DENİZ KABUĞUNA HAPSOLMUŞ YILDIZ ADAM – David Bowie’nin Ardından

681
0
Paylaş:

Bowie ile ilgili türlü methiyeler düzüldü, düzülecek ve düzülmeli de. Popüler müziğin gördüğü en cesur, en oyun-değiştiren ve en yetenekli adamdı. Bukalemun falan değildi Bowie. Yaşadığı dönemlerin ruhuydu. Yaşadığı dönemlerin bilinci ve biçimiydi.

‘60’ların sonunda bir çıban misali baş göstermeye başlayan bastırılmış İngiliz Androjenliğinin, kozadan dışarı fırlayan ateşten kelebek gibi vücut buluşuydu. Evrensel barış hayalleri solmaya başladığında, Rock N Roll’u nihilist bir güç olarak kullanan, kendi kendini yok etmeye meyilli bir gençliğin ruhuydu daha sonra. Thin White Duke oldu, Vampir oldu, Yeni Romantik oldu, oyun karakteri oldu, film aktörü oldu. Bir medyum misali izin verdi yaşadığı günün ruhunun vücuduna girmesine. Popüler kültüre virüs gibi sızmış ajandı, havada soluduğu her şeyi garip bir aynada toplayıp, abartılı bir yansıma olarak üzerimize çeviren kahindi.

Soluduğu havada kimleri buldu? Scott Walker. Syd Barrett. The Stooges. Velvet Underground. Soğuk Almanlar. Ve daha neler neler. Hepsini yakaladı, süzgecinden geçirdi, sonra da geri verdi. Ama hiçbir zaman bu isimsiz kahramanları ortada bırakmadı. Hırsız değildi o, esin kaynaklarına el vermeyi, sahip çıkmayı bildi.

davidbowie-En önemlisini sona sakladım. Güzel adamdı David Bowie! Ama onun güzelliği hayvansal içgüdülere göre kıstaslanmış, üremeye, sahip olmaya ve arzulamaya bağlı, gelir geçer güzelliklerden değildi. Brad Pitt değildi, Marlon Brando değildi, Elizabeth Taylor değildi, Audrey Hepburn değildi. Dünyevi hiçbir kıstas yoktu onun güzelliğinde. Cinsiyetsizdi, zamansızdı, dönemsizdi. Evrenseldi! Bu trajik gezegene dışarıdan bakan, tüm vahşeti ve karmaşası ile birlikte anlatılmaz güzelliğini de benimseyen ve bunun vücut halini alan bir uzaylıydı.

İşte bu nedenle de inanamıyor insan. Cinsiyetlerin, zamanların, dönemlerin ve insanı bir hayvan sınıfında tutan her şeyin ötesindeki bir güzellik, nasıl olur da bizim gibi, hayvanlar gibi ölebilir???
Peki gerçekten öldü mü?

“Ölmüşüm gibi olacak, ama ölmeyeceğim. Anlamalısın. Çok uzak. Bu gövdeyi oraya taşıyamam. Çok ağır. Atılmış, eski bir deniz kabuğu gibi olacak. Bunda üzülecek bir şey yok. Biliyor musun, çok hoş olacak. Ben de yıldızlara bakacağım. Bütün yıldızlar çıkrığı paslanmış kuyular gibi olacak. Bütün yıldızlardan içmem için tatlı sular akacak. Harika olacak! Senin tam beş yüz milyon küçük çanın olacak, benim de beş yüz milyon su kaynağım…”

Hoşça kal Bay Bowie. Artık sayende geceleri gökyüzüne bakmak daha anlamlı olacak.

 

Featured Image by gagambo

Etiketlerdavid bowie
Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.