KÜLLERİN MELEĞİ: SCOTT WALKER’IN ARDINDAN

849
0
Paylaş:
KÜLLERİN MELEĞİ: SCOTT WALKERIN ARDINDAN - Paslanmaz Kalem

Sadece popüler müziğin değil, müzik tarihinin gelmiş geçmiş en olağanüstü kişiliklerinden biri olan Scott Walker, 22 Mart 2019 günü itibariyle artık aramızda değil.

Kahramanlarımızı yitirdiğimiz zaman hayatımızdan bir bölüm veya vücudumuzdan bir uzuv kopmuş gibi hissederiz. 2016 yılında Bowie öldüğünde tanıdığım tüm hayranları uzun süre kendilerine gelememişlerdi (ben hala gelemedim mesela.) Bunun sebebi sanatçıları, bizimle paylaştıkları kimlikleri ve sundukları eserleri çerçevesinde içselleştirmemiz.

Scott Walker ise bunun bir seviye üstü. O yalnızca ben ve benim gibilerin kahramanı değil, aynı zamanda David Bowie başta olmak üzere bir sürü kahramanımızın da kahramanı ve en büyük esin kaynağı. Ama Scott Walker’ın olağanüstülüğünün sebebi, dünyanın en harika sanatçılarını kökten etkilemiş olmasında değil, dolambaçlı müzikal yolculuğunda ve hiç kimseninkine benzemeyen, hiçbir biçimde önceden tahmin edilemeyen, zamanın her daim fersah fersah ilerisinde olan, diğer hiçbir şey ile kıyaslanamayan müzikal üretiminde.

Walker’ın hüzünlü balladlar okuyan bir pop yıldızı olarak başlayan kariyerinin nasıl da başarısızlık, unutuluş, alkolizm ve ağır depresyon sonucunda dünyanın en karanlık, ürkünç ve deneysel (deneysel olmak için değil, yarattığı dilin bir sonucu olarak deneysel) müziklerini üreten bir “yaşayan efsanelik” mertebesine ulaştığını uzun uzun anlatmayacağım. Aşağıdaki linklerde bulacağınız yazılarda bunu yıllar önce yapmıştım, üzerine ekleyeceğim bir şey yok.

https://www.paslanmazkalem.com/scott-walkerin-essiz-kariyeri-bolum-1

https://www.paslanmazkalem.com/scott-walkerin-essiz-kariyeri-bolum-2

https://www.paslanmazkalem.com/beyin-yagmur-olsaydi-sen-col-olurdun-scott-walkerin-essiz-kariyeri-bolum-3

https://www.paslanmazkalem.com/scott-walker-sunn-0-soused-4ad-2014

Bilgiye hem aşırı hızlı hem de aşırı kolay ulaşabiliyor olmanın bir sonucu olarak günümüzde albüm formatı maalesef ölmek üzere. Belki bundan 20 sene sonra bu format geçmişe ait bir anı olarak kalacak. Benim gibi zar zor edinebildiği 4. jenerasyon kasetlerden haftalar boyunca tek bir albümü içselleştirerek dinlemiş yaşlılar içinse yeni müzik diye bir şey olmayacak. Zira albümler yalnızca birkaç şarkıyı yan yana koyarak oluşturulan toplamalar değil, küçük parçaları kocaman bir kanvas üzerinde birbirleriyle ilişkilendirerek ortaya çıkarılan sanat eserleridir. O kanvas üzerinde isterseniz bir dünya yaratabilirsiniz, dinleyenler de o dünyaya kaçıp uzun bir müddet içinde yaşayabilirler.

Scott Walker işte bu formatın tanrısıydı. Özellikle “Tilt,” “The Drift” ve “Bish Bosch” ile bu formatı kullanarak öyle büyük başyapıtlar yarattı ki, her birinin içindeki tüm ayrıntıları, tüm katmanları ve tüm anlamları keşfetmek için belki de bir ömürden fazlası gerekli.

Walker’ın film müzikleri haricindeki son kişisel üretimi “Sundog” isimli lirik derlemesiydi. Albümlerini sessiz sedasız, kimseye duyurmadan kaydeden adam, bu kitabın sonuna tam 6 tane “yeni” şarkısının da liriklerini koymuştu. Bu liriklerin varlığı bir yandan yeni bir albümün geleceğini ima edip ağız sulandırırken, bir yandan da içime uğursuz bir his bırakmıştı. Albümlerini büyük bir sır gibi son ana dek gizleyen bir adam neden bu lirikleri önceden paylaşıyordu? Ve de “Sundog” lirikleri neden “en iyisi gelirken bir kürek getir” cümlesiyle bitiyordu?

Her neyse. Yeni başlayanlar için tamamen özgün bestelerine odaklanan kronolojik bir “Top 10” listesi hazırladım. Bu listeye kendi favorilerim yerine en “kilometre taşı” şarkıları koymaya çalıştım (‘Cue’ ve 4.40’taki yanan ruhları listeye alamamak fena koydu misal.) Neler var bu listede?

  1. “Scott 2” albümünün rüyasal şaheseri ‘Plastic Palace People,’
  2. “Scott 3” albümünün sol kolonda Frank Sinatra şarkısı, sağ kolonda ise Ligeti kompozisyonu gibi tınlayan muazzam balladı ‘It’s Raining Today,’
  3. “Scott 4” albümünün kalbi diyebileceğim ‘Boy Child,’
  4. The Walker Brothers’ın “Nite Flights” albümü için bestelediği, elektrik işkencecisi ile mahkum arasındaki ilişkiyi anlatan tüyler ürpertici ‘The Electrician,’
  5. “Climate Of Hunter”ın merkezindeki gizemli güzellik ‘Sleepwalkers Woman,’
  6. “Tilt”in karanlık açılışı, Pier Paolo Pasolini için yazılmış bir ağıt olan ‘Farmer In The City,’
  7. “The Drift”in huzursuzluk verici, kara mizah yüklü girişi ‘Cossacks Are,’
  8. Yine “The Drift”in önemli şarkılarından biri, Mussolini ve Clara Petacci’nin cesetlerinin linç edildiği günü anlatan ‘Clara,’
  9. “Bish Bosch”un beatnikler ile Güney Amerika uyuşturucu mafyasını aynı kabusun içinde buluşturan, denize bir çuval içinde atılan kesik kafanın refleks olarak burun çekip kokain arayışını resmeden ‘Epizootics!,’
  10. Sunn 0))) ile beraber yaptığı “Soused” albümünün kapanışındaki desteklenmiş intihar temalı ‘Lullaby.’

Şimdi 1 saatinizi ayırın ve bu güzel sesin rüyalar diyarı üzerinden sizi insanlık kabuslarının her sokak başında cirit attığı bir dünyaya götürmesine izin verin.

Hayatımıza kattığın büyü için teşekkürler Scott Walker. Tek avuntumuz senle aynı devirde yaşamış ve aynı gezegende çürüyecek olmak.

 

Etiketlerscott walker
Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.