Yılın Albümleri 2012

1142
0
Paylaş:

Eee sevgili Paslanmaz Kalem okurları, müzikal anlamda oldukça kalabalık ve dolu dolu bir yıl geçirdik. Bugün dünyanın sonu gelir mi bilmiyoruz fakat biz 2012’nin en iyi yerli ve yabancı albümleri piyangosunun çekilişini kendi aramızda yaptık bile. Büyük ikramiyenin ve amortilerin kime çıktığını görmek için, buyrun başlayın 100’den geri sayarak okumaya.

Yayına hazırlayan: Kerem Onan

[toggle title=”100 – 61 arası albümleri gör >>”] 100 Desaster – The Arts Of Destruction
99 Goatwhore – Blood For The Master
98 The Bones – Monkeys With Guns
97 Jneiro Jarel & MF Doom – Key To The Kuffs
96 Dopelord – Magick Rites
95 Corrosion Of Conformity – st
94 Tragedy – Darker Days Ahead
93 Norah Jones – Little Broken Hearts
92 Down By Law – Champions Of Heart
91 Tim Barry – 40 Miler
90 Anaal Nathrakh – Vanitas
89 Anti Flag – The General Strike
88 Candlemass – Psalms Of The Dead
87 Weapon – Embers And Revelations
86 The Sword – Apocryphon
85 Lynyrd Skynyrd – Last Of A Dying Breed
84 Graveyard – Lights Out
83 OFF! – st
82 Classics Of Love – st
81 Municipal Waste – The Fatal Feast
80 Asphyx – Deathammer
79 Billy Talent – Dead Silence
78 Orange Goblin – A Eulogy For The Damned
77 Afgrund – The Age Of Dumb
76 MARILLION – Sounds That Can’t Be Made
75 Nas – Life Is Good
74 JOE BONAMASSA – Driving Towards The Daylight
73 DJ Premier & Bumpy Knuckles – Kolexxxion
72 ENSLAVED – RIITIIR
71 Paradise Lost – Tragic Idol
70 UNLEASHED – Odalheim
69 Ne Obliviscaris – Portal Of I
68 SOULFLY – Enslaved
67 Everytimeidie – Ex Lives
66 Birds In Row – You, Me And The Violence
65 Jodis – Black Curtain
64 Teenage Bottlerocket – Freak Out!
63 Royal Thunder – CVI
62 Torche – Harmonicraft
61 Stick Men – Deep
[/toggle] [toggle title=”60 – 21 arası albümleri gör >>”] 60 ANNEKE VAN GIERSBERGEN – Everything Is Changing
59 It Bites – Map Of The Past
58 Pennywise – All Or Nothing
57 RAGE – 21
56 Van Halen – A Different Kind Of Truth
55 Anathema – Weather Systems
54 DEVIN TOWNSEND PROJECT – Epicloud
53 Bat For Lashes – The Haunted Man
52 Alanis Morissette – Havoc and Bright Lights
51 The Primal Rock Rebellion – Awoken Broken
50 Ministry – Relapse
49 Dying Fetus – Reign Supreme
48 KORPIKLAANI – Manala
47 Katatonia – Dead End Kings
46 THE ADICTS – All The Young Droogs
45 The Gaslight Anthem – Handwritten
44 Unisonic – Unisonic
43 Saint Vitus – Lillie : F-65
42 Black Breath – Sentenced To Life
41 The Darkness – Hot Cakes
40 Godspeed You Black Emperor – Allelujah Bend…
39 Masta Ace & MF Doom – MA Doom: Son Of Yvonne
38 Converge – All We Love We Leave Behind
37 Therapy? – A Brief Crack Of Light
36 Robbie Williams – Take The Crown
35 My Dying Bride – A Map Of All Failures
34 Manowar – Lord Of Steel
33 Propagandhi – Failed States
32 Shinedown – Amaryllis
31 Witchcraft – Legend
30 Accept – Stalingrad
29 Unsane – Wreck
28 As I Lay Dying – Awakened
27 Testament – Dark Roots Of Earth
26 Grand Magus – The Hunt
25 High On Fire – De Vermis Mysteriis
24 Pig Destroyer – Book burner
23 Cannibal Corpse – Torture
22 Napalm Death – Utilitarian
21 Kreator – Phantom Antichrist
[/toggle]
20 Skunk Anansie – Black Traffic
19 The Swans – The Seer
18 Cattle Decapitation – Monolith Of Humanity
17 The Smashing Pumpkins – Oceania
16 Ihsahn – Eremita
15 Soundgarden – King Animal
14 Cancer Bats – Dead Set On Living
13 Hot Water Music – Exister
12 The Cult – Choice Of Weapon

11) DEATHSPELL OMEGA – Drougt

Deathspell Omega, “devreleri” sayılabilecek Watain’le beraber black metalde ruh ve sağlam köklere bağlılık ile müzikalite ve yenilikçilliği bir arada tutabilen yepyeni bir jenerasyonun en başarılı temsilcileri. Drought aslında bir EP olmasına rağmen, 2010 albümü Paralectus’un tadı damağında kalmış herkese o kadar iyi geldi ki, neredeyse bütün metal sitelerinde yılın kayıtları arasında gösterildi. E bizde de durum farklı değil.

10) GALLOWS – St

Vokalistleri Frank Carter ayrılınca Gallows’un biteceğini düşünmüştü herkes. Gel gör ki grup bu ayrılığın gerçekleştiği dönemde faaliyetlerine son veren efsane grup Alexisonfire vokalisti Wade MacNeil’i kadrosuna katarak tarihinin en güçlü albümüne imza attı. Carter’ın aksine çok daha geniş bir ses yelpazesine ve çok daha iyi bir vokal yazım yeteneğine sahip olan Wade, albümü de alıp götürmüş zaten.  Albümün sonlarına saklanmış Depravers ve Odessa’yı bir dinleyin, bize hak vereceksiniz.

9) SCOTT WALKER – Bish Bosch

Kabul ediyoruz, Scott Walker herkese göre değil. Onu dinleyebilmek için bütün müzikal önyargılarınızdan, alışkanlıklarınızdan sıyrılmanız, duygularınızın dizginlerini içgüdülerinize terk ederek Walker’ın sonik ses oyunlarının üzerine serpiştirdiği korkunç, büyülü şiirlerine kendinizi bırakmanız gerekiyor. Dolayısıyla yılın en konsantrasyon isteyen albümlerinden biri “Bish Bosch”, en azından “Lulu”yu dinlemek için gösterdiğiniz sabrı burada da gösterirseniz, Lulu’da James’in bir masa olduğu gerçeğinden çok daha fazlasını keşfedeceğinizi garanti ediyoruz.

8) GOJIRA – L’Enfant Sauvage

Fransızların ekstrem müzik dünyasına katkısı, 2000’li yıllarda öncesine nazaran kat be kat arttıysa bunda en büyük paya sahip gruplardan biri de Gojira. Fear Factory’den Neurosis’e, Paradise Lost’dan Godflesh’e birçok grubun en güzel yanlarını alıp kendine has bir soundda birleştiren grubun son albümü, hem beste hem de söz anlamında en olgun işleri olarak göze çarpıyor. Özellikle artık albüm formatına ulaşmak için grupların on onbir şarkıya ulaşana kadar yer doldurma amaçlı geyik şarkılara bolca başvurduğu bir çağda bu kadar bütünlüklü bir işe imza attığı için Gojira’yı kutlamak lazım. Siz de kutlayın ve albümü mutlaka dinleyin.

7) WHILE SHE SLEEPS – This Is The Six

Metalcore dünyasının eski gücünde olmadığı kesin. Gel gör ki tıpkı geçtiğimiz yılın Times Of Grace sürprizinde olduğu gibi, bu yıl da While She Sleeps sürpriz bir albümle türün bayrağını taşımaya karar verdi. Core kökenli her grup gibi dinleyicileriyle bütünleşmiş bir grup olan WSS, albümü grubun altıncı elemanı olarak kabul ettikleri fanlarına adamış. E böyle bir adak varsa serde, albümün metalcore sendikası kurallarına göre “öküz gibi” olması da gayet doğal. Sadece metalcore fanları değil, sert müzik seven herkese farz.

6) KILLING JOKE – MCMXII

Jaz Coleman ve tayfası 2012 model albümleriyle reunion sonrasında ilk defa Post-Punk dönemi KJ albümlerine göz kırpıyor. Adamımız Jaz Coleman’ın kafayı taktığı “2012 Felaketi” konusuna uygun olarak dünyanın sonunu anlatan bir albümün açılış şarkısının adının “Pole Shift” (Kutup kayması) olması gayet normal. Normal olmayan Coleman babanın, kendileriyle birlikte döneminin en önemli gruplarından The Mission ve The Cult ile beraber verecekleri İngiltere konserinden önce ortadan kaybolması ve güç bela son dakikada ortaya çıkarak kepazelikten kepazeliğe koşması. Detayları Mert Yıldız’ın bu efsane konser ile ilgili Paslanmaz arşivinde yer alan yazısında okuyabilirsiniz, ayıptır söylemesi konseri Türkiye basınından seyreden bir tek biz vardık da :) Bütün bunların dışında hem yeni hem de eski KJ fanlarına hitap etmesi nedeniyle çok önemli bir denge albümü MCMXII.

5) STONE SOUR – House Of Gold & Bones Part 1

Hepimiz Slipknot ile tanıdık Corey Taylor’ı. “Teenangst” tarzı dışavurumu bir sonraki seviyeye taşıyarak Nu metaldeki “bebe” imajını “tehlikeliye” doğru evrilten bu deli grubun vokalistinin içinde bambaşka dünyalar olduğunu o zaman söyleseler inanmazdık çoğumuz. Gelin görün ki meğer Taylor’un asıl gönlünde yatan Stone Sour’muş. Slipknot’dan bile eski olan grup, nihayet son iki albümüyle hem müzikal anlamda hem de ticari başarı anlamında hak ettiği yere geldi ve ufaktan Slipknot’ı bile geçme sinyalleri vermeye başladı. Stone Sour, 90’ların Nu metaliyle 80’lerin radyo dostu Hard Rock / Glam gruplarının insanı gaza getiren havasını harmanlıyor. Şu an dünyadaki “stadyum rock” furyasının coşmasının sebeplerinden birisi olarak da anılıyorlar. Aslında yaptıkları yeni birşey değil ama eskinin suyunu güzelce sıkarak harika doneler katıyorlar müzik yelpazesinin Rock kanadına. 2012’nin en güzel baladlarından “Taciturn” ve “Tired”ı da içeren House Of Gold ise bu menüdeki ilk ısınma turu sadece. Bakalım Part 2 ne gibi sürprizlerle gelecek.

4) DEFTONES – Koi No Yokan

“İlk görüşte aşk”, Deftone’ların yepyeni albümünün adı bu anlama geliyor. Paslanmaz Kalem yazarlarından albümü listesine alanların hepsinin ortak fikri de bu zaten, albüm daha ilk dinleyişte aşık ediyor sizi kendine. Özellikle Chino Moreno’nun vokal partisyonları ve vokal performansı anlamında kendini aştığı Koi No Yokan, eski işleri gibi Modern Rock / Alternatif Metal gitar işçiliğinin üzerinde yükselmek yerine Moreno’nun vokalleriyle devleşiyor. Bu anlamda hem Minerva, Around The Fur gibi sound üzerine hem de The White Pony gibi vokaller üzerine kurulu hit albümlerinin bir karışımı olarak göze çarpıyor Koi No Yokan. Leathers ve Tempest, ne demek istediğimizi anlayabilmek için dinlemeniz gereken iki başarılı şarkı göze çarpan. Ne Nu metal furyasının çöküşünden ne de müzik endüstrisinin işleyişindeki teknolojiye bağlı radikal değişimlerden hiç etkilenmeden yoluna tam gaz devam ediyor Deftones, değerini bilenleri hiç hayalkırıklığına uğratmadan hem de. Keşke onları yeniden izleyebilsek…

3) THE OFFSPRING – Days Go By

İşte yılın en eğlencelisi. Ne artık başka kulvarlarda koşmaya başlayan eski rakipleri Green Day gibi “ne bulursan doldur” kafasında, ne de bir önceki albüm Rise & Fall kadar “hissiz” bir albüm Days Go By. Basitçe, grubun ikinci albümü Ignition’dan bugüne, tüm diskografisine bir selam niteliğinde, her albümdeki konsepte dokunup coşan; yeni numaralar denemektense, eski ve iyi oldukları numaraları başarıyla güncelleyen, su gibi akıp giden bir Punk Rock masalı. Yılın en güzel açılış şarkılarından biri olan “The Future Is Now”dan “Conspiracy Of One” dönemine göz kırpan “Cruising California”ya, oradan Ixnay’deki “Gone Away”i hatırlatan “All I Have Is You”ya kadar baştan sona özellikle Dexter Holland’ın harika vokal performansıyla parlayan Days Go By, çoğu insana göre de grubun “Americana”dan beri yaptığı en iyi iş olarak kabul gördü.

2) BARONESS – Yellow & Green

“Pink Floyd’dan ekmek yiyerek piyasa olmaya yatay geçiş yapmak” dediğimiz yazılı olmayan taktik, bir türlü Rock/Metal alemlerinin birinci ligine yükselemeyen, kaderi bir festivalde maksimum orta sıralara adını yazdırmak olan “bağımsız plak firmalarıyla çalışan iyi gruplar”ın müzik tarihinde sıkça başvurduğu bir taktiktir. Röportajlarda “ya zaten psikedelikli şeylerle çok içli dışlıydık”, “hacı aslen ben kundakta başlamıştım Syd Barrett styla aksiyonlara” gibi söylemler geliştirilerek ortamlar kollanır, çaktırmadan saçlar başlar kesilerek sadece kot üstü gri tişörtlü grup fotolarına geçilir. Bu tür gruplar, eğer dikiş tutmazsa ( ki tutmaz ) genelde dağılırlar çünkü zannederler ki herşey sadece o türü iyi icra etmekten ibarettir ( bkz. Burst ). Ha ama bir de dağılmayıp eski hallerine “hep brutaldik ki ama hep kanlı” şeklinde dönenler vardır ki, biz bunların kafalarını şöyle bir okşar ve “hadi bakalım geç başla çalmaya Idontcare Stage’de” diyerek köşelerine yollarız. Hah, işte Baroness, bu iki duruma da düşmeden, açık açık delikanlı gibi “ya biz çok para kazanıp hayatımızı bu işten götürmek istiyoruz” beyanatı verebilecek kadar açık sözlü olup da, soundundan konseptine kadar harika bir albüme imza atabilen ilk grup. Dinlemeden 2013’e girmeyin.

1) RUSH – Clockwork Angels

Rush, oldukça uzun müzikal kariyeri boyunca fazlasıyla inişli çıkışlı fakat her daim yeniliklere açık bir çizgi izledi. 90’larda Counterparts’ın verdiği tadı veren ve çoktan diskografideki en iyi albümlerden biri olarak kayda geçen “Clockwork Angels”, tıpkı MP3 çağı başlamadan önce olduğu gibi içinde tek bir boş şarkı bile içermeyen, mükemmel bir albüm. Grubun kendi özgün tarzına hiç ara vermeden rock müziğin farklı türleri arasında nasıl gezindiğine hayretle eşlik etmek için albümün bomba şarkıları The Wreckers, Anarchist, Bu2b ve Clockwork Angels’a mulaka göz atmalısınız. CD ve plak basımlarındaki detaylı görsel ve yazılı bilginin insanı orjinal basılmış müzik satın almaya teşvik etmesi bir yana, albümün tüm hikayesinin ( tabii ki yine bir bilim kurgu hikayesi ve evet yine içinde uzaylılar var ) ayrıca kitap olarak da yayınlanması herkesin iTunes’dan single yayınlayarak günü kurtardığı bir dönemde gerçekten “eski okul” bir hareket olarak göze çarpıyor. Zira Rush’ın gruba bir albüm bile ihanet etmeyen sadık fanları, diğerlerinden farklı olarak grubun ürünlerine sahip olmayı seviyor. Bir türlü dağılmayan ya da farklı isimlerle süper-gruplar kurarak aleme dönen bütün 60’lık dedeleri bir kenara koyun, onları diğer bir yana. Çünkü Rush hala klasikler yaratmaya devam ediyor.

Yılın Yerli Albümleri

20 Bandista – Sokak Meydan Gece
19 No Peace Of Mind – Purify The Hope
18 Baht – In My Veins
17 Consume The Vanity – The Joke
16 Genç Osman – Gökyüzü Masmavi
15 Soul Sacrifice – Carpe Mortem
14 UÇK Grind & Ketum – Split CD
13 Engulfed – Through The Eternal Damnation
12 Lecture – st EP
11 Redd – Hayat Kaçık Bir Uykudur
10 Sakatat – Bir Devrin Sonu
09 Flört – Anadolu Beat
08 Cem Adrian – Siyah Bir Veda Öpücüğü
07 Kafabindünya – Obi
06 Ogün Sanlısoy – Akustik
05 Chopstick Suicide – Lost Fathers & Sons
04 Sanchos – Hiçbirşey Yapasım Yok Bugün

3) RADICAL NOISE & GET IT DONE – Split CD

2000 yılında Plan B ile bıraktığı yerden tam beş adet yepyeni şarkı içeren bu split ile yoluna devam ediyor Radical Noise. Özellikle klip şarkısı “Salla Merkezi” ile ön plana çıkan CD’nin diğer yarısında ise Alman HC grubu Get It Done’a ait beş şarkı mevcut.

2) REPLİKAS – Biz Burada Yok İken

Bu toprakların, modern zamanlarda dünyadaki dikkatli kulakların da dikkatini çeken ilk “popüler kültüre katkı”sı sayılabilecek Anadolu pop akımının grupça en önemli bulunan örneklerinin coverlarından oluşan “Biz Burada Yok İken”, kapağındaki bilgilerden içindeki müziğe kadar bu yıl çıkmış en önemli yerli albümlerden birisi tabii ki. Pek çok türdaşının aksine Replikas, kendisini geçmişle yenilemeye ve dinleyicisinde yeni ufuklar açmaya devam ediyor her yeni kayıdıyla, mutlaka dinleyin.

1) KORHAN FUTACI VE KARA ORKESTRA – Pavurya

Korhan Futacı’nın Pavurya’sı, yıllardır bu ülkede tribünlere oynayan Türkçe rock gruplarının çoğunun bilerek ya da bilmeyerek yap(a)madığı, Pinhani
gibi çok az sayıda grubun başarabildiği “sentezin” hayata geçmiş hali; hem yerel hissiyatı samimi olarak yaşatmak hem de rock müziğin köklerini en doğal
formunda içeren, kendine özgü bir sound inşaa ederek icrada bulunmak. Nükhet Duru klasiği “Ben Sana Vurgunum”un harika yeniden düzenlemesinden
tutun da kapanış şarkısı “Merdiven”e kadar baştan sona kusursuzluk kol geziyor albümde.

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.