Niklas Sundin ile MITOCHONDRIAL SUN Röportajı

4547
0
Paylaş:

Geçtiğimiz aylarda Dark Tranquillity ile yollarını ayıran ve kariyerine solo projesi “Mitochondrial Sun” ile devam eden Niklas Sundin’i yakaladık ve ilk solo albümünün soundu, konuk müzisyenler ve İsveç Sanat Konseyinin desteği ile ilgili merak ettiklerimizi sorduk. Niklas’dan da şahane yanıtlar geldi. Bu değişik günlerde, metal dışında bir şeyler dinlemek isteyenlerin bu albümü ilk sıralara yazması lazım. 

Merhaba Niklas, nasılsın? COVID-19 günlerinde hayat nasıl geçiyor?

Merhaba! Herhangi bir sorun yok, teşekkürler! Tabii ki COVID-19 birdenbire her şeyi birbirine kattı. Ben de bu süreçten etkilendim ama en önemlisi herkesin sağlıklı ve güvende olması. Her şey normale dönene kadar epey bir zaman geçecek gibi görünüyor; bu yüzden ben de olabildiğince odaklı ve üretken kalmaya çalışıyorum.

Öncelikle yeni projen MITOCHONDRIAL SUN için tebrikler. Bize projenin başlangıç aşamasından biraz bahsedebilir misin? Facebook’ta bazı fikirlerin 1992’ye kadar dayandığını söylemiştin.

Teşekkürler! Uzun yıllardır elektronik müzik icra etmek hakkında daha fazla bilgi edinmek ve hatta metal janrı dışında bir albüm yapmak istiyordum. Ama sürekli olarak Dark Tranquillity, iş ve genel hayat koşulları nedeniyle meşgul olduğumdan asla buna yeterince vakit bulamıyordum. “Atoma”yı kaydettikten sonra Dark Tranquillity ile turlamaya ara verdiğimde nihayet uygun koşullar oluştu ve ben de sadece hafta sonları ve akşamları ev stüdyomda farklı şeyler deneyerek projeyi başlatmış oldum. Kullanılan temaların bazıları cidden epey eski. Çoğu müzisyenin olduğu gibi benim de hep hoşuma giden, fakat içinde bulunduğum hiçbir gruba uymayan riff ve fikirlerle dolu bir “hazine sandığım” vardı. Bunların birkaçını bazı şarkılarda başlangıç noktası olarak kullandım; böylelikle geçmişi yeniden ziyaret etme ve nihayet en sevdiğim melodilerden birkaçını kullanma fırsatı buldum. Yine de albümdeki çoğu materyalin yeni olduğunu söyleyebilirim. 

İsim olarak Mitochondrial Sun üzerinde karar kıldın. Bize ismin anlamından biraz bahsedebilir misin?

İsim, müziğimle ulaşmak istediğim şeyi, yani küçük ve büyük arasındaki güçlü zıtlığı yansıtıyor. Bununla birlikte bir “uzay” teması da mevcut (en azından ilk albümde). Hem yıldızlar hem de mitokondriler, çok farklı ölçeklerde olsalar da birer enerji kaynağı; dolayısıyla ilginç bir dinamik söz konusu. Fakat ismin en önemli sebebi akılda kalıcı olması ve önceden alınmamış olması.

Ben albümü çok sevdim, en çok da düzenlemeleri ve albümün akıcılığını çok beğendim. Albümü yazarken aklında net bir şey var mıydı, yoksa her şey kendiliğinden mi gelişti?

Çok teşekkürler! Aslında her ikisi de doğru. Esas yazım aşamasına geçmeden önce aklımda ne yapmak istediğime dair net bir fikir vardı, fakat ilerledikçe çok fazla değişiklik oldu. Bir stüdyoda altı kişi olmak yerine kendi ev stüdyomda tek şarkı yazarı olarak elektronik müzik yapmanın cezbedici kısımlarından biri de bu – bir şarkının sadece birkaç dakika içerisinde tamamen başka bir şeye dönüşebilmesi mümkün. Örneğin albümdeki bazı hafif kısımların çok daha sert olması gerekirken, bazı sert kısımların da çok daha hafif olması gerekiyordu; bazı kısa şarkılar da en başta 10 dakika uzunluğundaydı. Dolayısıyla ilham nereden gelirse oraya gidebileceğim spontane bir süreç oldu. Tek başına çalışmanın tek olumsuz yanı bir şarkıyı tamamıyla bitirmenin “sonsuza kadar” sürebilmesi. Gruptayken ilerlemek, özellikle de yetişilmesi gereken belirli tarihler olduğunda çok daha kolay. Sonuç olarak süreç içerisinde albümdeki fikirlerin genel ölçüde çok değişmediğini söyleyebilirim, ama şarkılara ayrı ayrı bakıldığında kesinlikle değişiklikler mevcut. Başta belki de müziğin daha soyut ve minimalistik olacağını düşünmüştüm, ama ilerledikçe daha fazla katman ve öğe eklemek kaçınılmaz hale geldi.

Albümü yazarken aklında bir hikaye/konsept var mıydı yoksa herkesin MITOCHONDRIAL SUN’ı dinlerken kendi hikayesini keşfetmesini mi istedin?

Yine her ikisi de doğru. Albümün geniş bir konsepti var; esasen evrimsel süreci ve gezegenimizin tarihini yansıtacakken ilerledikçe bu yönü biraz daha hafifletmeye karar verdim. Ses tercihleri açısından hala birçok gönderme mevcut; bir şarkı “insanlık tarihinin başlangıcını” yansıtıyorsa o şarkıda davulların, ilkel taş aletlerin çıkarttığı sesleri çıkarması gibi. Fakat bu oldukça ince bir çizgi; ben de bir süre sonra her şeyi büyük bir konseptin içine sıkıştırmaya çalışmak yerine sadece şarkıları olabilecek en iyi hallerine getirmeye odaklanmaya karar verdim. Bence müzik bir konseptin veya fikrin içinde çok kaybolduğunda çok çabuk bir şekilde sıkıcı hale gelebiliyor. Bu yüzden çoğu konsept albüm özenti duruyor. Bence Mitochondrial Sun için neyi hedeflediğimi gösteren şarkı isimleri olması yeterli. Böylelikle bu konularla ilgilenenler şarkıları istedikleri şekilde yorumlayabilir ve işi hayal güçlerine bırakabilirler, ki bence böylesi çok daha ilginç. Genel olarak bakıldığında bir sözün en ufak detayına kadar açıklanmaması hem sanatçı hem de dinleyici için daha iyi (bu Dark Tranquillity’de de pek çok defa oldu). Bazen bana 25 yıl önce yazdığım sözlerin anlamını soranlar oluyor. Tabii ki bunu anlayabiliyorum, ama insanlar hayal güçlerini kullandıklarında ve şarkılara kendi yorumlarını getirdiklerinde ortaya çok daha güçlü bir şey çıkıyor.

Albümü dinledikten sonra Dark Tranquillity’nin Winter Triangle, Silence in the House of Tongues ve Photon Dreams gibi enstrümantal şarkıları aklıma geldi. O şarkılar bu albüm için atılmış tohumlar olabilir mi?

Güzel soru! Bu hiç aklıma gelmedi, ama kesinlikle müzikal benzerlikler mevcut. Cidden de o şarkıların bu proje için atılmış tohumlar olabileceğini düşünüyorum. Dark Tranquillity’de her şey genellikle oldukça demokratik bir şekilde yazılıyordu; her üye müziğe bir şeyler katıyor ve en ufak detaylar üzerine tartışılıyordu. Buna karşın enstrümantal bonus şarkılar, evde yazılan ve başkası neredeyse hiçbir yönlendirmede bulunmadan kaydedilen şeylerdi. Bu süreç oldukça hoşuma gitmişti, hatta belki de bir gün kendi başıma bu türden bir albüm yapmanın zevkli olacağını bu şekilde düşünmeye başlamışımdır. 

Albümü yazarken farklı enstrümanlar kullanmak ne kadar zor oldu?

Kesinlikle zorlayıcı oldu, ama iyi anlamda zorlayıcı oldu. En başlarda albümde herhangi bir şekilde gitar kullanmamaya karar vermiştim (gitar distortion’ı gibi duyulan kısımlar bile aslında synthesizer ile kaydedildi), çünkü aksi takdirde her şey fazla “kolay” olacak ve sound da muhtemelen daha az diri ve heyecan verici olacaktı. Kafamdaki fikirleri gitara oldukça hızlı bir şekilde aktarabiliyorum, fakat aşina olmadığım enstrümanlar kullanıp, müziği de daha geleneksel bir yöntemle yazınca şarkılar normalde olacaklarından çok daha farklı bir hale geldi. Ana enstrümanınızın başında farkında olmadan aynı akor ve ölçekleri tekrar tekrar kullanarak otomatik pilotta takılı kalmak çok kolay; ben de bundan kaçınmak ve daha deneysel bir yol izlemek istedim. Albümde harika konuk müzisyenler olduğunu da belirtmeliyim; çello ve vibrafon gibi enstrümanları çalan ben değilim.

Albüme İsveç Sanat Konseyi destek vermiş. Bize bundan biraz bahsedebilir misin?

Diğer birçok ülkede olduğu gibi İsveç’te de yeterince ilginç olduğu düşünüldüğü takdirde sanat/kültür projelerinde maddi destek almak mümkün. Buradaki ana müzik hakları kuruluşu yıllardır birçok metal grubuna turne, kayıt vs. için hibe veriyor, yani bu aslında alışıldık bir durum (bu durum Norveç gibi ülkelerde de aynı). Verdikleri destek, Mitochondrial Sun’a daha fazla zaman harcamamı ve her detayı olabilecek en iyi haline getirmemi sağladı, fakat esas yazım aşamasını herhangi bir şekilde etkilemedi.

Albüm için 4 video çıkarttın. Tüm videoları birleştirerek albüm için bir kısa film oluşturmaya yönelik herhangi bir planın var mı? İleride yeni Mitochondrial Sun albümleri olacak mı?

Amacım her bir şarkı için video çıkartmak, fakat henüz yeterli zamanı bulamadım. Kalan altı şarkının videoları için her biri farklı animasyon tarzlarında olacak şekilde çalışmaya başladım, fakat istediğim şekilde bitirmem epey vakit alacak. “Yeterince iyi” diyerek yarın bir şeyler çıkartmaktansa birkaç ay bekleyip cidden tatmin olacağım bir şeyler çıkartmayı tercih ederim. İleride yeni albümler çıkartmaya gelince; her şey yolunda giderse sadece bu yıl içerisinde iki tane daha yeni albüm çıkacak. İlk albüm zaten iki yıl önce tamamlanmış olduğundan yeni materyal üzerinde çalışmak için oldukça fazla zamanım oldu. Tabii ki müzik dünyasında şu an her şey belirsizliğini koruyor ve çoğu CD/plak basım yeri de kapanmış durumda. Dolayısıyla en az 2021’e kadar bekleyip bir plak şirketinden çıkartmaktansa albümleri kendi başıma dijital ortamda çıkartmaya karar verebilirim; bekleyip göreceğiz. Her ne olursa olsun birkaç hafta içerisinde yeni bir single çıkarmayı umuyorum.

Yapımcı olarak Anders Lagerfors ile çalıştın. Onun sürece herhangi bir katkısı oldu mu?

Anders oldukça yetenekli biri; havalı bir sürü eski ekipmanı ve müziğin nasıl hayata geçirileceğine dair geniş bir birikimi var. Bu açılardan epey katkısı olduğunu söyleyebilirim. Farklı seslerle oynamak ve şarkıların aranjmanını yapmak konusunda oldukça rahatım, ama “gerçek” miksleme hakkında hiçbir bilgim yok. Ortaya çıkan şeyin demo gibi değil de profesyonel duyulması için şarkıların ekolayzer ayarlarının nasıl yapılacağı gibi şeyler yani. Anders aynı zamanda programlanmış piyano seslerimden bazılarını da gerçek kuyruklu piyano sesiyle değiştirdi ve sound’u çok daha organik ve ilginç bir hale getirdi; ben hepsini kendi başıma yapmaya kalksam kesinlikle böyle almazdı. Kendisi şu sıralar ikinci albümün miksini yapıyor.

Zaman ayırdığın için teşekkürler. Okuyucularımıza son olarak söylemek istediğin bir şeyler var mı?

Okuduğunuz için teşekkürler! Mitochondrial Sun’ın ilk albümünü tüm streaming platformlarında ve Bandcamp’te bulabilirsiniz; plak ve CD’ler de var. Görüşmek üzere!

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.