HAFTANIN MENÜSÜ: Buralar hep dutluktu…

Son günlerde acımasızca alınan yanlış kararlar ertesinde yeni nesillere türlü konularda açıklama zorluğu içine düşeceğimiz kesin. Yeşillerimiz yok ediliyor, her yer beton istilası altında ve aslında İstanbul asıl şimdi fethediliyor galiba. En son örnek de Gezi Parkı’nın ve ağaçlarının yıkılma süreci. Gerçekten de bir süre sonra kent meydanlarına gidip buralar hep dutluktu yavrum diye söyleneceğimiz kesin gibi.

Tüm bu can sıkıcı süreçler içerisinde temiz bir zihinle düşünebilmek ve olayların arka planlarına etraflıca akıl sır erdirebilmek için zihin açıcı tavsiyelerle geldim ben. Kimlik kargaşaları, alet edilip sömürülen değerler ve kişisel özgürlükler üzerine sizlere aşağıdaki dozları öneriyorum.

BUNU DİNLE

KING DIAMOND – THE EYE (1990)

Ana fikir? Yargılarken dikkat edilmesi gereken hususları bir kez daha gözden geçirmekte fayda var.

Kimdir? King Diamond, heavy metal müzik tarzı içerisindeki en iyi hikaye anlatıcı ve vokalistlerden birini barındırmaktadır.

Nedir? Cadılıkla suçlanan Jeanne Dibasson’ın yakıldıktan sonra meşhur göz biçimindeki kolyesi iki küçük kız tarafından bulunur. Bunu takan kızlardan biri, manastırda sayısız defa rahipler tarafından taciz ve tecavüze maruz kalır. Hikâyenin geri kalanı albümde…

Neden Dinleyeyim? Muhteşem kompozisyonlar, usta işi enstrüman hakimiyeti ve teatral yapının eşsiz bileşimlerine tanıklık etmek için. Ayrıca, metal müzik aleminin en yetenekli ve sıra dışı vokallerini dinlememek kayıptır da ondan.

Kimler Sever? Konsept albüm severler için başucu eserlerden biridir.

Yan Etkileri? Kendinizi ortaçağın en ücra köşelerinde hissedip bulmanız an meselesi.

Bir parça öner? The Eye of the Witch

[youtube id=”eoesf0We9XY” width=”620″ height=”360″]

BUNU OKU

TUTUNAMAYANLAR – OĞUZ ATAY (1972)

Ana Fikir? Kanepelerin arkalarının neden zevksiz kumaşlarla kaplandığına bir türlü akıl sır erdiremeyenler, birleşin!

Kimdir? Oğuz Atay, Türk Edebiyatı’nın başına gelen en iyi şeylerden biridir. Açın okuyun…

Nedir? Selim Işık’ın intihar ettiğini öğrenen Turgut Özben, ihmal ettiğini düşündüğü arkadaşının geçmişinin izini sürmeye ve Selim’in tanıdığı insanlar aracılığıyla onu tanımaya çalışır. Her insana farklı bir yönünü gösteren Selim’in görüntüsü, Turgut’un bu insanlarla konuşması sonucu okuyucunun ve Turgut’un gözünde netlik kazanacaktır. Romanda birçok kişi vardır ama her biri aslında Selim’in hayatındaki kişilerdir ve tüm anlatılanlar Selim Işık’ı aydınlatır. Selim Işık “düşünen ve sorgulayan insan”ın simgesidir ve bu yüzden “tutunamamış”tır.

Neden Okuyayım? Türk Edebiyatı için devrim sayılabilecek dili ve anlatım yolları için… Ayrıca 68 sayfa boyunca noktalama işaretleri kullanmadan nasıl yazılırmış bir de onu görün.

Kimler Sever? Eleştirel, mizahi ve ironik bir dille yazılmış ve ayrıca kafa tutan eserleri sevenler… Ayrıca Türk Edebiyatı okuyucuları için mutlak surette okunması gereken bir kaynak niteliğindedir. Cemi cümleye farz yani.

Yan Etkileri? Okuduktan sonra derin bir iç çekiş ve iç sıkıntısı duyarak kapatılan kitap ertesinde, her zamankinden daha fazla düşünmeye ve irdelemeye çalışma refleksi.

Biraz okusak hele: “Sevmek zor geliyor. Alışmamışım yoruluyorum. Her an sevdiğimi düşünemiyorum. Bazen atlıyorum. Boşluklar oluyor. Bunları boş sözlerle doldurmaya çalışıyorum. Oysa ben her an sana bakmak, bir sözünü kaçırmamak; bir kıpırdanışını, yüzünün her an değişen bütün gölgelerini izlemek, her an yeni sözler bulup söylemek istiyorum. Her mevsimde, her gittiğimiz yerde, insanlarla ve insanlarsız, aşkın değişen yansımalarını görmek istiyorum. Bütün bunlar beni yoruyor. Sen orada duruyorsun ve beni seyrediyorsun sadece. Senin için sevmek, su içmek gibi rahat bir eylem. Ben, her an uyanık olmalıyım.”

“Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. Bana acımayın. Ben kötüyüm; sizlere karşı kötü duygular besledim içimden. Beceriksizliğimden uygulayamadım kötü düşüncelerimi.”

BUNU İZLE

HAROLD AND MAUDE (1971)

Ana fikir? Kişisel özgürlükleriniz için tuhaf alışkanlıklar ve arkadaş seçimi üzerine daha fazla eğilmelisiniz.

Kimdir? 20’li yaşlarında olan Harold, zamanını devasa malikânelerinin içerisinde sadece annesi ile beraber geçiren, hiç arkadaşı olmayan ve hayli tuhaf alışkanlıkları olan birisidir. İntihar eğilimleri ona türlü imkanlarla hazırladığı bu ufak intihar oyunlarını, çoğunlukla annesi ve annesinin bir eş adayı seçmesi için eve çağırdığı kızlara sunmasında her türlü imkanı vermektedir.

Neden izleyelim? Filmin bünyesinde bulunan ve tam da 70’ler ruhuna uygun konformizm eleştirisi ve yeni dünyaya ilişkin söylemler de bugün bile kimilerince düstur olarak kabul edilmekte hiç zorluk çektirmiyor. Savaş karşıtlığı ve maddiyatçılık gibi temel noktalardaki kenarları ustaca çizilmiş yapısı, her izleme seansında bir kere daha düşünülmeli sanırım. Sırf bu noktalardaki hiddetli başarısı bile filmi önemli ve sinefiller için arşive dair kılmaya yetecektir.

Kimler sever? Cesur, provokatif ve söyleyecek bir şeyi olan filmlerden hoşlananlara…

Yan etkileri? Kendinizi ifade etmede yeni yollar keşfedebilirsiniz. Bu yollar her zaman çift şerit olmayabilir. Aman toslamayın.

Biraz göster hele: