Bring Me The Horizon – POST HUMAN: SURVIVAL HORROR (RCA Records, 2020)

Paylaş:

Modern metalin en spekülatif ve “pop”üler grubu Bring Me The Horizon (BMTH), yeni albümü “Post
Human: Survival Horror” ile insanlık tarihinin en kötü yıllarından 2020’nin önünde eğilip selamlamak
(salute) ve sonrasında elindeki en ağır silahlarla katartik bir savaş açmak için geri döndü. Grup,
yaklaşık 8 aydan beri süregelen ve Ekim sonu itibariyle aynı karantina loop’una tekrar girmeye
hazırlandığımız şu günlerde, adeta “Post-İnsan insan dedikleri, insan nedir şimdi bildim” diyerek,
yaşadığımız ruh hali bozukluğu için aranan aşıyı tüm ilaç şirketlerinden önce bizlere sunuyor.

BMTH, 2003 yılında azılı ve ergen bir deathcore band olarak yola çıkan, geçtiğimiz 17 yıl boyunca
yaptıkları her albüm ile kimyasını yenilemeyi başaran, “evrim” kelimesini varoluş amacı olarak
belirlemiş bir grup. Bir kariyer kırılması diyebileceğimiz ve geçtiğimiz 10 yılın en iyi albümlerinden
Sempiternal (2013) sonrası, post-hardcore ya da metalcore diyebileceğimiz metal alt-türlerinin
mainstream’e adım atmasının bayrak taşıyıcısı olan BMTH, metalcore’a sorulan “5 yıl sonra kendini
nerede görüyorsun?” sorusunun cevabını tek başına vermeye devam ediyor. Kendi muadili olan
gruplara öncülük etme ve ilham verme durumu grup elemanlarının artık adeta kanına işlemiş
durumda.

BMTH’ın lider ikilisi diyebileceğimiz Oli Sykes ve Jordan Fish’in, amo (2019) albüm turnesi boyunca
kaldıkları otel odalarında kaydettikleri, 27 Aralık 2019’ta bir yeni yıl sürprizi olarak yayınlanan “Music
to listen to~dance to~…” isimli tamamen elektronik alt-yapılı ambient albüm; “BMTH metal müziği
tamamen bırakıyor mu?” sorusunu akıllara getirmişti. 2020’nin başlangıcıyla birlikte yüzleştiğimiz
korona gerçeğini bir ilham filizine dönüştüren grup elemanları bu süreci yeni bir albüm haberiyle
taçlandırdı. Albümde birlikte çalışacakları başlıca isim olarak DOOM video oyunlarının efsanevi
kompozitörü Mick Gordon’u açıklamaları da, “metal müziği bırakıyorlar mı?” sorusuna gayet net bir
cevap oldu.

Post Human: Survival Horror, geçtiğimiz sene yayınlanan, Hideo Kojima epiği Death Stranding video
oyunu soundtrack’inde de yer alan “Ludens” dışında tamamen karantina sürecinde kaydedilmiş bir
albüm. Grup albüm yapım aşamasını, karantinanın tüm dünyada en sert şekilde uygulandığı Mart ve
Nisan ayları boyunca, 25 bölümden oluşan bir Youtube vlog serisiyle, gerçek zamanlı bir şekilde
bizlere aktarmıştı. İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Toplamda 9 parçadan oluşan ve grubun bir EP olarak nitelendirdiği Post Human: Survival Horror’u,
BMTH’ın müzikal evrim yolcuğunda eriştiği füzyon sound’un yeni açılımı olarak tanımlayabiliriz. Grup
elemanları karantina sürecinde yaşadıkları tüm duygusal iniş çıkışları, yüzyılı aşkın süredir bilimkurgu
romanlarına konu olan ama hiç olmadığı kadar gerçeğe yakın şekilde yüzleştiğimiz apokalips
(dünyanın sonu) olgusunu ve hatta yine karantina sürecinde birlikte oynadıkları video oyunlarından
aldıkları ilhamı (tekrar bkz. Mick Gordon), bir simyacı edasıyla işleyerek tüm bu karmaşanın ortasında
yaşadığımız depresif ruh halinin antidotu olarak albümde yer alan 9 parçaya zerk etmiş.

Dear Diary,” ile açılan albüm, Oli’nin Sempiternal albümünden beri en agresif ve diken üstünde
vokal performansı, Mick Gordon’un Doom Eternal (2020) soundtrack’inden esintiler taşıyan ölümüne
gaz ve imza gitar partisyonlarıyla birlikte 2 dakika 25 saniyelik bir adrenalin patlaması ile start alıyor.
Resident Evil oyun serisinde yer alan ve t-Virus tanımının yer aldığı “Keeper’s Diary” kitabından
referanslar barındıran “Dear Diary,” BMTH’ı artık dinlemeyi çoktan bıraktığını söyleyen eski okul
dinleyici kitlesi için bile aşırı sert ve devasa bir eser.

Arkasından gelen ve albümden çıkan ikinci single olarak geçtiğimiz Haziran ayında yayınlanan
Parasite, Eve”, isim ve konseptini 1998 tarihli korku (survival horror) video oyunundan alıyor (bkz.
Parasite Eve, Square Games, 1998). Fütüristik sound’u ve nihilist liriklerinin yanında, nu-metal soslu
elektro-pop altyapısıyla, post-apokaliptik bir karantina marşı olarak tasarlanan parça, her saniyesiyle
tam bir BMTH klasiği.

Albüm, “Teardrops” ve Yungblud düeti “OBEY” ile rave esintili nu-metalcore diye
tanımlayabileceğimiz iki janr-bükücü dans parçası ile yoluna devam ediyor. The Prodigy’nin debut
albümü Experience’dan (1992) fırlamış hissiyatı veren breakbeat alt-yapılı “Itch For The Cure (When
Will We Be Free)” ve Babymetal düeti “Kingslayer” ile dance metal’in zirvesine çıkıyor. Babymetal
kurulduğundan beri, BMTH konserlerinde defalarca tshirt’lerini giyerek destek veren, verdiği birçok
röportajda grubu ne kadar çok sevdiğinden ve kendisine ne kadar büyük bir ilham kaynağı
olduklarından bahseden Oli de böylelikle muradına ermiş oluyor. Kingslayer, aşırı kompleks bir işçiliğe sahip altyapısıyla, prodüksiyon anlamında BMTH’ın geçirdiği elektronik müzikal evrimin mihenk taşlarından sayılabilir ve belki de grubun kariyerinde bir dönemin kapanışına da işaret ediyor olabilir. Bu düşünceme grubun gelecekte yapacağı işler ışık tutacak.

Nakaratı için rahatlıkla R&B diyebileceğimiz, 2020’nin en çok ses getiren müzikal oluşumlarından
İngiliz ikili Nova Twins düeti “1×1” ile daha sakin ve “radio-friendly” sulara dönüş yapan albüm,
“Ludens” ile bir anka kuşu misali son kez yükselişe geçiyor ve 2000’lerin nu-metal kraliçesi Amy
Lee’nin duygu yüklü vokalleriyle bezeli “One Day The Only Butterflies Left Will Be In Your Chest As
You March Towards Your Death” ile albümün perdesi kapanıyor. Toplam süresi 32 dakika olan Post
Human: Survival Horror’u, kritiğin en başında da belirttiğim üzere, geçtiğimiz 10 ay boyunca
yaşadığımız karmaşık ruh halinin genel bir özeti olarak tanımlayabiliriz. Albümün verdiği rollercoaster
hissiyatı buna karşılık geliyor.

Bring Me The Horizon, kendi fanbase’iyle kurduğu sevgi-nefret ilişkisini Shakespeareyen bir aşk
hikayesi gibi işlemeye devam ediyor ve Covid-19’u da bu yolda bir lütuf olarak görerek, Post Human:
Survival Horror ile evriminin bir sonraki doğal adımını kendisinden hiç olmadığı kadar emin bir şekilde
atıyor.

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.