Michael HUSSAR: Bana biraz beyaz ver flaş…

839
0
Paylaş:

Michael Hussar, adını pek fazla duymadığımız kendine özgü tarzı olan bir ressam. Hussarla tanışıklığım 2007 dolaylarında Myspace sayfasından gelme. Bir şekilde karşıma çıkmıştı ve hemen eklemiştim. O zamandan beri de takibinde olmaya çalışıyorum. Kendisi hayran olduğum sanatçılar arasında. İşlerinden etkilenmemek mümkün değil zaten. Biraz ahlaksız bence ya da birazdan daha fazla olabilir. Şimdi çok sevip, saygı duyan insanlar beni yanlış anlayıp sataşabilirler, bu yüzden!! Siz nasıl görüyorsanız sıfatları kaldırıp boşlukları doldurun, efendim. Mesela LA Ink’de Hussar hayranı bir dövme sever kendisine Hussar’ın en şık  eserlerinden bir tanesini yaptıracakken sanatçıdan ‘creepy’’ diye  bahsediyor. Dediğim gibi sıfatlar çoğaltılabilir.

Sanatçının hayatına bir parça değinecek olursak; 1964 California doğumlu. Amerika’nın içinde barındırdığı en tutkulu adamlarından biri olarak görebilriz Hussar’ı, bunu anlamak için birkaç eserini incelemek yeterli olacaktır.Resim çizmeye 6 yaşında başlamış. Sanatçının eğitim aldığı ressamlar arasında; Richard Bunkall, Dwight Harmon, Judy Crook ve teknik ressamlar Harry Carmean ayrıca Burne Hogarth var. Hussar şimdilerde hem başarılı bir ressam hem de resim öğretmeni. Los Angles sanat okulunda on yıldır resim öğretmenliği yapmakta ayrıca Amerika ve Avrupada workshoplar ile birçok kişiye resim tekniklerini öğretmekte.

Hussar’a ait bir karakalem çizim örneğini videodan izleyebilirsiniz:

[youtube id=”voMDO-qBb7I” width=”620″ height=”360″]

Dönelim Hussar’ın işlerine; kendisi kafayı beyazla bozmuş bir sanatçı, gönderme yapacağı karışık kavramlar, bol renk isteyen çalışmalar ve bazı yağlıboya portreler olmadıkça- özellikle çoğu portrelerinde hep beyazı ön plana çıkarıyor- kişileri deforme olmuş bir şekilde çizip boyuyor, saç ve tenlerinin tamamını beyaza bürüyor ardından kırmızının en parlak tonlarını can alıcı noktalara yerleştirip insanı adeta büyülüyor. Bu şeker de olabilir, dudak rengi de, hatta portredeki kişinin gözleri, akan kanı bile olabilir. Sıradan bir kırmızı değil tabi, kırmızı parlak bir şeker düşünün adam aynısını tuvale aktarıyor. Son derece gerçekçi mesela bazen o kırmızı şekeri yalamak isteyebilirsiniz ya da çizdiği kadının göğsünü ellemekle ellememek arasında gidip gelebilirsiniz. Bu tarz tamamıyla etkileyici ve bir eserin sahip olması gereken estetik sıfatını taşır cinsten. Sonrasıda çok seksi bir kadın da görebiliyoruz tam anlamıyla ucube bir varlık da. Zaten genellikle bu tarz beyaz yoğun eserlerinde ya kusursuz kadınları ya da bazı erkek denebilecek ucube tarzı yaratıkları onun gözünden görüyoruz. Kadınlar çoğu zaman ilham kaynağı bu apaçık ortada.

Her eseri beyazlar içinde değil tabi doğal renklerinde portreleri de var sonuçta kendisi aynı zamanda resim öğretmeni ama çoğu insan gibi benim de aklıma M. Hussar deyince ‘’beyaz’’ geliyor.

Hussar kendi çalışmalarını şöyle tarif ediyor: “A voyeuristic snapshot of perceived humanity, complete with freaks and fakery; a gothic wonderland illuminating the gray area between truths and lies.”

Bazı portre çalışmaları;

[youtube id=”wwrkyaiq6T8″ width=”620″ height=”360″]

Michael Hussar’ın yağlıboya çalışmaları genellikle sert bir yüzey üzerine oluyor, alçılanmış tahta gibi, nedeni ise tuvalde istediği gerginliği yakalayamaması. Bundan dolayı tahtaya resim yapmayı tercih ediyor. Aşağıdaki eserleri de tahta üzerine yağlı boya.

İşte Hussar’ı takibe almamı sağlayan portre ‘’Dady’s Girl’’ (2004)

Diğer muhteşem çalışmalarından bir tanesi “Still Life With A Smile” (2006)

Bazı çılgınlıkları;

[youtube id=”cEIfcjCDU4s” width=”620″ height=”360″]

Hussar bir röportajında ilhamını besleyen en temel şeyin ‘’insan’ olduğunu belirtmiş. Özellikle de çevresindeki insanlar, ailesi, hiç tanımadıklar ve tabi tecrübe ettiği karışık deneyimler olduğunu söylemiş.

Kendini ne zaman gerçek sanatçı gibi hissetiği sorusuna ise çok küçük yaşlarda çizmeye başladığını ve sanatçı kelimesinin kendisini rahatsız ettiğini söylüyor, daha çok kendi hayatını resmeden, günlüğünü yazmak yerine çizen bir ressam gibi hissediyor.

Sanatçı bu aralar ‘’White’’ adında bazı eserlerinin yer aldığı yeni bir kitap çıkardı, çok şahane görünüyor. Meraklısına duyrulur.

hussarwhite.wordpress.com

michaelhussar.biz

facebook sayfası

Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.