WHILE SHE SLEEPS – SLEEPS SOCIETY (2021)

Paylaş:

This world is broken!!!

Evet yaşayıp nefes aldığımız, üzülüp gömüldüğümüz bu dünya artık tam anlamı ile kırıldı. Ve bu karşı konulamaz hal ile ilgili WSS’nin halen daha söyleyeceği, hayata geçireceği ve direttiği şeyler var. Bağlı bulundukları müzik sahnesinde atan nabzı istedikleri ritimde tutabilmek için hayranları ile üzerine düşeni yapmaya çalışmaları da önemli. Müzik endüstrisinin işleyişinden memnun olmayan grup, bu bakış açısı ile hayranlarıyla daha doğrudan bir iletişimi amaçlayan Patreon bazlı bir abonelik hizmeti etrafında yetiştirdiği Sleeps Society’yi önümüze sundu. Zannediyorum zaman içerisinde bu DIY mantığı ile önümüze çok daha farklı içerikler sunulacak. 

Neyse, albümün isim parçası ve yayınlanan ilk single olan SLEEPS SOCIETY, albümün habercisi olarak cesur bir niyet ifadesi ile gündeme getirildi. Bir “basın toplantısı” içeren müzik videosu WSS’nin müzik endüstrisinde yanlış olduğunu düşündüğü sorunları ve nasıl canlandıracaklarını ele alan bu projeyle tanıtılmıştı. Sadece sorunu işaret etmeden, beraberce çözmek adına da yukarıda bahsettiğim Patreon oluşumunu çok etkin bir şekilde kullanıyorlar. Ve cidden yok grup üyeleri ile sohbet şansı, yok efenim imzalı pena gibi şeyler yerine takipçilerini tüm yaratım süreçlerine dahil ederek hakkını vere vere uyguluyorlar.

Tüm dünya, içinden geçtiğimiz her gelişmeyi rollercoastera ilk kez binmiş meraklı bir korkak gibi takip ediyor. Bu çerçevede; müzik endüstrisindeki üretim ve tüketim de her zamankinden farklı bir sürece sahip olmakta. Kimi grupların bu dönemin yaşanan buhranını bir katalizör olarak kullanıp, ileriye güvenli bir sıçrama olarak planlaması mümkün iken, bazılarının ise konfor alanlarını hiç terk etmeden sessizce ve de risk almadan bekleyişleri ile sürdürdükleri gözlemlenmekte.

Neyse ki bu gelişmeler çerçevesinde bir süredir bir misyon etrafında şekillendirdikleri müziklerini istediği gelişim rayına sokabilmiş ve en önemlisi de ikna edebilmiş WSS gibi gruplar sayesinde umudumuzun ateşi de sürekli harlanmakta.

2010 yılında başlattıkları kariyerlerinde tamamen kendilerine özgü ve hatta marka sayılabilecek işlere imza atmış olmaları bir tesadüf değil elbette. Grubun başarı dolu öyküsünün zeminini oluşturan kimyaları ve müziği kavrayışları yıllar içerisinde çok daha iyi bir yere doğru gitmeye başladı.

WSS’nin genetik yapısının parçası sayılabilecek koro vokaller, breakdownlar, fikir içeren riffler, clean ve kirli vokal atışmaları ile her albümde seyri keyifli olan maceraları son dönemde bazı kesimler tarafından eleştirilse de ilgiyi üzerlerinden hiç kaybetmediler. Bu ilgiyi canlı tutmak için ciddi olarak çabalayan ve damarlarında gezinen tüm elementleri evrimleştirip tekrar damarlarına enjekte etmeyi biliyorlar. Sonuç olarak da metalcore janrının hem kapsadığı hem de genişlediği bir evrende müzik üretmeye devam ediyorlar.

Zannediyorum gruba yapılan eleştirilerin temelindeki konu; bir tedirginlik olsa gerek. Ki bu tedirginlik çok da haksız temellendirilmiş değil. Zira gelişirken değişen, inkar eden ve tutturan gruplar nedeni ile yaşadığımız ve geliştirdiğimiz bir fobi gibi düşünmek lazım. Ama işte bazı gruplar çıkar ve sizi girdikleri bu yolun her taşı ile ikna etmeye niyetlidirler ve başarırlar da. Sahici bir ruh ile aldıkları her virajda sizi teskin eden bir şeyler sunarlar. İşte sanırım grubun güçlü bir yanı da bu ikna kabiliyetleri. Zaman içerisinde kitlesini yok saymadan, beraber ilerlemeleri ile de daha gidecek çok yolları olduğunu gösteriyorlar. Bu açıdan WSS her albümü ile takip edilmeyi hak eden, sahici gruplardan birisi. Gemileri yakmayı da, yanan yerlerinize merhem sürmeyi de becerebilenlerden…

Bunların hepsi Sleeps Society’yi bir önceki albüm So What?’dan sonra gelen doğal bir ilerleme haline getiriyor, ancak her seferinde beraberinde getirdikleri bu farklı aroma ile yine her şeyde temelde WSS olarak tat veriyor. Ve tabii grubu takip edenler olarak az biraz üfleyince de ateşin harı yeterince lezzet sağlıyor.

Wss bu albümü ile devrimsel bir işe kalkışmış değil. Evet yılın albümüne de imza atmış gibi gözükmüyor. Ama yapmayı iyi bildikleri bir işi dinleyicisine en güncel müzikal kartvizitleri ile ulaştırmış gözüküyorlar. Albüm bu açıdan klasik WSS parçaları sayılabilecek, hatta eski dönemlerini hatırlatan parçalar ile (02 – YOU ARE ALL YOU NEED / 06 – KNOW YOUR WORTH (SOMEBODY) dolu olduğu kadar yeni fikirlerinin konuklu- konuksuz versiyon şeklindeki şarkıları ile de (04 – NERVOUS / 08 -DIVISION STREET) dolu. 

Yakında ev gezmeleri ve pilav günlerinde bile görecekmişiz hissi uyandıran Simon Neil konukluğunu alarak parça yapmaları herhalde bucketlist gündemlerinde bir çentik olarak düşünülmeli. Başka bir açıklama getiremiyorum bu konuda. 

Tüm bu albüm notlarının yanı sıra; albüm yetkin olmayan ellerde cidden kahkaha attıracak basitliğe dönüşebilecek bir şarkı ile kapanıyor. (11 – DN3 3HT) Grubun tüm üyeleri, hayranlarına içinden geçtiğimiz zor zamanların mücadelesi hakkında resmen kişisel gelişim cümleleri sarf ediyor. Neyse ki korkulan ucuzlukta olmadan olabildiğince sahici ve iyi hissettirecek şekilde tınlamayı başarmış. Yine de aldıkları bu riski çok zorlamasalar naçizane daha çok sevineceğim.

Eğer siz de köşeleri elektronik çitlerle çevrili bu bekar evine bir göz gezdirmeyi planlıyorsanız lastik terliklerinizle çok eğleneceğinizin garantisi ile karşılaşabilirsiniz. Müzikal tutuculuklarınızı bırakıp yeterli önlemleri aldığınızda çok şahane dakikalar sizleri bekliyor olacak. Zira düzenli aralıklarla albüm üreten ve çıktıkları her seferde sevdikleri denizdeki sevdikleri koylara demirlemelerini övmek için buradayım. Bana yaşattıkları tam olarak bu. Sizi de bekleriz.

 

 

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.