2016’nın En İyi Albümleri

Paylaş:
2016nın En İyi Albümleri - Paslanmaz Kalem

20) THE AVALANCHES – Wildflower

The Avalanches - Wildflower - 2016 Paslanmaz Kalem

Emre Karacaoğlu: 16 sene çok uzun bir süre ve Avustralya’nın yüz akı The Avalanches’in asla bir daha beni bu kadar bekletmemesini temenni ediyorum. İlk albümleri “Since I Left You” 2000 yılında çıkmıştı ve 2003 yılında elime geçtiğinde bende yepyeni bir müzikal perspektif geliştirmişti –DJ Shadow’la beraber tabii ki.

The Avalanches yine kendinden bekleneni yapıyor ve neredeyse tamamı samplelardan oluşan (plunderphonics), psikedelik bir deneyim sunuyor dinleyicilerine. Albümün prodüksiyonu o kadar başarılı ki her dinleyişinizde yeni bir ses oyunu, yeni bir katman fark ediyor ve grubun açtığı bu işitsel yapıda yepyeni bir odaya giriyorsunuz. Dikkat isteyen ama karşılığını da veren, çok eğlenceli bir albüm!

19) GONE IS GONE – Gone Is Gone

GONE IS GONE - Gone Is Gone 2016 Paslanmaz KalemÖzgür: Listelerde gördüğüm (görmediğim) kadarıyla çok ihmal edildi bu albüm. Aslen 31 dakikalık bir EP olsa da 8 parçadan ve efsane bir kadrodan oluşan dev bir albüm olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Kadroda Mastodon’dan Troy Sanders, Queens Of The Stone Age’den Troy Van Leeuwen ve At The Drive-in’den Tony Hajjar’ın olduğunu söylesem bu albümde neden bu kadar ısrar ettiğimi anlarsınız herhalde. Aslında bu EP, bu süpergrup için 2017’nin ilk haftasında çıkardıkları “Echolocation” öncesi grubun ısınma hareketiydi. EP sonrası aralıklarla yeni albümden yayımladıkları parçalarla geçici bir proje olmadığını ispatlamak isteyen Gone Is Gone ekibi nihayet 6 Ocak’ta Echolocation’ı yayımlasa da şahsen ben bu EP’den aldığım hazı albümde yakalayamadım. Bu EP, nasıl desem, sound olarak daha Mastodon, daha metal. QotSA etkisinin öne çıktığı Echolocation albümü de çok iyi bir albüm olmasına rağmen, bu EP’deki “Violescent” ve “Starlight” gibi hitler bana daha çok hitap ediyor. Ortak listemizde 19. sırada yer alsa da kişisel olarak 2016’da “Blackstar” ile birlikte en çok dinlediğim albüm oldu. Dinleyiniz…

18) ASPHYX – Incoming Death

ASPHYX - Incoming Death 2016 - Paslanmaz KalemKerem Onan: Martin V Drunen bir death metal sihirbazı. Türün yeniden yükselişe geçtiği – ki aslında, DM ne zaman düşüşe geçti ki :) – dönemde hem bir süper grup olan Hail Of Bullets ile, hem de eski grubu Asphyx’i yeniden dirilterek birbirinden inanılmaz tam altı albüme imza attı. Savaş konseptini Bolt Thrower’ın bıraktığı yerden devam ettirerek dev şarkılara imza attı. Yeni albümde de kural değişmemiş, albüm mükemmel, safkan bir Avrupa death metali klasiği. İlk kez bu albümle de eski Asphyx’e hafiften de bir dönüş var, eski fanları da yakalamayı başarmış grup. Özellikle The Grand Denial ve Wardroids’i dinlemeden albümü rafa kaldırmayın.

17) BOMBUS – Repeat Until Death

BOMBUS – Repeat Until Death 2016 - Paslanmaz Kalem

Burak Gülgüler: 2016’nın en hoş sürprizlerinden birisi Bombus’un 3. albümü oldu. Bir önceki albümlerini birkaç dinlemeden sonra bırakmış olsam da, “Repeat Until Death”e bayıldım. Queens of the Stone Age, Entombed ve biraz da Venom karışımın üzerine Lemmy vokallerini ekleyin, karşınızda Bombus! 2016’da Descendents – Hypercaffium Spazzinate’ı ile birlikte en çok dinlediğim albüm “Repeat Until Death”. Özellikle “Eyes on the Price”, “Rust” ve “Deadweight”e dikkat!

Özgür: Bu adamları ya ben çok abartıyorum ya da siz anlamıyorsunuz. Kısaca kim olduklarından bahsetmek gerekirse, öncelikle “Obama, please bomb us”cümlesindeki bombus olmadığını bilin. Adını bol tüylü ve iri bir arı türünden alan grubu, 2010 yılında çıkardıkları ilk albümlerini keşfeden kafa avcısı Güray The Headhunter’ın tavsiyesiyle tanıdım, ki siz kendisini Bar Rasputin’den tanıyorsunuzdur. Daha sonra 2013 yılında yayımladıkları “The Poet and The Parrot” ile gruba olan sevgimi pekiştiren Bombus, 2016’da çıkardığı “Repeat Until Death” ile de adımı fan listelerine yazmayı başardı. İlk dinleyişte öne çıkan “Deadweight” adlı şarkı defalarca dinleyişten sonra hala albümün en büyük hiti olarak parlasa da her şarkı üstünde çok çalışıldığı o kadar belli ki bir metal dinleyisinin aradığı her şeyi bir albüme sığdırmayı başarmışlar. Hard rock ve rock’n’roll etkilenimlerinin de hissedildiği gitar rifleri, akılda kalıcı nakaratlar, agresyonu ve duyguyu aynı anda taşıyan vokaller… kısacası her şey yerli yerinde, olması gerektiği kadar, ne eksik ne de fazla… En iyisi siz bir şans daha verin, yine olmazsa ben çok abartıyorumdur.

16) DEATHSPELL OMEGA – The Synarchy of Molten Bones

DEATHSPELL OMEGA – The Synarchy of Molten Bones 2016 - Paslanmaz KalemEmre Karacaoğlu: Albümü edindiğim Ekim ayından beri hâlâ sindirmeye çalışıyorum ama midemin tam ortasında duruyor öyle yine. Bu Fransız grubun detay yüklü, atonal ve aritmik bestelerine ne kadar alışkın olduğumu düşünsem de her albümde mutlaka baştan tutuluyorum. Progressive rock ve metal türevleri dinledikçe sıkarken, benzer virtüözitedeki bu müzisyenler bir yandan performanslarıyla ağzımı açık bırakırken, yarattıkları habis atmosferle içinde bulunduğum apaydınlık odayı bile karartabiliyorlar. Kalbi, kulakları ve zihni narin olanlar çok uzak dursun!

Volkan Atay: Tüm kariyerlerinin klaslıktan yıkıldığını düşünüyorum ve her yeni albüm ile bu fikrimi de perçinliyorum. Yok böyle bir müzik. Kapağından sözlerine kadar müthiş bir aklın ürünü.  EP olarak sunulan bu albüm barındırdığı 4 parça ile sizi sinsice hapsedip, aklınızı bulandırıp üstüne bir de oluşan kafa karışıklığınız ile bir olup uçurumdan kara bir boşluğa itiveriyor. Arkanızdan gelen o uğursuz kahkahaların sahipleri yaptıkları müziğin kelle avcıları ve inanın işlerinde çok iyiler. Hatta düşünüyorum da bazen biraz fazla iyiler. Uzun yıllar müzik üretip ruh avlamaları dileği ile…

15) DESTRÖYER 666 – Wildfire

DESTROYER 666 – Wildfire - Paslanmaz KalemKerem Onan: Destroyer 666, Lemmy’nin vefatından hemen sonra bu albümü yayıMlayarak farkında olmadan çok acayip bir işe imza attı. Önceki albümlerinde death, black ve thrash metali oldukça ekstrem ve şiddet dolu bir tarzda sentezleyerek icra eden grup, yeni albümde Motörhead ile Slayer’ı kendi özgün tarzında eritmiş ve ortaya harika bir heavy metal klasiği ortaya çıkarmıştı. Açılış parçası Traitor’dan kapanışta yer alan ve intihar ederek hayatına son veren The Devil’s Blood elemanı Selim için yazılan “Tamam shud”a kadar baştan aşağı bir klasik Wildfire. O yüzden sakın ırkçı olduklarına dair söylentileri kulağınıza asmayın. Sadece öküzler, davarlar ve bunun bu türün gereği olduğunu düşünüyorlar. 

14) DEFTONES – Gore

DEFTONES - Gore 2016 - Paslanmaz KalemEmre Karacaoğlu: “White Pony” ilk çıktığı zaman tanıyıp dinlemeye başladığım Deftones’dan beklentilerim her zaman çok basit aslında –hep aynı şeyi yapmaları. O kadar kendilerine has, taklit edilemez bir soundları ve sözsel malzemeleri var ki onları AC/DC ve Motörhead’le aynı kefeye koyuyordum her zaman: Her albümde aynı şey yapmaları beklenen ve istenen gruplar bunlar benim gözümde. Bu açıdan “Gore” beni oldukça tahmin etti. Kaldı ki gitarist Stephen Carpenter bu albümde yeni numaralara da başvurmuş. “Phantom Bride” ve “Pittura Infamante”ye dikkat!

Volkan Atay: Deftones ulan! (Konu kilit)

13) LADY GAGA – Joanne

LADY GAGA - Joanne 2016 - Paslanmaz KalemVolkan Atay: İyi bir pop müzik albümü nasıl olmalının 2016 karşılıklarından birisi olmuş Joanne. Bu sefer çok daha kendine dönük ve gerçekçi bir albüm ile geri döndü Gaga. Albümün kartonetinde bile minimum hatta sıfır makyaj ile yer alması da albüm içeriğinin ve sadeliğinin de ayrı bir işareti gibi. Birçok mainstream pop müzik yıldızına göre çok daha çeşitli yelpazede müzik dinlediği ve her seferinde müziğine olan katkısını görmek de zor değil. Lady Gaga country ve rock müziği gerçekten çok iyi yedirmiş albümüne bu sefer. Hala kendisine yeni fanlar edindirebilecek geniş ufuklu ve cesur bir albüm ile çıkmış sahalara. Aferin Gaga. Sayısız defa döndürülecek bir albümdü ve üzerimize düşeni yerine getirdik. 

12) TESTAMENT – Brotherhood of the Snake

TESTAMENT - Brotherhood of the Snake 2016 - Paslanmaz KalemKerem Onan: Testament, bir harika bir vasat albüm kuralını hiç bozmadan kariyerine devam ediyor fakat, her albümde mutlaka iki tane bombastik şarkı oluyor. Bir önceki albümü o iki şarkı ile hatırlarken, yenisinde hit bombardımanına maruz kalmak tabii ki şaşırtmadı bizi. Zira, grup tabiri caizse “bombalamıştı”. Ayrıca grup “Practice What You Preach” ve “Low” albümlerinin çizgisinde bir albüme imza atınca değmeyin keyfimize. Bu albümlerin üçüzü olduğundan Steve DiGiorgio döktürmüş bas gitarlarda. Tıpkı Individual Thought Patterns’de Death’e yaptığı gibi gruba kendi karakteristiğini kabul ettirmiş. Sakın ıskalamayın. 

11) DESCENDENTS – Hypercaffium Spazzinate

DESCENDENTS – Hypercaffium Spazzinate 2016 - Paslanmaz KalemKerem Onan: Bir punk grubu düşünün ki grubun maskotu sayılan elemanı, yeniden birleşmelerinin şerefine uzun yılların emeğine ve atlatılan hastalıklara yayılan akademik kariyerni grup için bırakıp koşarak saflara geri dönsün. İşte Milo’lu Descendents böyle bir grup. 2013’de yayınlanan Descendents dökümanter filmi “Filmage”den sonra ki gelişmeler bunlar ki grup öyle güzel bir albümle ( 2004 tarihli Cool To Be You ) vermişti ki arayı, ardından gelenin de iyi olacağından hepimiz emindik. Zira bir şekilde, iyi bir reunion, hayatta bazı aşamaları umursamadan müziğe geri dönen gruplarda oluyordu. PAtates reunionların sebebi de hep paraydı. Hypercaffium Spazzinate yedinci albümleri ve Descendents hala punk rock’ın AC/DC’si olma itibarını koruyor. Melodik punk rock seviyorsanız bu yıl kendinizi bu albümden mahrum bırakmamış olmanızı diliyorum. Bıraktıysanız da ne önemi var, adamlar bir albüm için on iki yıl beklemiş, siz bir yıl sonra da dinleyebilirsiniz. 

Devamı sonraki sayfada >>

1 2 3 4
Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.