PAGAN Röportajı: “Heavy metal, piyasanın yeni gözdesi”

2186
0
Paylaş:
Türkiye black metal sahnesinin ilklerinden biri Pagan. Özellikle ilk demo öncesi ürünleri Rehearsal Tape ve TC tarihindeki en iyi black metal ürünleri sayılan Heathen Upheaval’deki atmosfer gerçekten çok takdire şayandı. Sahne duruşları ve soundları, dönemin sahneye “kot gömlekle” çıkan gruplarına takla attıran bir gruptu Pagan. Gel zaman git zaman grup Oz: In Trandance albümünden sonra dağılmış, iki kurucu elemandan Emre Balık’ı yıllar sonra Gökböri projesinin iki albümüyle dinlemiş ve sevmiştik. 
 
Laneth’li konserlerde adlarını görünce Cultus ile birlikte en sevindiğim grup oldu kadrodaki Pagan. Grup konserlerde hangi albümlerden çalacak, ileride planları neler, hepsi aşağıdaki röportajda. Ayrıca black metal dünyasının dünü bugünü ile ilgili konularda da oldukça zevkli bir söyleşi oldu, yakalamışken türün tarihinde kısa da bir gezinti yaptık, hoşunuza gidecek…

Pagan’ın yeniden bir araya gelmesinin sebebi sadece Çağlan Tekil ve Laneth mi yoksa ufukta yeni müzik de görünüyor mu?

Arda: Şu an için ufukta yeni bir plan yok, ama gelecek neler getirir, bilemeyiz :)

Genelde fanlarınız arasında en iyi ürün tartışması “Heathen” ile “Oz” arasında gidip geliyor ama benim favorim ilk Rehearsal Tape’iniz. Geçen zaman içinde bugün black metale yaklaşımınız nasıl? Mesela yeni bir albüm kaydetseydiniz hangi kaydınıza daha yakın olurdu?

Arda: Bu ilginç bir soru. Bence üç yapımımız da kendine özgü, has bir sounda sahip. 1999-2001 yılları arasında, Oz şarkılarını yazdığımızda, müziğe bakış açımız daha farklıydı. Yeni yeni kendini ispat etme aşamasında müzisyenler olduğumuz için, şarkı yapılarında gereğinden kompleks yapılara kaydığımızı hissediyorum. Şu an Pagan için yeni materyal yazarsam, daha düz, anlaşılır ve etkili şeyler yazmaya çalışırdım. Belki Rehearsal ile Heathen arasında bir yerde olurdu.

Laneth konseri sadece Heathen Upheaval şarkılarından mı oluşacak yoksa Rehearsal Tape dahil tüm kayıtlardan bir seçme mi olacak?

Arda: Setlistimiz tüm kayıtlardan şarkılar içerecek.

Sizi yıllar önce konserlerde sounddan kıyafetlerinize kadar çok güzel bir sahne duruşu ile izlediğimizi hatırlıyorum. Bu konser için de özel bir hazırlık var mı?

Arda: Yok ( veya sürpriz:) )

Grubun Gökböri’de yer almayan üyeleri Gökböri albümlerini nasıl buluyorlar?

Arda: Emre’nin Gökböri ile gerçekten muhteşem işler çıkardığını düşünüyorum. Her albümde üzerine bir şeyler koyuyor.

Türkiye’de black metal ortamı hep çok tartışmalı bir ortam oldu, gruplar arası kavgalar, bazı grupların diğer türden gruplarla kavgaları derken müziğin önüne sanki biraz sansasyon çıkıyordu 90’larda. O dönemde bu tartışmaların hep dışında kalmayı nasıl başardınız?

Arda: Ya aslında bu sadece black metal ortamı için geçerli değil. Ülkemizde maalesef başarılı bir şey yaptığınızda aşağı çekmek isteyen çok oluyor. Bize de bazı imalı sataşmalar olmuştu diye hatırlıyorum ama o toplara hiç girmedik. Bazen bu sadece ilgi çekmek, polemik yaratıp gündemde kalmak için yapılıyor. Bizim o tip kaygılarımız yok, hiç olmadı.

Emre: Rehearsal Tape yayınlandığında (1996) piyasada black metal adına çıkmış benim bildiğim bir Witchtrap, bir de Ebonsight demoları vardı. Zannedersem Leviathan’ın demosu bizden hemen sonra çıktı. Demek istediğim; sahneye çıkan ilk gruplardan biriydik ve sözünü ettiğin o tayfaya (ya da her neyse) doğal olarak hiç dahil olmadık.

Black metal’de Ihsahn gibi çok çabuk aforoz edilebiliyorsunuz. Satyricon, Ulver gibi grupların, Ihsahn gibi müzisyenlerin deneysel işler çıkarması hakkında ne düşünüyorsunuz, sizce bu müzik saf mı kalmalı yoksa yeni yollara açılmalı mı?

Arda: Açıkçası ne Ihsahn’ı ne de Satyricon’u uzun süredir takip etmiyorum, son dönemlerde ne yaptıklarını tam olarak bilemiyorum. Şunu diyebilirim, bazı gruplar olayı çok ticarileştiriyor. Her sene iki albüm pompalıyorlar. Dolayısıyla bir süre sonra yaratıcılık bitiyor, Black metal’in bittiği yerde yeni şeyler başlıyor. Açıkçası buna da çok karşı değilim, yeni şeyler tabii ki denenebilir, denenmeli. Ama janr değiştirecek kadar soundunuz değişiyorsa yaptığınız şeyi başka bir proje olarak yayınlamak bence daha dürüst bir yaklaşım. Diğer türlü bir black metal albümü beklentisi ile albümünüzü alan insanları hayal kırıklığına uğratıyorsunuz ve linç başlıyor. Ulver’i bunun dışında tutuyorum, çünkü onlar zaten en başından beri çok deneysel bir gruptular. İnsanlar her defasında değişik bir sound bulmayı benimsedi.

Emre: Ihsahn’ın solo projesi yer yer ilginç kısımları barındırsa da genelde sıkıcı. Bilmiyorum, yaptığı müziğe BM diyor mu ama benim için fazla progresif. Özellikle saksafon, metal şarkılarında kullanılmadan önce üzerinde bin defa düşünülmesi gereken bir alet (yapmayın etmeyin). Necromantia’nın ‘The Arcane Light of Hecate’ parçası burada büyük istisnai bir durumdur.

Sizi hep bir Kadıköy grubu olarak biliyoruz eskiden beri, semtteki 2007’den beri giderek artan ve son on yılda iyice aktifleşen death-black gruplarını takip ettiniz mi, bunlardan sevdikleriniz var mı?

Arda: Persecutory ve Hellsodomy’yi biliyorum. Bence çok iyi işler yapıyorlar. Keşke bizim zamanımızda da ortam bu kadar aktif olsaydı :)

Emre: Kadıköy grupları gerçekten harika bir şey ortaya çıkardılar. 60’ların sonu/70’lerdeki Türk Psychedelic Rock’tan sonra belki de ilk defa böyle bir oluşum oldu Türkiye’de. Kadıköy Death Metali… Kulağa bile ne güzel geliyor. Hellsodomy, Engulfed, Sarin Vomit beğendiklerim arasında.

Dünyada sert müzik bir kez daha oldukça göz önünde, 2000’lerin başlarında yok sayılan gruplar ve albümler metal dergilerinde klasik olarak anlatılıp övülüyor. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?

Arda: Evet, sadece eski grupların tekrar parlatılması değil; NWOBHM bir müzik türü olarak (NWOTHM) geri dönüyor. Eski klasiklere sadık yeni gruplar bu türü devam ettiriyor. Müzik piyasası, pop müzik ve türevlerini sömürdü ve bitirdi. İnsanlar Millenial Whoop duymaktan iğrenir hale geldiler. Heavy metal, gerek içerdiği çeşitlilik ve zenginlik, gerek pazar potansiyeli açısından piyasanın yeni gözdesi. Son dönemlerde bozulan ekonomik durum da bunun bir parçası. İnsanlar bir şeyleri sonuna kadar açıp bağırmak, isyan etmek istiyorlar ve bunu yapmak için heavy metalden daha iyi bir çözüm olmadığını düşünüyorum.

Emre: Bunda yeni neslin hemen hemen çıkmış her demoya bile dijital ortamda ulaşabilme şansının da bir etkisi olduğunu düşünüyorum. 20’li yaşlardaki metalcilerin Heavy Load hayranı olması gibi. Piyasa tabii ki bundan bir rant sağlamak isteyecektir.

80’ler ve 90’lar jenerasyonlarının büyüyüp kendi tüketim gücüne sahip olmaları ve genç nesillerin de heavy metale yeniden ilgi duymaya başlaması konserlere olan katılımı ve özellikle plak satışlarını yeniden arttırdı; Pagan diskografisini plağa taşımak gibi bir fikriniz var mı?

Arda: İlerleyen dönemlerde olabilir. Bu daha önce tecrübemiz olan bir şey değil. Ama düşünebiliriz.

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.