından birine eşlik eden “Breakthru”nun en büyülü yeri, tabii ki Freddie’nin piyanosuyla ve vokaliyle yaptığı harika giriş;
Peki iyi bir Freddie imitasyonu sadece Malek’e mi nasip olmuş şu fani dünyada? Hayır, işte “Bugün 23 Nisan” temalı klibiyle albüme adını veren şarkı, “The Miracle”;
Queen öncesi gruplarının bilim kurgudan fazlasıyla etkilenmiş hallerine bir tribute sayabileceğimiz, içinde Freddie’nin Deacon’a selam gönderdiği harika bir pop şarkısı, “The Invisible Man”
Ya da bu kadar klip bana uymaz, işim gücüm var derseniz, dünyanın en eğlenceli albüm girişlerinden biri olan “Party” ve arkasından gelen hayvani May rifine teslim ediyoruz sizi, haydi kalın sağlıcakla;
